İzmir boş çekti

Hani Nükhet Hotar Kültür Bakanı oluyordu, İbrahim Turhan ekonominin kurmayları arasındaydı.

Binali Yıldırım’ı saymayın.
O zaten AK Parti’nin ağır topu. İzmir’den vekil olduğu için Bakan yapılmadı.
Hadi İzmir’i geçtik. Nihat Zeybekci, tamam Denizlili’ydi ama bizler onu yarı İzmirli addediyorduk.
Bakan Yardımcımız Adnan Yıldırım ha keza İzmirli’ydi. O da bildiğimiz kadarıyla Nihat Bey’e bağlı olarak görevinden ayrılacak.
Tamam, İzmirli AK Parti’ye oy vermiyor. Ama AK Parti’nin de alttan aldığı söylenemez, anında mesafesini hissettiriyor.
Bakalım bu zıtlaşma ne kadar sürecek, kimler bükülecek, kent daha ne kadar zarar görecek.

-----

Bu iş ekip çalışmadır

SURİYE, Irak, Ortadoğu... Dünya enerji haritasının en kritik yerleri.
Buralarda hiçbir şey öylesine sıradan sebeplere dayanarak gerçekleşmez.
Hele bir Rus uçağı, açık sıklet farkı olan diğer bir ülke tarafından “sınır ihlali” gibi gerekçelerle düşürülemez.
Bu olayın NATO’dan, ABD’den bağımsız gelişemeyeceğini teşhis etmek için strateji uzmanı olmaya gerek yok. Anlaşılıyor ki, öngörülenden daha fazla ağırlık kazanmaya başlamış Rusya’nın fiyakası bozulmuş, haddi bildirilmiştir.
Üçüncü dünya savaşını göze alamayacağı için tabii ki, uçağı doğrudan ABD düşüremezdi.
Hiç şüphesiz 5 dakika içinde onay prosedürünün işlemiş ve bundan sonra düğmeye basılmış olduğu masalına inanmamız beklenemez.
Açıktır, önceden kararlaştırılan ve Türkiye’ye sipariş edilmiş görev, şartlar olgunlaşınca ifa edilmiştir.
Rusya bu vesileyle gücünün sınırları konusunda, “karşı blok” tarafından hizaya çekilmiştir.
Ha, Türkiye’nin bu işten doğan ve doğacak zararı karşılanır mı?
Muhtemelen vaatler, taahhütler, alınmıştır. Sonuçları yaşayıp görürüz.

------

Bayır Bucak Türkmenleri

YAHU, şu Suriye meseleleri çıktı da bu vesile Bayır Bucak Türkmenleri diye birilerinin olduğunu öğrendik.
Şahsen, cehaletimize verin, biz daha önceleri hiç duymamıştık. Bir gayret, internetten öğrenmeye çalıştık.
Yine de tam anlayabilmiş değiliz.
Kaç kişiler, ne zamandır oralılar, Türkiye’den ya da Çeçenistan’dan takviyeliler mi?
Neyse, dersimizi çalışıyoruz, yakında kavrarız.

------

Yine mi siz

BAZI fıkralar “bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız” diye başlar.
Mevzu Türk futbol dünyasındaki teknik direktörler olunca; Fatih Terim, Mustafa Denizli, biraz zorlama ile Şenol Güneş deyip diğerlerine büyük takım kısmetini kapatıyoruz.
Hani Temel’in tren vagonunun kapısını açıp, bahse konu İngiliz, Alman ve Fransızı görünce “Yine mi siz” demesi gibi, Denizli’nin tekrar Galatasaray’a getirilmesi, açık söylüyoruz “bu ülkede başka seçenek yok mu” sorusunu sorduruyor.
Tamam, bilgisine, kariyerine kimse laf söyleyemez ama resmen bir alt kuşağa geçilmez, görülmez bir engel, ambargo uygulanıyor.
Hele Terim konusunda söylenecek çok şey var, ancak bu başka bir yazı konusu.
Bize bu satırları yazdıran üç kupalı Hamza Hamzaoğlu’nun göz göre göre harcanmasına duyduğumuz tepkidir.
Sayın Denizli’ye bu duygularla hayırlı olsun diyoruz.