İkinci yüzyıl ekonomik yol haritası

2013 yılıydı. Büyük bir hevesle İzmir İktisat Kongresi için beşinci kez kentin bütün STK’ları bir araya gelmişti. Toplantılar yapılıyor, konu başlıkları tartışılıyor, uzman ve konuk profilleri tespit ediliyordu.

Haberin Devamı

 


Derken böylesi bir kongreyi sadece devletin düzenleyebileceği konusunda bir uyarı geldi. Proje nedense geri çekildi.
Devrin valisi, bakanları, Ankara’nın yüksek bürokratları iki-üç gün süren bir etkinlik yaptılar. İşin ilginci o toplantılara kentin SİAD başkanları bile davet edilmedi. Günün sonunda, hiçbir iz bırakmayan bir resmi toplantı ile sivil inisiyatifin heyecanı bastırılmış, etkisiz, tatsız tuzsuz bir etkinlik yapılmıştı.
Şimdi Cumhuriyet’in ve tarihi İzmir İktisat Kongresi’nin 100. yılını idrak etmeye hazırlanıyoruz. Görkemli bir kongre organizasyonu için toplumda bir beklenti söz konusu. Bu anlamlı beklentiyi karşılamak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi başı çekiyor. Bugünden Şubat 2023 ayına kadar, ülke ekonomisinin en üst seviyedeki bileşenlerinin katılım ve katkılarıyla bir “ikinci yüzyıl” yol haritası oluşturmaya çalışıyorlar. Devlet, yine resmi bir girişim içinde olacaktır ve bir değer ortaya koyacaktır.
Bakınız, geçmişte İzmir’de kent bileşenleri ile iki-üç gün süren pek çok arama konferansı yapılırdı. Bu toplantılara milletvekilleri ve belediye başkanları da katılır ve onlarla teklifsiz kaynaşılır, özgür bir ilişki ortamı tesis edilirdi. Bazen dönemin valileri de bu etkinliğe dahil olurlardı. Ancak, enteresan bir şekilde, milletvekilleri ile son derece sahici iletişimler kuran STK başkanları, valinin bulunduğu ortamda sessizliğe bürünür, önlerini iliklerlerdi.
Zira Vali “Devlet” demekti. Devlet ciddiyet ve mesafe isterdi, uluorta görüş bildirilemez, had aşılamazdı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenleyeceği iktisadi buluşmayı bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Gelecek onlarca yıla damgasını vuracak bir ekonomik model hedeflenmesinde; yapısal önlemler önerilecek, evrensel hukukun tam işletildiği demokratik bir ortamın gerekliliğine vurgu yapılacak, makul ve kabul gören iktisadi uygulamaların gereği ısrarla belirtilecek, bu sayede pek muhtemel acı reçeteler de dahil, ekonomik gerçekliğimiz ve çıkış yolları tüm boyutlarıyla değerlendirilecektir.
Umarız; popülist kaygılara düşülmeden, akademik namusla kaliteli ve tutarlı bir sonuca ulaşılır, başta kamu yöneticilerimiz olmak üzere tüm ekonomik aktörler için rehber vasfında bir çıktı elde edilir.

Yazarın Tüm Yazıları