Neler biliyorum neler

Htv’de yaptığım ‘Anne’ adlı çocuk sağlığı programında günde üç, haftada 15 uzman ağırladığım için halim harap sevgili okurlar. Öyle bir bilgi yığılması oldu ki bünyede, yakında baş ukala dümbeleği olur çıkarım

Haberin Devamı

Her konu hakkında bir fikrinin olması bizim mesleğin en sevimsiz taraflarından biridir zaten. Kalabalık masaların en kıl olunan kişileri oluruz her zaman. Bendeki durum gitgide daha da vahim bir yere doğru gidiyor. Günde üç doktorla röportaj yapıyorum, haftada 15 ediyor. Her gün yeni bir şeyler öğreniyorum ve paylaşmadan duramıyorum. Affedin ama her zaman olduğu gibi sizi kurban seçiyorum. İşte en son öğrendiklerim:
-  Bir yaş altı çocuğun annesinden en fazla iki gece ayrı kalabileceğini. İki yaş üstü çocukların bu süreyi bir haftaya kadar tolere edebileceğini. Ve 1-3 yaş arasındaki çocukların uyanık oldukların vakitlerin dörtte birini anneleriyle geçirmeleri gerekliliğini.
- Çocuklara beyin yedirmenin hiçbir yararının olmadığını hatta damarlı yapısından dolayı zararının olabileceğini. Sakatatların içinde en masumunun ciğer olduğunu. Haftada bir günle sınırlı kalmak kaydıyla ciğer verilebileceğini.
- Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için yararlı bir çeşit ekmek mayası olan beta-glukan içeren ilaçların bir yaşın üstündeki çocuklara haftada birkaç gün, tabletleri kırıp çorbalarına karıştırmak suretiyle verilebileceğini.
- Uykuya geçmeden önce, uyumamak için sorduğu bütün sorulara göz teması kurmadan aynı sıkıcı cevabı (şimdi uyuyoruz, oyun sabaha) vermek gerekliliğini. Çünkü tuzağa düşüp verdiğimiz her normal cevabın, çocuğun beynini daha fazla çalıştırmasına yol açıp uykuya dalma vaktini geciktirdiğini.
- Çocuklarda gelişen tiklerin altında bir korkunun yattığını. Üzerine gidildiği, yapma, etme diye uyarıldığı zaman tiklerin kalıcı olduğunu.

Haberin Devamı

EN ÖNEMLİSİ D VİTAMİNİ

- Albert Einstein’ın Asperger Sendromu’ndan mustarip olduğunu. Otizmin bir türü olan bu sendromun teşhisi konusunda ailelerin hep geç kaldığını. Çocukların ilkokul çağına kadar uzmana gösterilmeden “Bu çocuk da biraz garip, ama ne yapalım” diye evde bekletildiklerini. Sendromun en önemli belirtisinin muhakeme yeteneğinin olmaması, hayalgücündeki zayıflık ve takıntılı uzmanlık alanları olduğunu.
- Çocuklarda en önemli vitaminin D vitamini olduğunu. Eksikliğinin kemik gelişimini durdurup, kasları zayıflattığını, ucunun raşitizme kadar varabildiğini. 
- Kepçe kulak ameliyatının altı yaşa kadar yapılması gerektiğini.
- Ağlama ve katılma nöbete geçiren çocuğun bunu mutlaka anne-baba gibi çok ama çok güvendiği birinin yanında yaptığını, planlı ve hesaplı bir hareket olduğunu, hiçbir koşulda müdahale etmemek gerektiğini, nefeslerini bir dakikaya kadar tutabildiklerini. 
- Okul çağında spora yönlendirilen bütün çocukların rutin olarak bir kalp kontrolünden geçmesi gerektiğini.
- Çocukların korkularını atlatabilmeleri için bu korkuların yersiz olduğunu detaylı anlatmak, korkuyla yüzleştirmek, konuyu basitleştirmek gerektiğini.
- Karın ağrısının en etkili ilacının masaj olduğunu.
- Zeka gelişimi için fiziksel beslenmek kadar duygusal beslenmenin aşırı gerekliliğini, bol bol “seni seviyorum” demenin hiçbir zararının olmayacağını...

Yazarın Tüm Yazıları