Kar gastronomisinde neler oluyor?

Havaların soğumasıyla birlikte kayak tatilleri daha çok gündemde... Benim de bu hafta bahsetmek istediğim konu kayak turizmi ve gastronomisi. Mevzunun biraz uzun olması sebebiyle bu hafta yurtdışındaki örneklerini anlatacağım. Önümüzdeki hafta da Türkiye’de gittikçe gelişen kayak turizminde gastronominin öne çıkamamasının sebeplerini irdeleyeceğim.


Araxi’nin istiridyesi...

Kayak merkezlerinin en önemli özelliklerinden biri, kayak için gelen turistlerin harcadığı paranın, normal turistin harcadığından çok daha fazla olması. Gelir seviyesi yüksek olan insanların kayak turizmi ve kar tatiline daha çok rağbet ettiğini biliyoruz. O yüzden dünyada baktığımızda Avrupa’da (özellikle Alpler’de) Japonya, Hokkaido bölgesinde ve Amerika’daki kayak bölgelerinde çok iyi restoranlar var.

Avrupa ve Alpler’le başlayalım... Fransa’daki Courchevel, en çok Michelin yıldızlı restoranın olduğu bölge. Tam 8 tane Michelin yıldızlı restoran var. Türkiye’ye Gastromasa Konferansı için geldiğinde tanıştığımız Fransız şef Yannick Alleno’nun, 2017’den beri 3 Michelin yıldızı taşıyan restoranı Le 1947, Courchevel’in en önemli restoranı olarak öne çıkıyor. Le 1947 adını, Cheval Blanc şaraplarının en iyi olduğu 1947 senesinden alıyor. Kendi restoranlarını da o seneye layık olabilecek şekilde tanımladıklarından bu şekilde isimlendirmişler.


Elements, tapas’larıyla öne çıkıyor.

Bu bölgedeki bir diğer restoran Chabichou, benim favorim. Çünkü Michelin yıldızlı olmasına rağmen daha eski usul bir servis ve daha rahat bir ortam sağlıyorlar. Les Airelles, Le Kintessence ve Le Montgomerie’si Courchevel’in bahsedilmesi gereken, aynı zamanda

2 yıldızlı diğer restoranları... 1 Michelin yıldızı olanlarsa Le Chabotte, La Saulire ve The Bistro du Praz... Bel Air de karların ve pistlerin üzerindeki düzeniyle bölgenin en ilginç restoranlarından biri...

YILDIZLI 76 RESTORAN...

Karların üzerindeki bir başka gurme şehri İsviçre’deki Zarmatt. Zarmatt’ta, dağda yaklaşık 50, şehrin içindeyse 100’den fazla restoran var. Bu restoranların arasında en popüler ve yer bulması en zor olanıysa Chez Vrony. Bu restoranın en önemli özelliği, sahibi Vrony’nin de üzerinde ısrarla durduğu gibi sadece o bölgenin hayvanlarının etlerinin kullanılması. Pembe bir şekilde pişirilmiş İsviçre kuzusunun antrikotu, yanında glazeli incir ve fındıklı patates püresiyle servis ediliyor. Bölgenin diğer Michelin yıldızlı restoranları Omnia, After Seven ve La Capri.


Taze deniz ürünleriyle tanınan Montauk Seafood Grill çok talep görüyor.

San Cassiano, İtalya’daki Dolomit Dağları’nın yemek başkentiyse, 2 yıldızlı St. Hubertus da sarayı diyebiliriz. St. Hubertus’un şefi Norbert Niederkofler’in mottosu, yöresel yemeği yerel ve elegan bir dokunuşla servis etmek... Yine bölgede Corvara’daki La Siriola ve La Stua de Michil, 1’er Michelin yıldızı olan restoranlar. Emilio Comici de bölgenin bir başka özel restoranı. Tabii Avrupa’daki kayak restoranları bunlarla sınırlı kalmıyor. İsviçre Gstaad ve Fransa Chamonix’de pek çok özel restoran var.

Sürekli okuyucularımız benim Japonya merakımı bilir. Kayak merkezi Niseko ve Hokkaido’da o kadar iyi restoranlar var ki insan kaymak yerine restoranlarda vakit geçirmek istiyor. Michelin 2017’de, Hokkaido’daki restoranlar üzerine bir kerelik bir liste yayımladı. Sadece bu bölgeden toplam 76 restoran yıldız aldı ve bunların içinde dört tane 3 yıldızlı restoran var. Sapporo şehrinin Acai binasının altındaki Hanakouji Sawada, 2017’de 2 yıldızdan 3 yıldıza çıktı. Hanakomichi Ishida ve Fransız restoranı Molière daha önce aldıkları 3 yıldızı korudular ve ilk kez, bölgedeki bir suşi restoranı; Sushi Miyakawa 3 yıldız aldı.

Amerika’ya baktığımızda, Vail Colorado mutfak olarak en öne çıkan bölge. Tamamen kayağa adanmış bu kasabada 200’den fazla pist ve neredeyse aynı sayıda restoran var. Bölgenin en önemli restoranlarından biri, ünlü şef Nobu Matsuhisa’nın Matsuhisa restoranı. Dünyaca ünlü bir başka restoran Montauk Seafood Grill, Hawaii’den Alaska’ya kadar geniş bir bölgeden getirdikleri deniz ürünlerini taze bir şekilde servis etmesiyle meşhur. Yine tamamen bölge hayvanlarını kullanarak menüsünü oluşturan Kelly Liken da bölgenin en iyilerinden. Sezonluk menüsünde kullandığı, rengeyiği etinden yaptığı carpaccio ve bütün olarak pişirilmiş Colorado kuzusu, öne çıkıyor.


Chabichou Courchevel’den tatlı sunumu

Bearfoot Bistro’da Melissa Craih, Kanada mutfağına değişik bir yorum getiriyor ve daha çok av hayvanları üzerine bir menü hazırlıyor. İstiridye ve tavşan eti üzerine çalışan Araxi, yine bölgenin çok iyi restoranlarından. Elements isimli restorandaysa modern tapas yorumları yapılıyor.

Tabii olay tamamen Michelin yıldızlı restoranlar değil ama dünyadaki çoğu kayak bölgesi, oradaki iyi restoranlarıyla da öne çıkıyor. Kanada British Columbia’daki Whistler bölgesi, çiftlikten masaya felsefesini benimseyen pek çok şefle birlikte sadece kayak bölgesinin yoğunluğuyla değil, mutfağının zenginliğiyle de dikkat çekiyor.

Dünyada durum böyleyken bizde neden kayak bölgelerinde öne çıkan restoran olmadığını önümüzdeki hafta detaylıca yazacağım. Kayakseverlere ve yatırımcılara bol karlı ve kazasız bir sezon diliyorum.