Paylaş
Sayısal değil, Şans Topu da değil.
Bu doğrudan cum-baş (Cumhurun başkanlığı) seçimi..
Ve toto oynar gibi tartışmalar köpürüyor.
Hatta 14 Nisan’da sokağa taşınacak köpükler...
Bilimum cumhuriyetciler, laikler ve de kendilerine ulusalcı aidiyeti hak görenler “istemezük” korosunda görev almışlar.
Tamam da neyi, kimi, neden istemiyorlar?
Bir kere Tayyip Erdoğan kesinlikle Çankaya’ya çıkmamalı.
CHP lideri Baykal’a göre bel fıtığına ters (!) gelir Çankaya yokuşunu tırmanmak...
Laik ve ulusalcı kesim bir şart daha ekliyor bu son duruma:
“Erdoğan ya da AK Parti’nin önerdiği biri bile olsa Çankaya’ya çıkmamalı...”
Yani zihniyet yasağı konuyor.
Tabii zihniyet ve beraberindeki niyet okunuyor.
“Zih” de biliniyor, “niyet” de.
Oysa Anayasa'ya göre çoğunluk elde etmişsin. Seçim kazanmışsın. Anayasa’nın amir hükmüne göre TBMM içinden birini seçme hakkın var.
Ama bu hakkı kullanmayacaksın.
AK Partili bir milletvekili bile olsa Çankaya köşküne taşınamaz diyor ulusalcı arkadaşlar. (NTV’de Yorum Farkı programında bunu açıkca söyleyen Emre Kongar hoca ve şair, hatta uluslararası şair Özdemir İnce’nin son yazısı:4 nisan 2007)
Hatta beyin okuma yöntemini keşfettiğinden kuşkulandığım şair İnce, işi daha da ileri götürmüş yazısında. Cumhurbaşkanının TBMM dışından biri olmasını istiyor.
Bunu da açıklıyor.
Bir diplomat olabilirmiş bu kişi. Aklıma hemen CHP mebusu Şükrü Elekdağ geldi. Cuk oturur bu portreye.
Veya yüksek yargı organlarından bir görevli veya emekli bir mensubu olabilirmiş.Bu alanda da bol bol CHP eğilimli aday vardır umarım. Ben seçim yapıp işleri karıştırmış olmayayım.
Yine İnce’ye göre bir yazar dışardan cumhurbaşkanı yapılabilirmiş. Bence de uygun. Laik, ulusalcu, milliyetci (Ama CHP milliyetcisi olacak, MHP veya DYP’li milliyetcilerle karıştırılmasın sakın) bir yazar Çankaya’ya yakışır. Dilimin ucuna kadar geldi aday adı ama yine mikserlik yapmayayım.
Özdemir İnce’nin olası adaylarından sonuncusu sanatcı.
Bir sanatcı cumhurbaşkanı seçilebilir.
Kesinklikle katılıyorum. Sanatçı eksiği vardı Çankaya kadrosunda. Bu açık süratle kapanmalı. Fırsat bu fırsat. Yedi yılda bir oluyor bu. Hemen değerlendirmeye almalı.
Evet gelelim 14 Nisan’da Ankara Tandoğan meydanında miting var:
“Erdoğan ve de AKP’li bir kişiyi Çankaya’ya istemezük mitingi”
Bu mitinge çağrılar yapılıyor.
Başbakan Erdoğan mitingi soran gazetecilere verdiği yanıtta kızdığını belli etmiş:
“Onlar da yollarına devam edecek, bizler de..”
Onlar ve bizler.
Bizler ve ötekiler.
Yani taraflar belli.
Belli ama Anayasa’daki hükümler daha belli.
Bu Anayasa yürürlükte ise neden uygulanmasında maraza çıkarılıyor.
Maraza çıkarılıp yok farzediliyorsa neden sık sık “Anayasamıza göre...” deniyor.
Sanki ağızlardaki baklanın ıslanmadığı sanılıyor.
Bal gibi ıslak baklalar...
14 Nisan günü, geliyorum diyen bir miting var...
Oyun ilerliyor.
Zaten bir yazar arkadaşımız “Mitinge katılın.Biz de varız demek için belki de son fırsatınız olacak” demiş.
Oyun sona yaklaşıyor.
Sıra galiba “gelgel”lerde...
Yazık... Hem de çok yazık...
Paylaş