Teknolojik ve sürdürülebilir yatırım

Bursa Çimento, mevcut üretim tesisini yeniliyor. Önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde devreye alınması öngörülen tesis, 110 milyon Euro’luk yatırım ile hayata geçecek. Bursa Çimento Genel Müdürü Osman Nemli, “Yeni yatırımımız tamamen teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı. Bu yatırımımız çerçevesinde kapasite artırımımız yok” dedi.

Bursa Çimento Genel Müdürü Osman Nemli, şirketin yatırımları, performansı ve ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Değişen şartlara göre üretim tesislerini yenilediklerini açıklayan Nemli, hem ülke, hem de fabrikanın sürdürülebilirliği anlamında bir yatırım yapacaklarını kaydetti. Rekabetçi ortamda geçmiş yıllarda imal edilmiş iki fırında üretim yaptıklarını hatırlatan Nemli, “Her ne kadar üzerilerinde iyileştirmeler yapmış olsak da bu iyileştirmelerin gelebileceği sınırlı alanlar var. Etrafımızda yeni devreye giren fabrikalar var. Bunlarla yarışmamız gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmaları gerektiğinin altını çizen Nemli, projelerini de böyle şekillendirdiklerini ifade etti. Tamamlandığında Türkiye’de ilk, dünyada da sayılı tesislerden birisini inşa etmiş olacaklarını dile getiren Nemli, “Kullandığımız teknolojiler yeni, kimsenin kullanmadığı teknolojiler değil. Hepsi değişik yerlerde kullanılıyor. Ama sıfırdan bütün bu teknolojilerin bir araya getirildiği, bu kadar sürdürülebilirliğe odaklanmış tek proje şu anda” dedi.

110 MİLYON EUROLUK YATIRIM

Tesisin 110 milyon Euro’ya mal olacağını belirten Nemli, 2023 yılının ilk çeyreği olarak açıkladıkları açılış tarihini biraz ileri çekerek, yılın ikinci çeyreğinde devreye almayı planladıklarını açıkladı. Yatırım hedeflerinden de bahseden Nemli, “Yeni yatırımımız tamamen teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı. Bu yatırımımız çerçevesinde kapasite artırımımız yok. Daha modern tesiste, daha düşük maliyetle, geleceğe sürdürülebilir anlamda daha fazla katkıda bulunacak bir ortamda üretim yapmaya hazırlanıyoruz” şeklinde konuştu.

GRİ SU KULLANACAĞIZ

Sürdürülebilirliğe yapacakları katkıları açıklayan Nemli, yanma kaynaklı karbon emisyonlarını yüzde 35 aşağı çekmeyi planladıklarını kaydetti. Ocaklardan çıkan ham madde kullanımını yüzde 10 azaltmayı hedeflediklerini anlatan Osman Nemli, “Devreye girdiği anda kuyulardan çektiğimiz taze su oranını yüzde 10 azaltacağız. Beş yıl içerisinde de proses için kullandığımız su miktarını tamamen ortadan kaldıracağız. Başka tesislerin gri su diye tabir ettikleri, her ne kadar arıtmadan geçirseler de tamamen taze su niteliğinde olmayan suları proses suyu olarak kullanacağız” dedi.

BÖYLESİ FİYAT ARTIŞI GÖRMEDİM

Covid-19 sonrasında ekonomide artan maliyetlerin birinci problem olarak öne çıktığını anımsatan Osman Nemli, fiyatlarda büyük artışlar yaşandığını belirterek, “30 seneyi aşkın süredir sektörün içerisindeyim. Ben böylesi fiyat artışını enflasyonist dönemlerde bile görmedim, yaşamadım. Hiçbir şekilde öngörülemeyen çok kısa sürelerde fahiş artışlar söz konusu oldu” diye konuştu.

