Gölge boksu

Hiçbir şekilde tansiyonu yükseltmiyorlar.

Esasında doğru yapıyorlar.
Geçmiş seçimlerde nalına mıhına bir söylem onlara yaramamıştı.
AK Parti, muhafazakar tabana hitap ediyor.
Muhalefet “tırmandırıcı” bir üslubu benimsediğinde, zaten iktidarın tarzı belli, aradaki renkler kayboluyor, sağ parti olarak algılanan rakip karşısında “hüsran” kaçınılmaz oluyordu.
Şimdi “alçaktan uçuşu” tercih ediyorlar.
Bir anlamda AK Parti seçmeni kendi haline bırakılıyor ve daha sakin bir değerlendirme yapmalarına imkan sağlanıyor.
Milliyetçi-muhafazakar insanlar ilk defa kendi “iç seçim”lerini yapacaklar, sapla samanı ayırmaya çalışacaklar.
Muhalefet zaten “katı hayırcı” ve dalga boylarının sınırları belli.
Dolayısıyla yarınların Türkiye’si nasıl olacak, bu muhafazakarların kararı ile şekillenecek.
Özetle, sadece “sandık günü” ringe çıkarak galibiyet planlamak, istedikleri sonucu doğurursa, çok farklı bir “pasif muhalefet” deneyimi olacak.

----

Tramvay çalışmaya başladı

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi rasyonel bir yatırımı çok hızlı şekilde tamamlamıyor.
Tramvay projesinden söz ediyoruz.
Bu hafta Karşıyaka sahil bandı işletmeye alındı.
Açık söylemek gerekirse çok faydalı bir iş başarılıyor.
Evvelemir de belirtilirse, tramvaylar çok sempatik, yanı sıra çok özenli şekilde yapılmış yer düzenlemeleri ile kentimizin estetik kalitesine ciddi katkı yapıyor.
Diğer bir husus, bu yatırımın çok işlevsel bir nitelik taşıması.
Yani, bir gökdelende asansör ne denli önemliyse, bu raylı sistem de İzmirliler için o ölçüde hayatlarını kolaylaştıracak.
Aziz Kocaoğlu, son bir yıldır gaza bastı.
Şüphesiz bu performansta Genel Sekreter Dr. Buğra Gökçe’nin de payının olduğu biliniyor.
Neticede tramvaylarımız tıpkı saat kulesi gibi İzmir’in kartpostal profiline bundan böyle her daim dahil olacaktır.
Tebriklerimizi iletiyoruz.

-----

Doğru olmadı

GALATASARAY Kulübü’nün genel kurulunda Hakan Şükür ve Arif Erdem’in üyelikten çıkartılması oylandı ve reddedildi.
Reddedenler oylama bitince “İzmir Marşını” söyledi.
Derken iktidar tepkilendi.
Yönetim Kurulu da alelacele toplanıp, tüzüğün pek kullanılmayan “aidat” hükmünü çalıştırarak adı geçenleri üyelikten çıkardı.
Hemen belirtelim, tüzüğün 24/21 bendine göre bu kesinleşmiş bir karar değil.
Nihai kararı Genel Kurul verecek.
Ancak belirtmek gerekir ki, Galatasaray Genel Kurulu çok tartışabilecek bir karar verdi.
Bir kere, her ne kadar yargı kararı olmasa da terör örgütü ile ilişkileri aşikar olan kişileri sahiplenmek Galatasaraylıların üzerine ne ölçüde vazifeydi?
Devletin tüm kurum ve kurallarıyla, hatta hukuku zorlayarak yürüttüğü bir mücadelede, geçmiş günlerin duygusallığı ile karşı duruş sergilemek, kusuru bakılmasın “ilkeli tavır” falan değildir.
Hemen her konuda, yeri geldiğinde sırtını Devlete yaslayan bir derneğin üyelerinin, böylesi bir konuda söz konusu tavrı göstermeleri, sorumsuz bir davranış gibi duruyor.
Hani, “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” diye bir söz vardır.
Bu söz sanki, “sevmediğimin sevmediği, sevdiğimdir” şeklinde tecelli etti.
Ret konuşması yapanların ruh hallerine baktığınızda, iktidar antipatisinin nerelere uzanabileceği konusunda fikir sahibi oluyorsunuz.
Buradan iktidara ve Sayın Cumhurbaşkanına da bir mesaj çıkıyor.
Kutuplaştırıcı politikalar, bazen sağduyunun kaybolduğu sonuçlara yol açabiliyor.
Şimdi, çok muhtemeldir ki, genel kurul yelkenleri indirecek.
O aşamada yaşanan eziklik ve kaybedilen prestij acaba kimin yanına kar kalacak.