Paylaş
Bu tercihler genel anlamda risk içerir. Genç ve kadın adayların ön plana çıkartılmaları övgüyle karşılanacak bir tutumdur. Yanı sıra, uzun dönem görev yapanlara teşekkür edilmesi de çok anlaşılır. Ancak adayların, hele başkanlık gibi önemli görevlere mutlaka önceden hazırlanması koşuluyla. Bu çerçevede partilerin gençlik kolları ve parti akademilerinde eğitilmeli, mesela belediye başkanı olarak planlanmış kişiler mevcut başkanın yanında, yardımcı veya asistan olarak hazırlanmalıdır. Maalesef hiçbir siyasi yapıda böylesi bir altyapı eğitim yok.
Neticede seçilen kişi, işi öğreninceye kadar tüm bir belde onunla birlikte beklemek durumunda kalıyor. CHP, İzmir'de büyük ölçüde yenilediği adaylarla böylesi bir deneye girişmiş izlenimi veriyor. Özgür Özel; “genç ve kadın” olgusunun CHP'de ilave yarar oluşturacağı kanaatinde.
Geniş çaplı uygulama sebebiyle siyaseten pek alışılmadık bir kumar oynuyor. Yanılırsa, muhalefeti mutlu etmiş olur. Böyle bir ihtimal var mı?
Özgür Özel tarafından da ifade edilen anketlere göre, Büyükşehir’de AK Parti adayı ile fark sadece birkaç puan. 2019 seçimlerinde CHP adayı Ak Parti adayından 20 puan daha fazla oy alarak seçilmişti. O seçimde AK Parti ile MHP yine ittifak halindeydi. CHP'yi ise İyi Parti ve şimdiki ismiyle DEM Parti destekliyordu. Şimdi her iki parti de kendi adayları ile seçime giriyor. Anketlere göre kararsız sayısı hala yüksek. Kararsız seçmen içinde CHP’nin payının yüksek olduğu söyleniyor. Cemil Tugay, iyi eğitimli, Karşıyaka Belediye Başkanlığı tecrübesi olan, zeki ve humor duygusu yüksek bir kişi. Aday gösterilmesi sürpriz olarak görüldü. Bu sebeple hem örgüt hem de CHP seçmen nezdinde giderek azalsa da sindirileme güçlüğü yaşadı. Yanı sıra, Tunç Soyer'e yönelik bir mağduriyet algısı da tam sönümlenmiş değil. Bu dezavantajlara bir de rakip partinin şimdiye kadar gösterdiği en iyi aday profili eklenince, haliyle seçim “başa baş” durumuna gelmiş gibi duruyor.
Hamza Dağ bir başka uzun yazının konusu. Özgür Özel’in ülke geneline dair seçim karnesi de merakla bekleniyor. Kendisine sorulan soruya verdiği yanıt şöyleydi; “Bir ilkokul öğretmeni mayıs ayı başında bir okula atanır ve mayıs sonunda öğrenciler okuma yazmayı henüz sökememişlerse, sorumlu bu öğretmen midir?”
Anlaşılıyor ki olası bir seçim başarısızlığının faturası Özgür Özel tarafından geçmiş döneme ihale edilecek. Pek tabii söz konusu tercihler bir seçim başarısına da dönüşebilir. Her iki halin de kapsamlı ancak farklı siyasi sonuçları olacağı şimdiden öngörülüyor.
Paylaş