Paylaş
Sağlık, kültür-sanat, ekonomi, teknoloji, spor ve daha birçok alan...
Direksiyonda ben, “YAN KOLTUK”ta ise mesleklerinde başarılara imza atan isimler...
Yeni gelişmeleri, trendleri, gündemde öne çıkanları...
Ben soracağım, onlar cevaplayacak.
* * *
Ve ilk hafta konuğum, Diş Hekimi Şahin Durmuş oldu.
Şimdi sizleri, “Modadan değil, doğadan esinleniyorum” diyen ve mesleğinde doğallığı savunan Dr. Şahin Durmuş’la yapmış olduğumuz yolculukla/muhabbetle baş başa bırakıyorum.
SAHTE GELMEYE BAŞLIYOR
* Hocam... Diş hekimliğinde “doğallığı” savunmanız, hastalarınız tarafından nasıl yorumlanıyor?
Yıllardır, ‘Modadan değil, doğadan esinleniyorum’ diyerek hastalarıma bunun felsefesini uzun uzun anlattım. Özellikle ‘Hollywood smile istiyorum’, ‘Çok beyaz dişler istiyorum’ diyen hastalarım oldu. Bu şekilde yaptığım dişlerin bir süre sonra geri döndüğünü gördüm. İlk etapta dikkat çekici ve beyaz dişler hastamıza güzel gelse de hemen durumun farkına varılamıyor ve bir süre sonra dişlerin görünümü sahte gelmeye başlıyor. Bunları yaşadıktan sonra artık ‘modayı değil, doğayı taklit etme’ kararı aldım. Beyaz ama doğal ışıltılı beyaz... Bugünkü modanın ne olduğuna bakmadan, doğayı taklit edecek şekilde dişler ortaya koyuyorum.
ALTIN TABAKTA BANA SUNDU
* Uzun yıllar Ankara’da görev yaptıktan sonra şimdi ise İstanbul’da sadece yurt içi değil yurt dışından da birçok hastayı tedavi ediyorsunuz. İstanbul yolculuğuna nasıl karar verdiniz?
Ankara çoğu insan için Yılmaz Erdoğan’ın da dediği gibi ‘...çok keman çalınsın balolarında diye yapılmış gri sisli binalar...’ ve ‘soğuk asfalttan’ ibaret olsa da benim için hikâyemin başladığı şehirdir. Her insanın şans kapısını bir defa da olsa çalar. Benim için şans, fakülte yıllarımda Prof. Dr. Hişam Demirköprülü ile tanışmam oldu. Bildiğim tüm mesleki becerileri, hastaya empati ile yaklaşmayı, dinlemenin önemini ve basit aktarmanın yollarını öğretti. Kısaca başarının anahtarını altın tabakta bana sundu. Beşinci yılımda ‘Ankara’nın artık bana çok bir şey katmamaya başladığını ve Türkiye’nin dünyaya açılan kapısının İstanbul olduğunu’ düşünmeye başladım. Bunun üzerine İstanbul’u araştırmaya başladım ve bir anda kendimi Şehri İstanbul’un kalbinde buldum. Şansım da benimle beraber İstanbul’a geldi ve enerjimin her geçen gün dünyanın dört bir yanından gelen hastalarla birlikte evrene yayıldığını hissettim.
TEK SEANSTA BİTİRİLİYOR
* Yoğun hayat temposu içerisinde hastaların tercihinin “tek seanslık diş hekimliği tedavisi” olduğunu görüyoruz. Bu tedavi yaygın olarak kullanılıyor mu?
Estetik diş hekimliği artık sadece dişlerin şekillendirilmesinden ve illüzyon yaratılmasından ibaret değil. 21’inci yüzyıl teknolojisi çağında tüm dünyada gözle görülür bir dijitalizasyon yaşanıyor. Bu değişimden en çok etkilenen ve neredeyse tamamen etkilenen branşların başında diş hekimliği geliyor. Örnek vermek gerekirse, kısa zaman öncesine kadar ölçü, oyun hamuru benzeri bir malzemeyle alınırdı ve sonrasındaki laboratuvar aşamaları günler sürerdi. Şimdi ise dakikada yüzlerce fotoğraf çeken ağız içi tarayıcılar sayesinde 3D olarak bilgisayara aktarılıyor ve dişlerin üretimi aynı gün yapılarak hastaların işlemleri tek seansta bitiriliyor. Bu sayede kaliteden ödün vermeden sıfır hata ile dişler üretip hem hasta hem hekim zamanından tasarruf ediyoruz.
RUHUNA HİTAP EDEN GÜLÜŞ
* Gülüş tasarımı ile hastaların sadece fiziki değil ruhen de iyi hissetmesine neden oluyorsunuz. Bu konuda nasıl bir çalışma metodu izliyorsunuz?
Bana göre estetik diş hekimliğinin en etkileyici yanlarından birisi meta ile yani porselen tozu ve soy metallerle insanın ruhundaki neşenin ve mutluluğun yansıması olan gülüşü verebilmemizdir. Estetik yaklaşımlarda en önemli noktalardan biri ise hasta ve hekimin estetiğe aynı açıdan bakıyor olmasıdır. Bu sağlandığı zaman çoğunlukla istenilen görsel sonuç elde edilir. Bununla birlikte hekimin çalışma metodu ‘hiçbir şey her hastanın kendi estetik anlayışı kadar kişisel değildir’ anlayışı üzerine kurulu ise hastanın ruhuna hitap eden gülüşün elde edilmesi kaçınılmaz olur. Son olarak estetik diş hekiminin sanat ruhunu benimsemiş olması ve sanatını icra ederken kendi ruhundan katması hastaların fiziken sağlıklı olmasının yanında ruhen de iyi hissetmesini sağlıyor.
Paylaş