Paylaş
Rüzgar’ın çizgi film seçimleri gitgide içinden çıkamayacağım bir hal alıyor. “3.5 yaşındaki çocuğun seçimi mi olurmuş, sen seçeceksin o izleyecek arkadaş” derseniz, haklısınız. Ama bir yere kadar. Çünkü seçimi benim yapabildiğim durumlar olduğu gibi, yapamadıklarım da oluyor.
Hepsi arka arkaya yayınlandığı için Rüzgar üçer aylık arayla Pepee’ye sonra Keloğlan’a, sonra da ‘Cille’ diye bir çizgi filme göz kaydırmaya başladı. Şimdi varsa yoksa Cille.
Cille TRT çocuk kanalında yayınlanan bir Türk çizgi dizisi. Hikâyede ‘Cille’ isminde, misket boyutundan biraz büyük ve içinde bir yaratık barındıran şeffaf toplar var. Efsaneye göre ‘Kadu’ isminde bir kral, 12 tane, su, toprak, ateş ve hava dolu cilleler yapmış. Bu cilleleri İkivak ağacına teslim ettiğinde uzun süredir savaşan insanlar ile bir cins yaratık olan ezakilerin dünyalarının arasındaki kapı kapanmış. (Bu noktada ağacın ismini Kavak zannedip, benim yanlış yazdığımı düşünenlere not, keşke siz haklı olsanız.) Neyse efendim sonra da, Kadu, cilleleri dünyaların dört bir tarafına dağıtmış. Böylece kapı bir daha açılmayacakmış.
Ama sonra olaylar nasıl gelişti bilmiyorum, her bir cillenin sahibi ortaya çıktı. 12 cillenin her birinin tuhaf isimleri, isimlerinden daha tuhaf özellikleri var. İki örnek vereyim, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Behmut: Efsanevi cillelerin en güçlüsü. Su cillesi. Sahibi Kayra çizgi filmdeki Rüzgar’ın en has adamı. Liderlik için bütün hünerlere sahip, Müdrik diye bir amcası var. Evet adamın adı Müdrik.
Harkas: Dikenli bir su- kaplumbağası olan bu cille uzun ömrün, barışın, sabrın, refahın ve mutluluğun sembolüdür. Gizli tekniği Koza saldırısıdır.
Alşimist: Öküz başlı balık olup, rakibini yavaşlatma yeteneğine sahip.
Düşünün gibi bunlar gibi 9 cille daha var. Kimi çift başlı kartal, kimi kırık boynuzlu beyaz kurt, kimi kurt başlı, tilki kuyruklu, kanatlı bir yaratık.
Sonra size bir itiraf, ben bu yazıyı yazarken bir fark ettim ki bu çizgi film 9-12 yaş aralığı içinmiş. Bizim ki cüce boyuna bakmadan ‘Cille de Cille’ diye tutturmaktaymış.
Önce kendime kızdım, ardından dokuz yaşımı düşündüm. İmkân yok hikâyenin içinden çıkamazdım. 34 yaşındayım 12 cilleyi arka arkaya sayamam, ezberleyemem.
Cille’nin yaratıcılıkları karşısında şapka çıkarıyorum. Bir çizgi filme parmakları kralın askerleri tarafından kesilmiş bir cille ustası koymak adına da ‘Parmaksız Mansur Usta’ demek, anlayabileceğim kafalar değil. Olsa olsa Tarantino filminde falan olur bu. Sizce de öyle değil mi?
Paylaş