Pasaport kahvehanelerinin müdavimleri

İzmir, Kordonboyu denince, zihinlerde ilk önce Pasaport iskelesi belirir.
Eski limanın tozu gelir genzimize, kartpostallardan hatırladığımız.
İzmirli için ana rahmi mekanlardır, dizi dizi sıralanmış kahvehaneler.
Kuru kalabalıkları boş verin, asıl sahipleri müdavimleridir bu kahvehanelerin.
Oradadırlar hep ve hemen anlaşılmayan bir eksikliğin acısını kıraat ederler günler boyu.
Pasaport, liman, ne bir eksik, ne bir fazla, sahici bir dekordur aslında.
Kantar Karakolu mesela, terli komiserle, çürük dişli garson müşterisine yetiştirdiği tavlı nargilesiyle.
Vapurlar, martılar
Tavşan kanı, demli çaylar.
Sanki hepsi görevli ve mazbut.
Aynı zamanda sahtekar serseri biraz yamuk.
Her nedense “kaybedenler kulübünün” dervişi gibidirler.
Arka bahçelerini gizler, tam cepheden neşe verirler.
Yaz akşamları bermutad imbat beklenir, coşarlar aniden,
O efil efil gelivermiştir.
Değmeyin keyiflere,
Rüzgar olurlar, eserler gençliklerine
Ararlar kokusunu, hüsranlarını bile bile.
Bazen takılmak isterler,
Batan güneşin peşine
Yalandır pek tabii
Korkarlar ölürüz diye.
Onlar,
İzmirlidirler,
İzmirdedirler,
Şükrederler.
Vakti saati gelince
İz bırakmadan usulca,
Çeker giderler.

Seküler saflaşma olur mu

Bakınız, AK Parti sepetinden demokrasi ve özgürlükleri eksiltirse, geriye İslamcı ve bulanık bir milliyetçi kimlik kalır.
Bu tutum bilinçli bir tercihe dönüşürse bu defa ülke genelinde saflaşma İslamcılar ve Sekülerler ikilemine dönüşmeye başlar.
Bu noktada Kürtlerin yanaşacağı iskele, gerçek anlamda sosyal demokrat olmaya karar vermiş yeni CHP olur.
Diyeceksiniz ortada böylesi bir sınıf atlamış CHP ve HDP var mıdır?
Şu aşamada tabii ki yoktur. Ama bir kıpırdanma ya da gayreti tespit etmemek de mümkün değildir.
Sanki tarih 40 küsur yıllık bir aradan sonra laikliği önceleyenleri birbirilerine anlayabilecekleri demokrat, özgürlükçü, hafif sol bir çizgide tekrar buluşturacak gibi.
MHP’nin bu yeni kamplaşmada yeri ne olur?
Bildiğimiz, kıyıların MHP’lilerinin seküler karakteri ön plandadır.
Anadolu’nun diğer yörelerinde ise durum biraz karışık ve Batı’ya benzemiyor.
Pek tabii AK Parti 2007 yılına kadar sergilediği özgürlükçü karakterine geri döner, CHP de kurultay vesilesiyle arkaik ulusalcıların eline geçerse, bu senaryo geçerli olmaz ya da başka baharlara kalır.
Ancak perspektifte laik Kürtlerle sosyal demokratların çizgilerinin birleşmesi kaçınılmazdır.