Paylaş
BU ülkede merkez sağ anlayışta bir alternatifi olmadığı müddetçe iktidar partisinin oylarının çok fazla düşeceğini kimse beklemesin.
Diyelim, yolsuzluk iddialarından etkilenen muhafazakar bir seçmensiniz.
Buradan hareketle aklınız biraz karışsa bile, örneğin hemen CHP’ye yönelmeyeceğiniz aşikardır.
Sizi siz yapan değerler, binlerce bileşenden oluşur. Neticede önceden oluşmuş bir dünya görüşünüz, hayata bakış açınız vardır.
Kimlikleriniz, tarikatınız, menfaatleriniz ve daha pek çok unsur sizin siyasi duruşunuzu katılaştırmıştır.
“Öyle bile olsa” dersiniz ve “eliniz” hayatınız boyunca itiraz ettiklerinize gitmez, bildiğinizden vazgeçmeme hissiyatı “oyunuz” istikametine egemen olur.
Ta ki, aynı mahalleden bir alternatif oluşuncaya kadar. Kısa vadede de böylesi bir durum gözükmüyor.
Hatırlayın, şike söylentilerinin en inandırıcı olduğu dönemlerde dahi Fenerbahçe’liler büyük ölçüde yönetimlerine toz kondurmaya yanaşmamıştı.
Bu ülkede “Siyasi kanaat” biraz da böyle bir şeydir.
Bu sebeple, gelişmeler her türlü sansasyona rağmen 30 Mart’a, bugünkü kadrosuyla AK Parti’yi ulaştırırsa, kimse, özellikle muhalefet çok fazla beklenti içine girmesin.
İbre, belki biraz aşağıya eğilir, ama o bildiğimiz sosyolojik duruşlar pek fazla değişmez.
İnsaf kurudu
Adam, gözümüzün içine baka baka “günah işleme özgürlüğümüz var” diyor.
Hesap sadece “Yaradan’a” verilirmiş, peygamberimizin sünneti günahları örtme yönündeymiş.
Bakın, hiçbir din, hele İslam bu denli kullanılmaya müstehak olamaz.
Her din, neticede insanlığa “iyiliği, düzgün olmayı, yardımseverliği” öğütler. “Çalma, çırpma, yalan söyleme, ailene, çevrene sahip çık” der.
Her ilahi mesajın, her dinin final tahlilde özet talebi budur.
Şüphesiz, talep ettiği bu güzellikler için, hatırlatmalarını diri tutacak, disiplini temin edecek usulü kurallarla kendi anlayışını beslemeye çalışır.
Oruç tutmak ta böyledir, namaz kılmak, hamurlu yiyecek yememek yada şükran gününü kutlamak…
Ve yine her din zenginleştirilmiş külliyatı ile, sadece ve sadece bahse konu özet talebini işaretler.
Ancak, ne yazık ki zenginleştirilmiş külliyat kendini akıllı zannedenlere çarpıtılmış fırsatlar verebiliyor.
6666 ayetli bir kutsal metin, hangi sebeple söylendiği araştırılmadan kullanılamayacak hadis ve sünnetler, gelenekler, tefsirler, fetvalar... Maalesef iyi niyetli olmayanlara bağlamından kopuk yorumlar ve kurnaz sonuçlar çıkartmaya imkan sağlıyor.
“Günah işleme özgürlüğümüz varmış, hata yaptıysak bile kimse karışamazmış.”
Yuh yani.
Ergen tepkileri
“AK Parti’nin oyları fazla düşmez” dedik. Aynı şey, yerelde, İzmir için de geçerli. CHP’de aday gösterilmeyen bazı eski belediye başkanları, bildiğiniz gibi başka bir partiye yöneldi.
Bakın, çok çok özellikli biri değilseniz, bu kutuplaşma ortamında böylesi yaklaşımlar seçmen nezdinde itibar görmez.
Bu tercihte bulunan kişilerin bir yanılgı içinde olduğunu düşünüyorum.
Bu işler kendinize abartılı değerler yakıştırmanızla ya da tartışmalı anketlerden beslenerek medetlenmeyle pek olmuyor, olmaz.
Keşke, duruşlarını bozmasalardı ve kendilerini tercih etmeyenleri eksiklendirselerdi.
Gün geçer, devran döner tekrar bir şans yakalayabilirlerdi.
Şimdi, gemileri yakmaları bir yana...
Hadi, daha öte yorum yapmayalım, seçim sonuçlarını bekleyelim.
Paylaş