Siyaset kazanı ısınıyor


TÜRKİYE 2015 yılına kadar devam edecek seçim süreçlerine giriyor.
Önümüzdeki yıl kasım ayında yerel yönetimler yeniden belirlenecek. Sonrasında cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler. Özetle soluk soluğa bir siyasi gündem bizleri bekliyor.
AK Parti’nin tüm söylemleri, cumhuriyetin 100’ncü yılında da iktidarda olacakmış şeklinde.
Bu parti 2002 yılından beri iktidarda. Siyasetin doğasında olan yıpranmanın, normalde AK Parti’yi etkilemeye başlıyor olması lazım.
Ancak anketler hiçte böylesi bir durumu işaret etmiyor.
Baktığınızda, yakın gelecekte Avrupa-Amerika eksenli bir ekonomik kriz ülkeyi etkilemeye başladı, Kürt meselesinde durum karmakarışık, Suriye’de kamuoyu yanlış politikalar izlendiğini düşünüyor, tüm bu ve benzeri handikaplara rağmen iktidar halkın teveccühünü kaybetmemiş gözüküyor.
Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi, hiç kuşkusuz CHP’nin oluşan boşluğu dolduramaması.
Bu partinin, bırakın iktidar adayı olmasını, hepimizin gözü önünde cereyan eden parçalı yapısı ile yüzde 25 oy oranını dahi korumamak için özel bir gayret sarfettiği söylenebilir.
Hal böyle olunca dikkatler yine AK Parti’ye yöneliyor.
AK Parti, şimdiye kadar yaptıkları ve yapamadıklarıyla bir çizgi çizmek ve yeni bir şeyler söylemek ihtiyacında.
Yönetim kadrolarını büyük ölçüde değiştiriyorlar. Başbakan muhtemelen Çankaya’ya çıkıyor, çok önemli temel sorunlarda tereddütler tam giderilememiş, bazılarında açık başarısızlıkları var, başardıklarıyla halen yüzde 53 oy oranını tutuyorlar ama “dünün futbolu ile bugünün maçına çıkılamayacağını da” bilincindeler.
Dolayısıyla yepyeni bir söylemde, tekrar güven tazelemek ve seçmenine heyecan verme mecburiyetindeler.
Bu anlamıyla AK Parti kongresini büyük bir dikkatle izlemek gerekir.
İzmir’de geçenlerde yerel seçimlere yönelik bir anket yayınlandı.
Buna göre CHP yüzde 43, AK Parti yüzde 40 oy oranlarına sahip.
Puan farkının yüzde 3 olması doğal olarak CHP’leri memnun etmedi ve inandırıcı gelmedi.
Bakın bu anket sonucunu bir kalemde silip atmamak gerekir.
AK Parti son genel seçimlerde yaklaşık yüzde 37 oy almıştı.
Vaka belediye seçimlerinde oylar daha ziyade kazanma ihtimali olan adaylar üzerinde yoğunlaşır ama “metal eskimesi” kavramını nasıl AK Parti için kullanıyorsak, yerelde de aynı durum CHP için geçerli olabilir.
Aziz Kocaoğlu’nun bir dönem daha Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmayı isteyeceği anlaşılıyor.
Sayın Başkan yaklaşık 500 yılla yargılanırken hem partinin karar vericileri, hem de toplum vicdanı nezdinde, bırakın sair artılarını, özel bir “mağduriyet koruması” altındadır, bağlı olarak muhtemelen CHP İzmir’in adayı olacaktır. Kaldı ki, “ustalık dönemi” söylemi kimsenin tekeli altında değildir.
Ancak belirtelim ki CHP’nin, İzmirli seçmenin zihninde kalıcı başarı öyküleri oluşturmak için topu topu bir yıllık zamanı kalmıştır. Yapılanlar yeterli deniyorsa, o zaman mesele yoktur.
AK Parti cephesinde de sayın Binali Yıldırım’ın gönülsüzlüğünü tüm İzmir olarak hissettiğimizi söyleyebiliriz.
Ancak merkez daha parlak bir post önermezse, izlenimimiz “emir demiri keser” şeklindedir.
Son olarak, önümüzdeki yıl bir yerel yönetim dönemini daha kapatmış olacağız. İzmir genelinde tüm belediyeler itibari ile yıldızın kimdi diye sorarsanız, bir ismi (uzak ara) ifade etmek isterim. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer.
Yazarın Tüm Yazıları