ZAM YAPMAK ZORUNDA KALDIK

Ardından bunun enerji krizine dönüştüğünü hatırlatan Nemli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maliyet artışlarından ayrışan çok büyük enerji maliyetleri artışı söz konusu oldu. Bütün dünyada da bizde de oldu. Çimento sektörü enerjiye endeksli bir sektör. Bunlara adapte olabilmek için enflasyonist ortamlarda bile yapmadığımız kadar zam yapmak zorunda kaldık. Bütün bunlara rağmen aradaki makası, maliyet ve satış fiyatı arasındaki makas hep kapandı. Bunun üzerine bir resesyon tehdidi var. Her şey belli bir stabiliteye gelmiş durumda ama elektrik fiyatlarındaki artış hala devam ediyor. Enerji fiyatları dalgalanıyor. Bazen düşüyor, bazen artıyor ama sürpriz tırmanışlar şu anda yok.”

Sektörde kan kaybı var

Çimento sektörü açısından Güneydoğu’da ciddi bir satış kaybı yaşandığını ifade eden Nemli, Orta Anadolu’da ise daha az olsa da yüzde 25-30 civarı bir satış kaybı olduğunu aktardı. Batı’da bu kaybın yüzde 15’ler seviyesinde seyrettiğini söyleyen Nemli, “Bunun daha da artmasını bekliyoruz. Tek başına konut değil ama konutta bir azalma var. Altyapı yatırımlarında devam eden bir süreç var ama hızı değişken. Endüstriyel yatırımlarda bir artış var” dedi. Özellikle Marmara Bölgesi’nde önemli ölçüde endüstriyel yatırımlar olduğunu belirten Osman Nemli, “Konjonktürdeki değişimden stratejik olarak üretim hatlarının dünya üzerinde dağıtılması, Çin’den kaydırılması noktasındaki politikalar çerçevesinde buradan daha çok pay almak isteyen yatırımcılarımız yoğun bir şekilde yeni yatırımlara yönelmiş durumdalar. Bu yatırımların resesyon olursa nasıl bir durumla sonuçlanacağını bilme şansımız yok” diye konuştu.

‘Trendi korumayı öngörüyoruz’

Şirket performansı ile ilgili değerlendirmede de bulunan ve yılbaşından bu yana maliyetler üzerindeki tasarruflardan kaynaklı satışlarda belli bir stabiliteyi yakaladıklarını belirten Nemli, bu çerçevede ilk 6 aylık rakamların biraz daha üzerinde gerçekleşen 9 aylık rakamların ortaya çıkacağını kaydetti. Bursa Çimento’nun rakamlarının konsolide olarak açıklandığını ifade eden Osman Nemli, “Konsolide rakamlara da baktığınızda benzer bir süreci gözleyebiliyorsunuz ama bunları enflasyondan arındırmak gerekir deyip de bir değerlendirme yaparsak, sonuç o kadar da parlak olmayabilir. Sene sonuna kadar aynı trendi korumayı öngörüyoruz” dedi.

KAPASİTE KULLANIMI ÖNEMLİ

Yeni sistemin devreye girişi ile maliyetlerde önemli bir gerileme öngördüklerini vurgulayan Nemli, bu çerçevede oluşabilecek potansiyel risklerle mücadele edebileceklerini ifade etti. Çimento fabrikaları için kapasite kullanımının önemli bir parametre olduğunun altını çizen Nemli, “Çünkü sabit maliyetlerin toplam maliyete etkisini çok net biçimde belirler. Kapasite çok düşerse bunun fiyata mutlaka yansıması olacak. Başka maliyetler artmasa bile düşük kapasitede çalışmak maliyet etkisi yaratacaktır” diye konuştu.

ARTIŞTA ÇİMENTO ETKİLİ DEĞİL

Konut sektöründe çimento ile ilgili olumsuz söylemlerin söz konusu olduğunu da belirten Nemli, konut fiyatını çimentonun belirlemediğini söyledi. Bununla ilgili araştırmaların da olduğunu ifade eden Nemli, “ODTÜ’de bir araştırma yaptırdık. TOKİ’nin açıkladığı rakamlar da incelenirse oradan da çıkartılabilir. Yapılan çalışmalara ve konutun niteliğine göre bir konut maliyetinde çimentonun payı yüzde 3 ile 5 arasında değişiyor. 1 milyon TL’lik bir konut varsa bunun içinde çimentonun payı en fazla 50 bin TL” şeklinde konuştu.