Paylaş
KüçükÇiftlik Park son yılların en görkemli konserine ev sahipliği yaptı. Sabah saat 08.00’de KüçükÇiftlik Park etrafında nöbet tutmaya başlayan Imagine Dragons hayranları, kapıların açıldığı saat 17.00 itibarıyla alanın yüzde 90’ını doldurmuştu.
Türkiye’de ilk kez konser veren grubun solisti Dan Reynolds, intronun ardından “İlk kez Türkiye’ye geliyorum ama bunun son olacağını sanmıyorum, muhteşem bir ülke, muhteşem bir şehir burası. İnanılmaz bir kültüre, şahane lezzetlere sahipsiniz. Sizi ve enerjinizi kalpten hissediyorum” dedi.
Genç hayranlarının konser başladıktan hemen sonra sahneye uzattığı 2 Türk bayrağını alan Reynolds, her 2 bayrağı da öptükten sonra mikrofon ayağına yerleştirip önünde yere diz çöktü ve sahneyi öptü. Bu hareket KüçükÇiftlik Park’ı inleten bir alkış ve tezahürat seliyle karşılık buldu.
Grup yaklaşık 2.5 saat boyunca sahnede kaldı ve toplam 18 şarkı seslendirdi. Hayranları da her şarkısına eşlik etti. Konser süresince sık sık Türkiye’ye ve Türk seyircisine övgüler yağdıran Imagine Dragons, kendileri için de bu konserin unutulmaz olduğunu söyledi.
Tam zamanında bir konser
Bu kadar popüler bir grup, en popüler döneminde Türkiye’ye gelince ancak bu başlık atılabilirdi.
Bu yıl Grammy’ye aday olup alamasalar da diğer törenlerde rock ve alternatif rock alanında tüm ödülleri toplayan Imagine Dragons, Evolve World Tour turneleri kapsamında İstanbul’a ayak bastı.
Öyle uzun giriş kuyrukları, öyle bir kalabalık vardı ki, önceki akşam Küçükçiftlik Park’ta nereden baksanız 15 bin kişi olduğunu söyleyebilirim.
Onlardan önce Oceans of Noice ve The Vaccines çıktı sahneye. The Vaccines’in davulcusu çok hasta olduğu için grup sahnede ancak 25 dakika kalabildi.
Sıra Imagine Dragons’a geldiğinde kalabalığın coşkusu zirveye ulaştı.
Bu turne boyunca yaptıkları akustik ve “B stage” dedikleri küçük sahne hazırdı. Sahneye turnenin değişmez şarkı listesiyle çıktılar. Geceye en bilinen şarkıları “Radioactive” ile start veren grup, 14 şarkıyı peş peşe seslendirdi. İçinde Police grubundan cover’ladıkları “Every Breath You Take” de vardı, Bob Marley’den “It’s Gonna Be Alright” da...
Eski şarkılara herkesin tepkisi daha yüksek oldu sanıyorsanız aldanıyorsunuz, grubun üçüncü albümü “Evolve”u resmen ezberlemiş olan yaşça daha genç bir kitle vardı ki grup da onlarla gurur duydu.
Imagine Dragons ilk kez Türkiye’ye gelse de çabuk ısındı. Neden ilk kez geldiklerini onlar da sorguladı, “Kültürünüzü, yemeklerinizi çok sevdik. İlk kez geliyoruz ama bu birçok ziyaretimizin ilki olacak eminim ki” dedi solist Dan Reynolds.
En başta Reynolds’un neden yarı çıplak olduğunu anlayamasak da (birkaç konserinde daha üstsüz çıkmayı tercih etmiş) işin sırrı çabuk çözüldü. Daha ikinci şarkıya geçmeden kan ter içinde kaldı, sahnede resmen crossfit yapmış gibi oldu çünkü. Bir an olsun yerinde durmadığı gibi gece boyunca bütün seyircilerle de göz teması kurmaya çabaladı.
Ekibi de rengarenkti. Muhteşem çalıyorlardı. Hani derler ya “Adamlar albümü birebir çaldı” diye... İşte o kaliteden ödün verilmedi. Sesten ışığa, şova ve samimiyete her şey mevcuttu. Seyirciyle öylesine bütünleştiler ki solist Reynolds “Enerjiniz çok güzel ve bu bana da geçiyor” demekten kendini alamadı.
Popüler grupların her gittikleri ülkenin bayrağıyla sahnede bir şarkı söylemesi artık adetten ama Imagine Dragons resmen ters köşe yaptı. Dan Reynolds sahne önünden üç Türk bayrağı aldı, önce omuzuna sonra mikrofon ayaklığının üstüne astı. Sonra ne yaptı biliyor musunuz, sahneye eğildi ve resmen vatan toprağı öpercesine uzandı. İşin şaşırtıcı tarafı bunu mecburiyetten değil samimiyetle yaptı. Resmen bir an için “Irmağının akışına ölürüm Türkiyem” diyecek gibi geldi!
Bir ekibin tamamı mı iyi olur anlamadım. Gitaristinden davulcusuna muhteşemdiler. Özellikle konserde akustik olarak söyledikleri üç şarkıda ne kendilerini ne grup olarak duruşlarını bozdular.
Sonra B Stage’e geçtiler, sahne önündeki izleyiciler bir anda arkada kalıverdi. Bu, türünün ilk örneği değildi, başka gruplar da yapmıştı ama olsundu.
Bu arada sık sık konfeti atılması pek bir manasızdı ama olsundu.
Grup son dört şarkı için yine ana sahneye döndüğünde artık insanlar çıldırasıya eğleniyordu. “Demons”, “Thunder”, “On Top of the World” ve “Believer” resmen eğlenceyi son raddesine taşıdı.
Canınıza kıymayın
Dan Reynolds, konser esnasında depresyon yüzünden geçirdiği zor günleri de anlattı ve önemli mesajlar verdi: “Geçen yıl ben de depresyona girdim, bu yüzden terapistle görüştüm. Dünya bu sorunu hafife alıyor ama dışarıda depresyon/anksiyete yaşayan bir sürü insan var. Arkadaşlarınızla, ailenizle konuşun, ulaşabilirseniz terapiste ulaşın.
Sorununuzu kendinize saklamayın. Bizimle kalın, canınıza kıymayın!”
İki saat sahnede kalan ekip 18 şarkı çaldı, İstanbul seyircisinin coşkusunu gördü ve yine gelmeye resmen söz verdi. Bir anlamda İstanbul’da yaz sezonunu noktalayıp da gittiler. Akıllarda samimiyetleri, enerjileri, şarkıları kaldı. Onların da akıllarında bu seyircinin yer ettiğine eminim.
Paylaş