Paylaş
İKTİDARLARIN yeni hedefler, yeni kavramlar icat ederek heyecan tazelemesi bilindik bir uygulamadır.
AK Parti’nin de “2023 hedefleri” ve “Yeni Türkiye” söylemleri biraz böyle bir şey.
Vaat edileni hatırlayın, 2023 yılında 2 trilyon dolar milli gelirimiz olacak, kişi başı gelir 25 bin dolar, ihracat ise 500 milyar dolara ulaşacak.
Hani, ABD’de dolar enflasyonu çılgın yükselmez ise bu hedefler şimdiden “çöp” oldu.
Bakın, borç alarak harcama yaptığınızda, yani cari açıkla ekonominizi finanse etme zorunda olduğunuzda, duvara toslamamak için, harcayacağınız her kuruş dövizin verimli yatırımlara yönlenmesini gözetmeniz, katma değeri yüksek bir üretim anlayışını desteklemeniz gerekiyor.
Biz, maalesef böyle yapmadık.
12 yıllık AK Parti iktidarı dönemi boyunca, dünya konjoktörünün ülkeye sağladığı ucuz finansman imkanlarını yapısal dönüşümler için kullanmadık.
Neticede orta gelir tuzağına düşmüş bulunuyoruz.
Son 5 – 6 yıldır, hep aynı 10 bin dolar kişi başı gelir seviyesinde patinaj yapıp duruyoruz.
Yıllık % 8-9’lar büyüdüğümüz dönemlerde rekor cari açıkları vererek inşaat sektörünü patlattık.
Ama maalesef o neviden sektörler bugünü beslemiyor.
Artık yıllık % 5’lik büyümeleri bile zor hayal eder hale geldik.
Ali Babacan ve Mehmet Şimşek durumun vahametinin farkındalar.
Ancak kendi hükümetlerinde yeterince itibarlı olmadıkları biliniyor.
Sanki uyguladıkları sıkı para ve maliye politikalarına zor tahammül ediliyormuş izlenimi var.
Ekonomi cephesi böyle.
Siyasi cephede de “Yeni Türkiye” içi doldurulan bir uygulamaya dönüşemedi.
Açıkça, beklenti evrensel demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla ülke sathına yaygınlaştırılmasıydı.
Bırakın demokrasinin yaygınlaşmasını, geniş kitleler de nereye gidiyoruz sorusu uyanıyor.
Kutuplaşma bu denli artacaksa “Yeni Türkiye” güzel bir hayal değil, tam bir kabus da olabilir.
AK Parti sanki böyle değildi.
Son birkaç yıldır bir şeyleri hep ısrarlı yanlış yapıyorlar, kendileri sallanıyor, ülke yalpalıyor, neticede hep birlikte mutsuz ve tedirgin oluyoruz.
Son dönemlerde tekrar yüzlerini uluslararası topluma dönmüş gözüküyorlar.
Ama dış dünya nezdinde de artık bir “inandırıcılık” problemleri var.
Gerek Sayın Cumhurbaşkanı’nın gerekse Sayın Başbakan’ın gönüllerinin neleri murad ettiğini artık hepimiz öğrendik.
Onlar, “batı”yı sevmiyorlar, benimsemek istemiyorlar.
Ama kendi akıllarına gittiklerinde bu defa tüm dengelerimiz bozuluyor.
Problemler oluşunca, bir anda frene basıyorlar ve vazgeçiyorlar.
Bu arada yaşanan “zig – zag”lardan herkesin başı dönüyor.
Galiba 12-13 yıl demokrasilerde iktidarlar için uzun bir süre.
İşte bu noktada güçlü ve hazır bir muhalefetin önemi ortaya çıkıyor.
Ama heyhat, o konuda da şanslı sayılmayız.
Özetle, moralsiz bir Türkiye sonbaharı yaşıyoruz.
“Bakalım daha başımıza neler gelecek” diyenlerimiz çoğalıyor.
-----------
Bir yer, bir mekan, bir tat
Halkapınar, 1. Sanayi, Zaim Usta, kuzu incik, pilav komposto.
------
Günü Sözü
Pastırma yazı, ancak yanında mayosu olana denize girme zevki yaşatır.
-------
İNSAN HALLERİ
Eksiklendiren adam
“Ya var ya der” adamımız, “hani piyangodan bana 10 milyon çıksa, valla söz, sana da bir araba alacağım, hem de kırmızı.”
İşte bu tipik bir “durduk yerde bir eksiklendirme” operasyonudur.
Mecburen, kaf dağının arkasındaki ihtimal için, ki onda da çamura yatacağı kesindir, teşekkür etmek zorunda kalırsınız.
Eh, böyle bir kıyak çektiğine göre, fedakarlık sırası artık size gelmiştir.
“Yav” der “kanka biliyorsun bu aralar biraz sıkıntıdayım...”
Hep haklı adam
Anasının karnından haklı doğmuştur. O öyle ne net bir duruştur. Hiç şüphesi yoktur kendinden. Az bilmek, o bildiğine de takıntılı olmak şaşılası bir etki yaratır yakın çevresinde.
“Bu kadar ısrarlı olduğuna göre...” derler ve itibar ederler adamımıza.
Yılgın çevresinden aldığı avansla bir tutulmaz özgüvene kavuşmuştur beyzade.
Derken... Artık böylesi değerli bir karizmanın deplasmanlara açılma vakti gelmiştir diye düşünür.
Riski seven adam
Onun aldığı risk sizin zannettiğiniz türden değildir.
“Herkes Mersin’e o tersine” değildir başarısının sırrı.
“Herkesten evvel Mersin e’dir” farkı.
Risk eksik halkayı tamamlıyorsa bir anlam taşır.
Diyelim, Teksas pokeri oynuyorsun, ilk beş kağıtta, alttan üstten kent yakalamak için tek bir kağıda muhtaçsın ve daha açılacak iki kağıt varsa, riski, işte o noktada alır.
Yani, öncesinde üç nal bir atı varken, bulunacak dördüncü nal onu bir küheylana kavuşturacaksa, işte onun kazancı bu dördüncü nalın peşine düşmeyle gelir, küheylanın değil.
Paylaş