Paylaş
Bu istek son derece meşrudur. Bu durum kişisel planda da böyledir, parti ölçeğinde de. İktidar insanlara güç sağlar. Ülkeyi yöneten siyasi yapı içinde, onun herhangi bir seviyesinde yer alabilmek belirli bir ağırlığa kavuşmak demektir. Hiç şüphesiz kamusal bir pozisyon sebebiyle maddi menfaat sağlayanları kastetmiyoruz. İnsan evladının sosyal kişiliğinde güç sahibi olmak her daim önemli olmuştur.
Şimdi seçim zamanı. Cumhurbaşkanlığı seçimi en kritik olanı. Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu en şanslı görülen adaylar. Bilindiği üzere seçim sisteminde 100 bin oyu toplayan aday olabiliyor. Bu çerçevede iki aday daha söz konusu. Adaylar parti bazında seçmen konsolidasyonu için işbirlikleri yapıyorlar. Seçim kazanılırsa iktidar erki paylaşılacak. Diğer iki yeni cumhurbaşkanı adayının nasıl bir yol izleyeceği şu aşamada belirsiz.
Beri yandan milletvekilleri için de aday başvuruları yapılıyor. İzmir’de partilere yapılan başvuru sayısının çokluğunu görünce, insanların bir ikbal yatırımı yaptığı izlenimi doğuyor. Keşke gençler, kadınlar ve birikimli insanların ilgisi daha yoğun olsa. İnsanların siyasete katkı için bu denli hevesli olmaları aslında iyi bir şeydir. Siyasetin her kademesine yönelik yoğun talep ülke demokrasisinin tabanda yaygınlaşması anlamına gelir.
Bu hal demokrasinin sigortasıdır. Hakikaten müthiş heyecanlı bir seçim süreci yaşıyoruz.
---
KONGREDE PROF. AKÇİĞİT
İKİNCİ Yüzyıl İzmir İktisat Kongresi’nin en dikkat çekici konuşmalarından biri de Ufuk Akçiğit’e aitti.
Ufuk Hoca dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olan MİT’den doktoralı bir profesör. Kariyeri hakikaten muhteşem. Kongredeki konuşmasının hemen ertesinde Beyaz Saray yetkililerine sunum yapmak üzere ABD’ye gidiyordu. Pek çok hakemli dergilerde makaleleri yayınlanan hocamız İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmada bir hususa özellikle vurgu yaptı.
Dedikleri mealen şöyleydi; Hoca bir toplumun gelişebilmesini temin eden en önemli faktör olarak “eğitim”i görüyor. Bu çerçevede her öğrencinin zihni kapasitesinin ve yeteneklerinin eşit olamayacağı gerçekliğinden hareketle özel öğrencileri saptayan bir eğitim metodolojinin gereğine işaret ediyor. Bir anlamda bir “yetenek havuzu”nun oluşturulmasını elzem görüyor.
Tüm dünyada teknolojik ve bilimsel gelişmelerin sürükleyici motoru, yapay zeka devreye girmiş olsa da, hala “yaratıcı insan zekası.” Koç Üniversitesi mezunu genç bir profesör olan sevgili Akçiğit’in CHP’nin de yararlandığı iktisatçılardan biri olduğunu belirtmek gerekiyor.
Halen Chicago Üniversitesi’nde kürsü sahibi olan 1980 doğumlu bu genç hocanın ismini daha sık duyacağız.
Paylaş