Geçen hafta yeni bir şey öğrendim. Yaşı büyük çocukların hatta yetişkinlerin bile devam sütü içebileceğini
İtiraf edeyim. Rüzgar doğduğundan beri hiç Türkiye’de bulunan bir mama içmedi. Altı ay sadece anne sütü aldıktan sonra ek gıdaya geçtik. Beraberinde de anne sütünü, formül sütle yani mamayla desteklemeye başladık. Ve büyük bir hata yaparak Türkiye’de bulunanları değil, Amerika’dan binbir zahmetle getirmek zorunda kaldığımız bir mamayı tercih ettik. Neden? Tamamen cahillikten, aptallıktan, görgüsüzlükten! Bizim kullandığımız bazı İstanbul eczanelerinde kaçak olarak satılan bir mama. Amerika’da 20 dolar olan büyük kutuyu, malum eczaneler 250 liraya satıyor. Belki bu yüzden, belki az bulunduğu için yeni anneler bu mamanın çok besleyici ve sağlıklı olduğunu düşünüyor. Bu yüzden de ünü kulaktan kulağa yayılıyor. Doktorumuza da sordum tabii. Getirtebiliyorsam o mamadan vermemde sakınca görmedi. Abartmıyorum, Amerika’dan 50 kutu getirtmişimdir. Yakın çevrem otomatiğe bağladı, her giden Rüzgar’ın mamasını alıyor. Onları “Rüzgar bu iyiliğinizi unutmaz” diye motive ediyorum.
RÜZGAR TADINI SEVDİ
Bu çabanın ne kadar boşuna olduğunu geçen hafta sektörün en yetkili isimlerinden Gamze Emre’yle tanışınca anladım. Rüzgar’a Türkiye’de bulunmayan o mamadan verdiğimi beşinci dakikada söyledim kendisine. Bir yorumda bulunmadı ama telefonundan konuyla ilgili birine mesaj attı. Ve yarım saat sonra acı rapor önümdeydi. Bizim mama hiç de öyle açık ara önde falan değildi. Ve sonra yedi yaşında bir kız çocuğu annesi olarak konuştu: “Lütfen Rüzgar’a bir yaşından sonra içirilen devam sütünü içir. Bağışıklık sistemini çok ama çok güçlendiriyor. Ben yedi yaşındaki kızıma hala günde en az bir küçük kutu içiriyorum. İnan kış boyu hiç hasta olmuyor. Ve itiraf edeyim, yorgun ve enerjisiz hissettiğimde ben bile bir tane içiyorum. İnanılmaz iyi geliyor.” Bunun bir imkan meselesi olduğunun farkındayım ama anlattıkları hiç mantıksız değil. Madem bu süt üç yaşına kadar verilebiliyor, sonra da içebilirler. Rüzgar tadını sevmez diye korkuyordum ama o da boşa çıktı. Süt bitti, beş dakika daha pipetle çekmeye devam etti. “Bundan sonra senin maman bu evladım” dedim.
BİR YAŞINDAN ÖNCE İNEK SÜTÜ GELİŞİM GERİLİĞİNE SEBEP
Milupa Aptamil, Kanal D ve Türkiye Milli Pediatri Derneği ile elele verdi ve bir kampanya başlattı. ‘Haydi Anneler Görev Başına!’ diyorlar. Görev ne? Bebeklere altı aydan sonra her gün en az yarım litre anne sütü ya da formül süt içmesini sağlamak. Diğer taraftan bir yaşından önce bebeklere kesinlikle inek sütü vermemek. Kampanya süresince Kanal D ekranlarında ‘anne bilgilendirme spotları’ gösterilecek, TV programları, sosyal ve yazılı medya çalışmaları ayrıca tüketici etkinlikleri, uzmanların görev aldığı özel danışma hattı, web siteleri ve basın ilanlarıyla kitlelere ulaşılacak. Türkiye’deki tablo çok parlak değil; 10-12 aylık bebeklerin yüzde 47’si inek sütü içiyor. Ama ne yazık ki inek sütünden günlük ihtiyaçları olan demir, iyot, çinko gibi mineralleri yeteri kadar alamıyorlar. Bu da kansızlık, bağırsak kanamasına ve gelişim geriliğine sebep oluyor. ‘Her gün +1 bebek daha doğru beslenirse’ ve her bebek tüm otoritelerin önerdiği şekilde günde 500 ml ‘doğru süt’ içerse, bu kampanyayla sağlıklı nesillere daha çabuk kavuşabilmemiz hedefleniyor.