Tanıştırayım, yeni sevgilim!

Kabuğunun içindeki beyaz kısmı ayrı faydalı, suyu ayrı, yağı ayrı... Benim favorim ince ince dilimleyip çilekle birlikte bir önceki akşamdan hazırlanmış yoğurtlu ballı yulafa katık etmek. Ya da bir ara öğünde tek başına kuruyemiş gibi yemek.

Yukarıda bahsi geçen ballı yoğurtlu yulaf budur.

Lakin Hindistan cevizi sadece yemek için değil. Özellikle yağıyla isterseniz makyajınızı silin, isterseniz saçınıza sürün, isterseniz de eviniz güzel koksun diye şu bambu çubuklu parfümlerden yapın.

Türkiye'de piyasada yeşil Hindistan cevizi bulmak zor ama kurumuş kahverengi Hindistan cevizleri artık neredeyse her markette var. Tanesi 5-6 lira civarında oluyor. Bendeniz daha çok bütün Hindistan cevizini alıp evde kırmayı tercih ediyorum ama kırmakla uğraşamam diyenler için kabuğundan çıkarılıp dilimlenmiş hali de satılıyor. Yağını, suyunu isteyenlere de birçok markanın ürünleri mevcut. Hatta biraz daha niş ürünler olmakla birlikte Hindistan cevizi unu ve şekeri bile var.

Peki ne gibi faydaları varmış Hindistan cevizinin? Okuduklarımdan öğrendiklerimi özetleyeyim, efendim:

1- Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Virüslerle, bakterilerle, mantarlarla, parazitlerle savaşıyor.

2- Yağ açısından çok zengin bir besin olduğundan enerji deposu. Özellikle spor yapanların performansını yükseltiyor. (Yağlı yapısı nedeniyle Hindistan cevizinin yıllarca kolesterol, damar tıkanıklığı gibi meselelerde kötü çocuk görüldüğünü, çok yakın zamanda temize çıktığını da hatırlatayım.)

3- Sindirimi rahatlatıyor, vitaminlerin, minerallerin ve diğer besleyici unsurların emilimini kolaylaştırıyor.

4- İnsülin salgısını düzenliyor. İnsülin direncine ve diğer diyabet öncüllerine karşı bir silah vazifesi görüyor.

5- İnsülin salgısını düzenlediği için vücudu kansere karşı koruyor. Erken yaşlanmaya ve dejeneratif hastalıklara neden olan serbest radikalleri vücuttan uzaklaştırıyor.

6- İyi kolesterolü (LDL) yükseltip, kalp hastalıkları riskini düşürüyor.

7- Tiroid bezinin fonksiyonlarını düzenliyor ve kolaylaştırıyor.

8- Böbrek hastalıklarını ve mesane enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı oluyor.

9- Kilo vermeyi hızlandırıyor.

10- Daha genç ve sağlıklı bir cilde ve sağlara kavuşmayı sağlıyor. Kırışıklıkları, sarkmaları, yaşlanma ve güneş lekelerini önlüyor.

Bütün bu faydaları saymış olmakla birlikte burada da her zaman düştüğüm notu düşme ihtiyacını hissettim: Bir ürün evimize ve ağzımıza girmeden önce ne kadar az işlenmişse o kadar iyi. Yani kırılmış Hindistan cevizindense bütün olanını almak, unu evde yapmak gibi seçenekler tercihlerde üst sıralarda gelmeli.

HİNDİSTAN CEVİZİ NASIL KIRILIR?

Evine ilk kez bütün Hindistan cevizi sokacaklara dev hizmet! İki farklı metodu sizlerle paylaşacağım:

Her şeyden önce Hindistan cevizinin suyunu boşaltmalısınız. Her cevizin tepesinde 3 tane gözü oluyor. (Yukarıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.) Bu gözlerden bir tanesi mutlaka diğerlerinden daha yumuşak oluyor. Bıçak ya da tornavida gibi sivri bir şeyle o yumuşak gözü iyice delin. Açılan delikten cevizin içindeki suyu boşaltın. (Ceviz çok tazeyse bu su içilebilirmiş de ama içine biraz kabuğun odunları dökülüyor. Süzerseniz iyi olur.)

Sonra elinize bir çekiç alıp cevizinizin kabuğunun sağını solunu tıklatın. Bazı yerlerden daha tok ses çıkarken bazı yerlerin daha ince olduğunu fark edeceksiniz. En ince bulduğunuz noktaya çekici sert bir biçimde vurduğunuzda ceviziniz dağılacak.

Benim gibi evde çekiciniz yoksa da yapabileceğiniz şeyler var tabii. Yukarıda anlattığım gibi içindeki suyu boşalttıktan sonra cevizi 200 derece ısıtılmış fırında 15-20 dakika kadar tutun. (Aynı şekilde buzluğa koymayı tavsiye edenler de var ama onu hiç denemedim.) Çıkardığınızda kabuğun bir kısmının kendiliğinden ayrılmış olduğunu göreceksiniz. Orada açılan boşluktan faydalanarak cevizin beyaz kısmını bıçağın ucuyla kabuğa kadar çizip kaşığın burnuyla kenarından kaldırarak kabuğun içini boşaltabilirsiniz. 

Ve işte o kabuk! Neresinin ince neresinin kalın olduğu fotoğraftan çok net anlaşılabiliyor.

Kalan kabuktan da şahane kuru çiçek saksısı oluyor, benden söylemesi. (Hiçbir şeyi atmıyoruz, evet!)