Paylaş
Beklenen bir sonuçtu.
Tunç Bey, hani Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş bir siyasetçi türü değil.
Bir yönüyle Bülent Ecevit tarzını çağrıştırıyor.
Yapısı gereği insan ilişkilerinde sıcak ve dolaysız oluşu, zarif ve kibar bir profil çizmesi, eğitimi, yabancı dilleri ile sık karşılaşılmayan bir başkan profili sergiliyor ve kentimize heyecan verici bir beş yıl vaat ediyor.
Bu arada, hayatlarını her şeyi eleştirme üzerine kuran, gayrimemnun olmayı ilke edinen ve kendilerinin “elit” olduğunu düşünen kesimler Aziz Kocaoğlu karşıtı bir tutumla Tunç Soyer’i desteklemişlerdir.
Tunç Bey lütfen yanılmasın ve üzülmesin.
Bahse konu kesimler en kısa zamanda yeni başkanımızdan da nefret etmeye başlayacaklardır.
“Kadrolu kaybeden” olmanın jargonu budur zira.
Bu arada belirtelim...
Hayata kalbi değerlerle bakan, olması gerekeni savunan bir Tunç Soyer ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ister istemez aynı kişiler olamayacaktır.
Başkan olmak; bir yönüyle “hayır” diyebilmeyi bilmek, zarafeti zaafa dönüştürmemek, her yeni ve parlak fikir de “bin düşünüp bir hareket etmek”, zamanını iyi planlayabilmek, bürokrat yönetebilmeyi becermek, makro ve mikro hemen her konuda iştah ve mecali her daim diri tutmak...
Görüldüğü üzere bu çok önemli kamu görevi hakikaten büyük bir tempo, çaba ve özveri gerektiriyor.
Sayın Soyer’i tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz...
-----
Güle güle sevgili başkan
BU seçimin asla ıskalanmaması gereken bir galibi daha var.
O da Aziz Kocaoğlu’dur.
15 yıl bu kentin kaderinde çok önemli bir rol oynadı.
Hatırlayın, Aziz Bey’in başkanlık koltuğuna oturduğu ilk dönemde İzmir’e “ezik” muamelesi yapılırdı.
Sanki bir marifetmiş gibi İstanbul yüceltilir, “enerjisi, sinerjisi” göklere çıkartılır, İzmir’in “asudeliği”, “köy gibi” diye nitelendirilerek aşağılanırdı.
Aziz Bey bu “histerik” tutuma karşı hep sağlam durdu.
Her şeyden evvel belediyeyi bir rant kapısı haline getirmedi.
Bugün İzmir tüm Türkiye’nin çekim alanı ise bu sayededir.
Önemsiz gelmesin, daima dürüst kaldı.
Nimetini sonradan kavradığımız bir “stratejik plan” anlayışı ile çalıştı.
Kavramadan, ikna olmadan hiçbir işe kalkışmadı.
Maceradan hoşlanmadı.
Kim ne derse desin, insanlara samimiyetini geçirdi ve onları yakaladı.
Civar ilçelerde özel bir karşılığı vardı.
Duygusal kişiliği, arada bir ona hatalar yaptırmadı değil...
Son seçimde son anda tekrar aday olmaya niyetlenmesi bu duruma örnektir.
Ama yaptıkları, kattıkları düşünüldüğünde, onun zaman zaman “atarlanması” çelebi kişiliğinin süsüdür, diye düşünüyoruz.
Aziz Bey bir efsane başkandır.
Hep ifade ettiğimiz gibi bir “sosyal demokrat platform” oluşturarak ülke siyasetine çok değerli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
Her şey için teşekkürler Büyük Başkan...
Paylaş