Kahvaltı meselesi

Çocuklarına kahvaltı hazırlamayan, ellerine poğaça tutuşturup okula yollayan anneler, onlara vicdansız dediğim için beni suçluyor. Vakit yokmuş, dişi kuşlar artık çalışıyormuş, çocuklar kahvaltı yapmak istemiyormuş, ballı yumurtalı kahvaltı için çok para lazımmış, Rüzgar büyüsün beni de göreceklermiş. Bence bunlar sorunun asıl nedeni değil. Sorun her zamanki gibi eğitim

2008’den beri Türkiye genelinde ilköğretim okullarını gezip çocuklara dengeli beslenmeyi öğretmeye çalışan Banvit Kurumsal Gelişim ve İletişim Direktörü İlgi Görener’in iki hafta önce bu köşede yer verdiğim sözleri olay yarattı. Ne demişti Görener: “İlköğretim çağındaki çocukların yüzde sekseni kahvaltı etmeden okula gidiyor. Anneleri kahvaltı hazırlamıyor, ellerine bir poğaça tutuşturup okula gönderiyor.”
Bu anneleri vicdansız ilan ettim diye pek çok anne bana kızdı. Ama ne kızmak! Birçoğu mail atıp mecbur kaldıklarını söylemiş. Sizi de göreceğiz diye çıkışmış. Çocuktan erken kalkıp işe gitmek zorunda olduklarından, çocuklarının kahvaltı etmek istemediğinden yakınmış. Birçoğuysa peynir, ekmek, bal almak o kadar kolay mı, diye sormuş. Üzgünüm ama ben bu işin parayla pulla ilgisi olmadığını düşünüyorum. Pastaneden alınan bir poğaçanın fiyatı 50 kuruşla 1 lira arasında. Beşle çarparsak haftada 2,5-5 lira zaten poğaçaya veriliyor. Az mı? Üstüne üç-beş lira daha ekleyerek en azından beyaz peynir, ekmek ve yumurta alınamaz mı? Bu iş daha çok alışkanlık meselesi. Çocuklara kahvaltı eğitimi verip vermemekle ilgili. Onlara kahvaltının önemini anlatacak doğru yollar bulmamız gerekiyor.

KAHVALTI İÇİN SOSYAL SORUMLULUK

Sana ve TOÇEV’in işbirliği yapıp, geçen Ocak’tan beri bu konuyla ilgili bir sosyal sorumluluk projesi yürüttüğünü biliyor musunuz? ‘İyi Beslenmek, İyi Gelecek’ adlı projeyle okullarda gıda paketleri dağıtılıyor ve dengeli beslenmede kahvaltının önemi vurgulanıyor. Beş milyondan fazla çocuğa ulaşmak üzereler. Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı’nın yönlendirmesiyle TOÇEV tarafından belirlenen çocuklara bir yıl boyunca her ay peynir ve süt gibi kahvaltılık besinlerle temel besin öğeleri içeren gıda paketleri gönderdiler.
Pedagoglar tarafından hazırlanan anketlerle çocukların fiziksel ve sosyal gelişimleri takip ettiler. Uzmanlar panellerde yeterli ve dengeli beslenme konusunda anneleri eğitti. Sinop’ta başlayan ve Çankırı’da devam eden proje kapsamında ziyaret edilen 4 bin 50 çocuk arasından 500 çocuk ve 1350 aile arasından 202 aileye toplam 8 bin 424 gıda paketi ulaştırıldı. İyi Beslenmek İyi Gelecek paneliyle 500 aileye kahvaltının ve sağlıklı beslenmenin çocukların gelişimindeki önemi anlatıldı. Çalışmalar hala sürüyor.

ÜNLÜLERDEN TAM DESTEK

Projenin bir de tanıtım filmi var. Ünlü yönetmen Çağan Irmak ve hayranı olduğu Hülya Koçyiğit bir araya geldi. Diğer gönüllü ünlü annelerse: Aslı Şen, Begüm Şen, Çiğdem Hitay, Deniz Berdan, Ece Kıral, Emek Külür, Gülay Kamaz, Hülya Kalyoncu, Nalan Salur ve Reyhan Gülman. Bu anneler Lucca’nın mönüsünden seçtikleriyle ‘İyi Beslenmek, İyi Gelecek’ özel mönüsü oluşturdular. Bu mönü 1 Mart’a kadar Lucca’da servis edilecek ve geliri TOÇEV tarafından proje için oluşturulan fona aktarılacak.
Yazarın Tüm Yazıları