Paylaş
İzmir Ticaret Odası seçimlerinden söz ediyoruz.
Yarışı Mahmut Özgener ve ekibi göğüsledi.
Rakibi Ekrem Demirtaş bir gün öncesinde yarıştan çekilmişti.
Böylelikle 26 yıllık bir dönem kapanmış oldu.
Odalar, netice itibariyle sivil toplum örgütleridir.
Beklenir ki, yaşadığı kente sorumluluk duyanlar bu tip yerlerde makul bir süre görev üstlenirler.
Gönüllülük esasında çalışan “Siad”larda bu durum böyle tecelli eder.
Ancak “Oda”larda farklı bir “büyü” vardır.
Hiç şüphesiz prestijli makamlar olmaları sebebiyle “eskiler” vazgeçmekte zorlanırlar.
Yanı sıra, “kanun zoruyla” oluşturulan bütçeleri ile her nedense hep caziptirler.
Neticede bu tip makamlar “tadı kaçırılıncaya” kadar bırakılmak istenmez.
Ekrem Bey için de işte tam bu durum söz konusu oldu.
1885 yılından gelen bir Oda’nın, adeta bir şahısla özdeşlemesi İzmirlileri rahatsız etmeye başlamıştı.
Bu çerçevede iyi bir alternatif çıkması halinde tüccarlarımızın “değişim” talebi hissediliyordu.
Mahmut Özgener bu ihtiyacı karşılayan “doğru isim” olarak adaylığını açıkladı ve büyük farkla başkanlığı elde etti.
Belirtmek gerekir ki, Ekrem Demirtaş hataları ve sevapları ile “iz” bırakan bir başkanlık yapmıştır.
Sadece İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin kurulmasındaki rolü nedeniyle bile, bize göre “teşekkürü” hak ediyor.
Seçim sürecinde Mahmut Özgener’in adaylığı “siyasi”leştirilmeye çalışıldı.
Bakınız, oda seçimleri istenir ki, siyaset üstü olsun.
Mahmut Bey, seçim sürecinde her partiye, her kesime eşit mesafede olduğunu defalarca ifade etti.
Özgener’in başarısında, tamam AK Partililerin sempatisi de rol oynamış olabilir, ama esas faktörler, “Demirtaş bıkkınlığı” ve Mahmut Bey’in sevilen ve tanınan işadamı kimliğidir.
Bahse konu bu faktörler siyasi telakkileri ikinci plana düşürmüştür.
Şimdi, Oda taze bir başlangıç yapacak.
Yeni yönetime, bize göre “ihracatçı”lar damga vurdu.
Başkan zaten tütün ihracatçılarının başkanlığından gelen bir isim.
İki başkan yardımcısından Emre Kızılgüneşler’in, gerek kişiliği gerekse İhracatçı Birliği’nde Hazır Giyim İhracatçılarının Başkanlığı ve Koordinatör Başkanvekili sıfatlarıyla İzmir Ticaret Odası’na farklı vizyonlar kazandıracağı kesindir.
Diğer başkan yardımcısı Cemal Elmasoğlu’da uluslararası nakliye ve bağlantılı sektörlerde ön plana çıkan başarılı bir iş insanıdır.
Öyle anlaşılıyor ki, hep bir “eksik halka” olan “ihracat bilinci” bu dönem de Oda’ya yerleşecek.
Yönetim kurulu üyelerinin de çok vasıflı kişilerden oluştuğunu ifade etmek isteriz.
Son olarak, seçim sürecinde “Ortak Akıl” grubunun demokratik mücadelesinden de övgüyle bahsetmemek haksızlık olur diye düşünüyoruz.
Açıkça ifade etmemiz gerekirse Ortak Akıl grubunun Hasan Küçükkurt faktörü nedeniyle daha etkili olacağını düşünüyorduk.
Yarışa çok geç girdiler ve aşırı stratejik yaklaştılar.
Aziz Kocaoğlu’nun geri planda kalarak yönlendirmeye çalıştığı süreçte Özgener’in yarattığı heyecan karşısında sönük kaldılar ve atı alan Üsküdar’ı geçiverdi.
Neyse, yepyeni bir dönem başlıyor.
Mahmut Bey, kısa vadede siyaseti düşünmediğini defalarca belirtti.
Ama hep söyleriz.
Başarılı insanlarımız siyasete ilgi duymalılar.
Bu anlamıyla Özgener’in “orta vadede” tutumunu gözden geçirmesinin iyi olacağını ifade etmek yanlış olmayacaktır.
-----
Boşnak böreği
BAMBAŞKA bir lezzete tanık olduk.
Boşnak böreği.
Çok değil, çook çok farklı. Köz ateşini küllendiriyorlar, tepesinde büyük bir tencere kapağı gibi bir aparat, araya çiğ halde bir tepsi börek konuyor, kapak üzerine kapatılıyor.
Ara ara özel et suyu bir sosla böreğin hem çıtır hem de içi sulu olması (çiğ kıyma) temin ediliyor.
Hazırını tercih etmedik, sıfırdan 40 dakika bekledik ve daha mutlu olduk.
Kıymalı, kabaklı, patlıcanlı, patatesli çeşitleri var. Ha bir de elmalısı var. Bunlardan ayrı müthiş mantısını da belirtmeden geçmeyelim.
Yeri Bayraklı Tower’in arka sokağında. İsmi “Burek”. Fevkalade Boşnak böreği diye satılıyor. 283/1 Sokak, No: 10/B Mansuroğlu Mahallesi.
Paylaş