Mağlubu olmayan seçim

Demirel, Özal’a “Tapulu arazime gecekondu kondurmam” diye muhalefet ederdi.

Haberin Devamı

İkisi de şimdi tarih. 12 Haziran seçimi gösterdi ki, merkez sağın yeni ve yerleşik sahibi AK Parti.
Bu durumu İzmir kıyı bandı tam hissetmese de içerilere girince, hele Ege’nin Kütahya’sına Uşak’ına gitmişler için seçim öncesi çok netti.
CHP’ye oy veren seçmene tavsiyem, AK Parti’yi zihinlerinde marjinal addetmekten vazgeçmeleri ve artılarıyla da anlamaya, kavramaya çalışmaları.
CHP’ye gelince; bence bu parti yeni söylemiyle, demokratik değerlere gecikmiş vurgularıyla, Ankara’nın değil, halkın partisi olmaya aday üst yapı değişikliği ile bu kısa zamanda mükemmel bir sonuç almıştır.
Bakmayın siz sıcak seçim atmosferinde kendinizi ikna eden hormonlaşmış beklentilere. Ne örgüt, ne klasik seçmen, bu yepyeni doğru söyleme hazır değilken CHP’nin % 20’lerin bile altına düşme riski vardı. Tekrar vurguluyorum, % 26 CHP açısından mükemmel bir başlangıçtır, umarım arkasını geliştirerek getirirler.
BDP ve MHP’nin durumu
BDP ve onun desteklediği bağımsız bloğun 35 milletvekili çıkarması beni en fazla mutlu eden olay oldu. Onlara sadece Kürtler oy vermedi. Eşitlik isteyen, şiddeti reddeden, bu toprakların birinci sınıf yurtdaşları olmayı talep eden haklı söylemleri ülkenin vicdanlı pek çok insanında yankı buldu. Umarım makul ve bütünleştirici çizgilerini daha da geliştirirler.
MHP bu seçimin yaralı kuşuydu. Baraj altında kalacak diye yüreğimiz ağzımıza geldi. Siyaseten zihnim hiç uyuşmasa da onlar bu ülke için önemliler ve demokratik çeşitliliğin vazgeçilmez unsurlarıdır.
AK Parti, referandum eşiği olan 330 milletvekile ulaşamadı. Bence bu AK Parti için de iyi oldu.
Aksi durum parti yönetimini “uzlaşmak” yerine “bahşetmek” tavrına sürüklerdi ki, Başbakan’ın balkon konuşması bile bu durumun arzu edilmediğini tüm Türkiye’ye ilan etti.
Yeni bir anayasa
Netice de bir seçim dönemi geride kaldı. Türkiye’nin sorunları belli.
Başta güneydoğu olmak üzere bu ülke artık “vazgeçirtilmiş kimlikler” üzerinden değil “hazmedilmiş kimlikler” üzerinden siyaset geliştirerek yepyeni bir demokrasiyi elbirliği ile inşa etmeli.
Sosyal barış, uyum çoktan halletmemiz gereken problemlerdi.
Umarım heyecanlar azalmadan herkesi kavrayan yepyeni bir anayasa elbirliği ile yapılır.
Demokrasi hissedildikçe oradan filizlenen değerler çok daha özgüvenli bir toplum oluşturacak.
Lüzumsuz çekişmelerden sıyrılmış bir Türkiye, giderek dikkatini refah odaklı tutumlara yöneltmeli. İnanın gündem ekonomi olunca, oralarda bizleri bekleyen sorunların çözümleri hiçte öyle kolay değil.
Efendim, seçimler tüm ülkeye hayırlı olsun.

Yazarın Tüm Yazıları