Paylaş
“Orta Sınıf Ahlakı” diye bir kavram vardır. Siyasetten ticarete davranış kalıpları belirlenirken kerteriz bu kavramdır.
Oysa toplumlar “mutad”ı zorladıkları zaman faz atlayabilir.
Alışılmışı zorlama imkanına sahip olanlar toplumun değerlendirmesine muhtaçsa genelde bu riski pek almaz.
Bu sebeple, giderek bir “körler sağırlar, birbirini ağırlar” ortamı oluşmaya başlar.
Kalite standartlarını omuzlayan kolonlar, bugünün dünyasında vasatların kardığı harçlara göre şekillenmektedir.
Bu duruma eleştirisel yaklaşmak seçkincilik olarak algılanmamalıdır.
“Kestane kabuğundan çıkmış, ne kara kabuğum varmış” halleri, bizim de karşı olduğumuz, izahsız bir küçümseme zavallılığıdır.
Ancak medenileşme, daha rafine olma, hayatı daha incelikli kavrama kaygısı duyulmadığında bu defa içten içe çürüme oluşmakta ve işin tuhafı yaydığı koku hiç kimseyi rahatsız etmemektedir.
Birileri bu çölleşmeye itiraz ettiğinde, nasıl organize olduğuna şaşacağımız bir vasatlar dayanışması anında farklı sesleri paralize etmektedir.
Geçen hafta sonu Fransa’da eşcinsellere evlilik hakkı tanıyan bir yeni yasa hazırlığındaki hükümete karşı çıkanlar Paris’te yüz binleri toplayarak bir protesto yürüyüşü yaptı.
“Sana ne kardeşim, ne münasebet” demenin ötesinde laflar döktürmeye gerek yok.
Dikkatinizi çekerim. Yer Fransa, yıl 2013. Oralarda bile çıta bu seviyelerde ise, ülkemize dair hayıflanmamız galiba lüks kaçacak.
Kaya gazı
İzmir’in iş dünyasının bilge iş adamı Nihat Gündüz’den aşağıda belirteceğim hususla ilgili bir mail aldım. Konu kısaca şu:
ABD’nin önde gelen yorumcularından Fareed Zakaria, Time dergisinin ekim ayı sayısında bir makale kaleme aldı.
Başlık ‘Yeni Petrol ve Gaz Patlaması’ idi.
Yazıda ABD’nin bu 10 yılın sonunda Rusya ve Suudi Arabistan’ı geçerek dünyanın en büyük petrol ve sıvı doğal gaz üreticisi olacağından söz ediliyor.
Böylesi bir öngörü gerçekleşirse bunun tüm dünyayı etkileyebilecek geniş çaplı sonuçları olacağına, Rusya ve Ortadoğu’nun göreli öneminin azalacağına işaret ediliyor.
ABD’yi bunca yıl aradan sonra net petrol ihracatçısı konumuna getiren gelişme ‘kaya gazı’ olarak nitelendiriliyor. Hidrolik çatlatma teknolojisiyle kayalara sıkışmış doğal gazlara ulaşılmakta, su, kimyasal maddeler ve kum pompalayarak bu kayalardaki doğal gaz yeryüzüne çıkarılmaktadır.
ABD’de klasik petrol kullanımı azalmaya başlamıştır. ABD Enerji Bakanlığı verileri, ülkenin 61 yılın ardından ilk kez rafine edilmiş petrolde net ihracatçı konumuna geldiğini gösteriyor.
Hani diyebilirsiniz ki ABD’nin Ortadoğu coğrafyasına ilgisinin tek sebebi petrol değildir, tamam, ama bu gelişmenin bizim buraların geleceğini önemli ölçüde etkilememesi de mümkün değildir.
Bu konuyla ilgili, geçenlerde ABD Enerji Bakan Yardımcısı İstanbul’da bir panelde konuşmacıydı. Aynı hususlar teyit edildi. Zaten Uluslararası Enerji Ajansı’nın son raporunda da ABD’nin 2015 yılına kadar dünyanın en büyük doğal gaz üreticisi olacağı ifade edilmektedir. Yani, özetle teknoloji de üstünseniz tüm gelişmeleri tersine çevirebiliyorsunuz.
Ercan Çerçioğlu
Oda seçimler yaklaşıyor. Anayasa Mahkemesi’nin süre sınırlandırılmasını iptalinden sonra tüm demirbaş STK esnaflarını tatlı bir sevinç ve heyecan sardı. Hazretler, herhalde lise çağlarında biyolojinin “kan dolaşımı” bahsinden kırık not alıyorlardı.
Mamafih örnek uygulamalarda hiç yok değil. Aydın Sanayi Odası Başkanlığı’nı iki dönemdir yürüten Ercan Çerçioğlu, tam da bizim ısrarla üzerinde durduğumuz gerekçelerle aday olmadığını açıkladı.
Kendisini aradım, dedikleri aynen şu: “Bizim mesleğimiz oda başkanlığı mıdır? Biz sanayiciyiz, koltuğa yapışanlardan değiliz.”
Ne diyelim? Darısı İzmir’in “vazgeçilmez!” başkanlarının başına.
Birand, Hrant
Her terk aslında geride kalanlardan bir şeylerin eksilmesidir.
Ölüm terklerin en büyüğü.
Yakınlarınızı, aile fertlerinizi saymıyorum. O zaten başlı başına derin bir boşluk oluşturur kaybın sahiplerine.
Bunun ötesinde, yaşamımızın işgal haritası esasında insanlarla kurduğumuz ilişkiler toplamından hareketle şekilleniyor.
Kimi doğrudan iletişim içinde olduğunuz dostlarımız, arkadaşlarımızdır, kimileri de yüz yüze gelmeseniz de izlediğimiz, etkilendiğimiz, beslendiğimiz insanlardır.
O insanlar hep oradadır. Onların ölümü sizin yaşamınızda onlara dair pencerenin kapanmasıdır. Şüphesiz izlerini takip edebiliriz ama doğrudan, dinamik, yaşayan ilişki artık bitmiştir. Bu bitiş, onlara dair kısmınızın size ait ölümüdür bir bakıma. Mehmet Ali Birand ve Hrant Dink’e dair, bir ani ölüm, bir de yıldönümü, bu acı gerçeği yine içimizde hissettirdi, yüreğimizin bir kısmını toprağa teslim etti.
Paylaş