Paylaş
Dünyayı etkisi altına alan pandemi krizinin beraberinde olumsuzluklar getirdiğini ve şok etkisi yarattığını anımsatan Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, ilgili bakanlıklar ve devletin aldığı yerinde ve zamanında kararlarla bu etkinin en alt seviyelere düşürüldüğünü söyledi. İşveren ve çalışanlar için destek paketler hazırlandığını ifade eden Çevikel, “Üretim ve dolayısıyla iş yaşamı korunmaya çalışıldı. Bu şekilde kaçınılmaz problemlerden biri olan işsizlik sorununun önü alınmaya çalışılarak, sağlığımızı tehdit eden pandeminin getirdiği moral bozukluğunun üstüne gelecek kaygılarının yaşanması engellenmeye çalışıldı” diye konuştu.
Pandeminin ilk gününden bu yana yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen devletin yerinde müdahaleleri, işveren, işçi ve halkın sağlam duruşları ile çarkların tamamen durmasının engellendiğini vurgulayan Çevikel, ikinci dönem olarak tanımlanabilecek ‘Yeni serbesti’ sürecinde iş insanları ve çalışanların işlerine tekrar sarıldıklarını belirterek, üretimle ekonominin çarklarının yeniden ivmelenip, dönmeye başladığını kaydetti.
ÖZELLİKLİ ÜRÜN VE HİZMETLER
Yaşanan pandemi sürecinin yeni bir arz talep dengesi oluşturduğunu, üretim ve çalışma şekillerinde de yeni modelleri beraberinde getirdiğine işaret eden Çevikel, koruyucu giysi ve malzemeler ile daha özellikli ürün ve hizmetlerin ön plana çıktığını vurguladı. Yeni serbesti sürecinde sosyalleşme sürecinin yeniden başladığını ve çalışma hayatının hız kazandığını belirten Çevikel, “Bu sürece ayak uydurarak, özellikli ürünler imal eden firmalar ve sektörler ülkemizde, dünyada yerini daha da güçlendirerek koruyacaktır” dedi.
TEKNOLOJİ İŞE ENTEGRE EDİLMELİ
Pandemi dönemi ve sonrasındaki gelişmelerin yeni bir ekonomi ve dünya düzenini beraberinde getirdiğini söyleyen Çevikel, teknolojinin iş hayatına entegre edilmesinin artık kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldiğinin altını çizdi. İş yaşamında dijitalleşmenin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını dile getiren Çevikel, “Yıllardır dillendirilerek hem devlet, hem de özel sektör tarafından önemli adımlar atılan yerli ve milli üretim metalarına artık iş yaşamını kolaylaştıran yazılımların da eklenmesi elzem oldu. Son yıllarda tüm dünyada çok hızlı gelişen teknolojiye ayak uydurarak ve hatta teknolojiyi kullanan değil, üreten taraf olarak hep arzuladığımız gibi genç iş gücümüz, coğrafi konumumuz, çalışkan, üretken insanlarımız gibi avantajlarımızla birlikte ülke olarak dünyanın önemli güçlerinden biri haline gelebiliriz. Dünyanın gidişatını doğru okuyarak, pandemi krizini gücümüze güç katarak atlatabiliriz” diye konuştu.
KURA KARŞI YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM
Pandemi sürecinde yaşadıkları en önemli olumsuzluklardan birisinin Dolar-Euro paritelerindeki artış olduğunu vurgulayan Çevikel, “Bununla ancak ve ancak çalışarak ve üreterek, yerli ve milli ürünler ortaya çıkararak savaşabiliriz. Biz sanayiciler olarak ülkemizin güçlü geleceğine giden yolda elimizi taşın altına sonuna kadar koymaya hazırız. Devletimizin de sanayicisiyle, girişimcisiyle, çiftçisiyle, işçisiyle tüm üretenlerine verdiği desteklerle hep birlikte bu süreci en güçlü bir şekilde atlatacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
KATMA DEĞER YARATILMALI
Dünya ile rekabet edebilmek için maliyetlerin aşağı çekilmesi ve üreticinin her türlü kur riskinden korunması gerektiğine dikkat çeken Çevikel, enerji ve hammadde maliyetlerinin düşürülmesinin de ancak teknolojiye uyum sağlayıp, yerli ve milli üretimin desteklenmesi ile mümkün olacağını savundu. İhracatın önemine işaret eden Çevikel, “Türkiye ithal ettiği makina teçhizat gibi yabancı ürünlerle değil; yazılımını kendi geliştirdiği, dışarıya bağımlı olmadığı yerli ve milli enstrümanları kullanarak üretim yapmalıdır. Ülkenin kurtuluşu ihracattadır ve burada nicelikten çok nitelik önemlidir. Katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek ve bunu kendi teknolojimizle birleştirerek yapmak bizi gelişen dünya ekonomisinde bambaşka bir noktaya taşıyacaktır” dedi.
YARIN: BUİKAD’IN İHRACAT TAHMİNLERİ
Paylaş