Gündemden kısa kısa

GEÇEN salı İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası işbirliğiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,  “Türkiye Buluşmaları Toplantıları” kapsamında kentimizde ağırlandı.

Cevdet Yılmaz güvenilir partili imajını hep korumuştur.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise daha bir teknisyen kimliğiyle nispeten apolitik bir izlenime sahip.

Bu gerçeklikler İZTO Meclis Salonu’ndaki toplantıya da aynen yansıdı.

Yılmaz “iyimser” bir Türkiye fotoğrafı çizdi.

Haliyle salondakiler geçmiş tecrübeler ışığında, temkinle dinlediler.

İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, sunuş bölümünde daha ziyade tarım sorunlarını iletti.

Başlangıç konuşmalarının “Doğrucu Davut'u” EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’dı.

Sorunları, tereddütleri, beklentileri somut “bam bam bam” yaparak, ifade etti.

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise fiili ev sahibi konumuyla dengeli bir konuşma yapmayı tercih etti.

Salon, tüm konuşmaları ilgiyle izledi.

***

New York çıkarması 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Sosyalist Enternasyonal toplantılarına bir grup partiliyle katıldı.

ABD'nin New York kentinde 25-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen etkinliklerde geçmişte Sosyalist Enternasyonal’le birlikte hazırlanmış “Ankara Deklarasyonu” Özgür Bey tarafından BM genel kurulunda okuyacağı söyleniyordu.

Tunç Soyer, bilindiği üzere AB nezdinde ülkemizi en yüksek seviyede temsil kabiliyeti olan “Yerel Yönetimler Meclis Başkanı” görevini halen sürdürüyor.

CHP New York toplantılarına Tunç Soyer’i davet edebilirdi.

Tabii ki böyle bir faydalı gereklilik yerine getirilmedi.

Sebebi genel.

Dar kadroculuk, kısır particilik, bir türlü soluklanmayan duygusallık, yönetici sorumsuzluğu… Neyse…

Bu arada Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli'nin ekibe dahil edildiğini öğrendik.

Bu iyi bir tercih olmuş.

Hiç olmaz ise gerçek manasıyla lisan bilen birileri, o diyarlarda partiye güç katmıştır.

***

Gelecek yılın zam oranı 

Bu aralar iş dünyasının ana gündem maddelerinden biri de 2025 yılına ilişkin çalışanların ortalama ücret artış oranının ne olacağı?

Ekonomi yönetimi 2024 yılı enflasyonunun yüzde 40'lar mertebesinde biteceğini öngörüyor.

Bir sonraki yıl için de maksimum yüzde 20'ler hedefleniyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek her türlü fiyatlamaların, “geçmiş değil gelecek beklentisine” göre yapılması gereğini, enflasyonla mücadelede ön şart olarak gördüklerini ifade ediyor.

Hatta, bunun “asgari ücret” belirlemesine ve “devlet memurları ve emekli maaş artış oranlarına” da yansıyacağı belirtiliyor.

Bu böyle olur da asgari ücret yüzde 20-25 mertebelerinde arttırılırsa iş dünyasının “mavi yaka”ya yönelik soruları için büyük ölçüde bir baz oluşmuş demektir.

Ama enflasyon realitesi tabii ki böyle değil.

Bu sebeple “beyaz yaka”lıları da içerecek şekilde, genel eğilimin yüzde 30'lardan aşağıya olmayacağı şeklinde.

Hiç şüphesiz, bu oranın da çok tepki alacağı açık.

Ama “acı reçete” derken ve 2025 yılı için bu durum vaat edilmişken, bu gelişmeler sürpriz gelmemeli.

Mehmet Şimşek’in Cumhurbaşkanı’ndan 2025 yılı sonuna kadar ekonomik alanda tam yetki aldığı söyleniyor.

Bu süreçlerde özellikle kıt ve nitelikli personel hareketlenmeleri yoğun olacaktır.

Bu artış oranı şayet bu mertebelerde olursa, iş yerlerinde ciddi manada huzursuzluk yaratabilir.

İktidar partisi büyük bir kumar oynuyor.

Program başarılı olursa, 2028 seçimleri öncesi için hem prestij hem de ülkeyi rahatlatacak imkanlara kavuşmayı hesap ediyor olmalılar.