Koleksiyonerler mahallesi

BÜYÜK güzellik küçük güzelliklerin toplamından ibarettir.

Haberin Devamı

Bir kente karakteri, onun tarihi, tabiatı gibi unsurlarının yanı sıra onları bütünleyen, yaşayan, yaşatılan, oluşturulan, desteklenen cazibe odaklarının sayısı ile değerlendirilir.
Bu anlamıyla bakıldığında, kentsel dönüşüm heyecanı yaşayan kentimize dair bu neviden her öneri “Akdeniz’in incisi İzmir” ülkümüze bir katkı mahiyeti taşır.
Elimizdeki kent değerleri envanterine bakıldığında Kadifekale, Agora, Kemeraltı aksı işlenmeye muhtaç ham bir mücevher gibi orada durup duruyor.
Büyükşehir belediyemizin ve bazı STK’larının bu aks ile ilgili aldıkları mesafeyi biliyor ve takdir ediyoruz.
Bölge bir yandan rehabilite edilirken, eş zamanlı olarak oraları renklendirecek küçük “hoşluk”larının da planlanıyor olması gerekir.
Aklımıza gelen bir öneri “Koleksiyonerler Mahallesi”dir. İzmir, bireyselleşmenin lezzetlendirilmiş hali olan “hobi”lerin derin yaşandığı bir yerdir.
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda bir sokak hayal edin. Belediyenin imkanlarıyla ile restore edilmiş ve koleksiyonerlere tahsis edilmiş birbirinden farklı mekanlar...
Geçenlerde müthiş bir pul koleksiyoncusu olduğunu öğrendiğim Hayim Arditi ile tanıştım. Bir ömrün vakfedildiği emek hepimizin paylaşımına konu edilse ya da Yaşar Aksoy veya Jano Çavuşoğlu’nun elindeki muhteşem tarihi İzmir fotoğraflarını bizler de görebilsek, Özgörkey’lerin küçük araba koleksiyonu hepimizi heyecanlandırsa, kelebek fotoğraflarıyla Selim Bonfil’in amatör tutkusunu daha bir tetiklesek, Yeşilçam afişlerinden gemi maketlerine, kibrit kutusundan taş plaklara ve bilemediğimiz gölgede kalmış yüzlerce hobiye ortam sağlasak, keyiflensek, onur duysak, kente gelen herkesi kolundan çekip mahallemize götürsek...
Efendim; diğer bir öneri, “Havra Sokağı”nın o tarihi kimliği ile benzerlerine dünyanın tüm özellikli kentlerinde rastladığımız bir görsel vahaya dönüştürülmesi. Barcelona’dan Paris’e ve dahi Atina’ya, hemen her turistik kent, kendi kültürünü ifade eden gıda çeşitliliğini estetik bir ortamda sunmaktadır. Mesela giderek ağırlığını artıran Ege ve Urla şarapçılığının aktif bir şekilde sokağa eklemlendiği, tabureler üzerinde “taam” zevkinin doruklara çıkarıldığı, kalite ve hijyenin ileriye doğru birbirini yorduğu, çevresinde Adil Müftüoğlu, Asil Usta, Bergama Köftecisi benzeri esnaf lokantalarının lezzet avcıları tarafından istila edildiği bir yer. Yine başlangıç vuruşu belediyeden, yine uzun vadeli, ürkütmeyin, ciro bazlı kiralarla.
Acaba antikacılar çarşısı bitpazarı ile birlikte aynı profesyonel anlayışla düzenlenemez mi? Lütfen karar vericiler Londra’da Portobello’yu incelesinler.
Yine yakın örneğini Ordu ilimizde gördüğüm, hayran olduğum ve hiç de zor olmayan Kadifekale-Pasaport veya Konak Pier teleferik hattı, kentimize müthiş bir keyif katmaz mı? Ha, bu son proje için yap-işlet-devretçiler de kuyruk olacaktır, bizden söylemesi.
Aynı şekilde tüm Alsancak kordonunda deniz kıyısı altında otopark işini yap-işlet devretle ihalelesek, müteşebbis “rant”! elde etse, kent trafiği rahatlasa kötü mü olur?
Şimdilik bu kadar. Başta Aziz Başkan, Hakan Tartan, Kamil Sındır ve Tunç Soyer dostlarımız olmak üzere ilgililerin bilgilerine sunulur.

Yazarın Tüm Yazıları