Geniş kaynak çarpık yorumu kolaylaştırıyor

Haberin Devamı

ATASÖZLERİ yaşadığımız coğrafyanın kadim tecrübesinden süzülerek ifade bulmuş özlü anlatımlardır.
Atasözlerinin neyi kastettiği, hangi bağlama işaret ettiği, öğütlediği önem taşır.
Örneğin, “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” denildiğinde, madrabaz olmayı ya da sürekli yalan söylemeyi tavsiye ettiği gibi bir sonuç çıkarılamaz.
Aynı durum İslam dini için de geçerlidir.
İslam dininin temel kaynağı Kur’andır.
Kur’an 6666 ayettir ve hayli uzun bir metindir.
Kutsal kitabımız inanç, ahlak ve davranışlarla ilgili detaylı hükümler içerdiği gibi ekonomik, siyasi, sosyal pek çok belirlemelere de sahiptir.
Dolayısıyla hayatı tüm boyutlarıyla, çelişkileriyle, doğrunun değişik veçheleriyle kavrayan binlerce açık ya da kapalı önerme ve emirlerle örülü bir düzenlemedir.

MUTLAKA ÇÖZÜMLENECEK
Yanı sıra, sünnet, hadis, icma ve kıyaslarla yorumlar çeşitlendirilmiş, adeta her derde deva, her türlü kullanıma açık bir görünüm ortaya çıkmıştır.
Bu durumun acı örneklerini yaşıyoruz.
Hangi din masum insanların öldürülmesine cevaz verebilir.
Dinin bütünlüğünü gözetmeden, herhangi bir hükmü, “tefsire” dayalı tartışmalı bir yaklaşıma eklemleyerek bir sonuç çıkardığınızda maalesef gözü dönmüş bir teröriste dönüşebiliyorsunuz.
Bu durum “sürdürülebilir” değildir.
Müslüman dünya mutlaka marjinallerini etkisizleştirmeyi becermelidir.
Türk-Kürt ikilemi nasıl ki, her iki kesimin makullerinin dayanışmasıyla çözülebilir, aynı şekilde İslam’ın dünyevi hükümlerini yaşadığımız çağa uyumlaştıran, hümanistlik yaklaşımlarla bezeyen, evrensel demokratik ideallerle bütünleştiren bir makul düzey mutlaka temin edilebilmelidir.
Belki bugün zor, ama bu mesele, bir gün mutlaka “sıradan insanların” isyanı ile çözümlenecektir.

Haberin Devamı

Düzeltelim de nasıl olacak?
ZANNEDERİM Mel Brooks’un bir filmiydi. Ajan yıllarca eğitilir, Uzakdoğu dövüş sanatları konusunda efsane bir yetkinliğe ulaşır. Derken ilk operasyonda düşman ajanla karşı karşıya kalır. Bizim ki “aykk” diyerek pozisyon almaya çalışırken karşısındaki sakince belinden tabancasını çıkartıp adamımızı alnından vuruverir.
Terörist ya da fanatik bir anlayış muhatabınız ise böylesi durumlarla karşılaşmanız mukadderdir.
Diyelim ki, IŞİD ve Boko Haram türü fanatikler tarafından bozulan imajını düzeltmeye niyetlendiniz.
Zannediyor musunuz ki, bu fanatik profil ikna olacak.
O zaten net. Onunla Yunus Emre’lerin İslami anlayışı üzerinden diyalog hayal etmek bile komik.
O sebeple, özellikle Müslüman dünya kendi içinde bu işi çözmeye kalktığında kolaylıkla o meşum şiddete kendisinin de maruz kalma ihtimalini satın alması gerekiyor.
Ne acı. Bedel ödemek dediğimiz biraz böyle bir şey herhalde.

Haberin Devamı

Mancar
İZMİR’de Michelin yıldızı alabilecek kalitede restoran sayısı son derece sınırlı.
Swissotel’in Ekinoks’u, Key Otel’in restoranı bu çizgiyi tutturmak için ciddi çaba sarf ediyor.
Farklı bir kulvarda olsa da Manisa yolu üzerindeki Cumba, kentin prestij restoranlarından.
Özellikle ikinci kuşağın devreye girmesiyle yılların Pizza Venedik’i gurmeleri heyecanlandırma potansiyeli içeriyor.
Daha birkaç yer sayabiliriz.
Ancak tüm bunların dışında, kentimizde daha kapsamlı bir iddiayla ilk defa bir özel restoran hizmet vermeye başladı.
Yaz başında Çeşme Alaçatı’da başlayan serüven Alsancak’ta daha naif ve mükemmel çizgisiyle devam ediyor.
Mancar Restoran’dan bahsediyoruz.
Sevgili Haluk Özyavuz’un ifadesiyle, bulunduğu bölgenin mutfağını evrensel gastronomi standartlarına kavuşturma amacıyla kapılarını açmış bir restoran.
Metropol şehir olmak, marka olarak anılabilmek biraz da öylesi mekanların sayısıyla orantılıdır.
Lezzet avcılarının dikkatine sunarız.

Yazarın Tüm Yazıları