Soyunma odası nutukları...

“Hayatın santimlerden ibaret bir oyun olduğunu kaybetmeye başladığınızda öğrenirsiniz... Bundan sonra bir hayatım olacaksa nedeni, o santim için savaşmaya ve ölmeye hazır olmamdır... Biz şu anda cehennemdeyiz beyler.
Ya burda kalıp santim santim yanacağız. Ya da tırmanarak buradan çıkıp ışığa gidebiliriz. Her defasında 1 cm tırmanarak...”
Bu sözler “Any Given Sundey” filmindeki Al Pacino’ya ait... Oliver Stone imzalı filmde Pacino, Amerikan futbol takımı Miami Sharks’ın koçu.  Play-off’lara 3 maç kala takımın en önemli oyuncusu ardından da onun yedeği sakatlanır. Takımın koçu Tony D’Amato, işte tüm bu yaşananlardan sonra yıkılan takımı ayağa kaldırmak için yukarıdaki derin konuşmayla soyunma odasını yıkar geçer...
Sonuç... Zafer...

SAVAŞ MEYDANLARI DA KOMUTAN SÖYLEVLERİYLE TİTRER

YERİ gelir savaşın düğümlendiği anda da bir söz, bir nutuk her şeyi değiştirir. Tıpkı Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal’in 57. Piyade Alayı’na “Ben size taarruzu değil; ölmeyi emrediyorum” sözü gibi. Napolyon’un “Savunma halindeki birlik yenilmeye mahkumdur” ve “Zafer ısrar eden ve dayananlarındır” sözleri de savaş meydanındaki Fransız ordusunu coşturmadı mı?
Savaştaki teknik donanım, fiziki güç ve cephane bir yere kadar. Orduyu harekete geçiren, vurucu hamleyi yaptıran en büyük güç motivasyon üstünlükte saklı. Bakın büyük savaş zaferlerine, hepsinde orduya inanç aşılayan komutan nutukları mutlaka vardır.
İşte bu iletişim ustalığı sporda da kendisini gösteriyor... Soyunma odalarında, kamplarda takımın kan dolaşımını daha maça çıkmadan hızlandıran teknik adam söylevleri az değil...

“BEYLER! FUTBOLUMUZU KULÜBÜMÜZÜN TARİHİ EMPOZE EDER”

BARCELONA’nın unutulmaz hocası Pep Guardiola’nın göreve başlarken söyledikleri Xavi, İniesta Puyol, Messi gibi yıldızların hafızasından hiçbir zaman çıkmayacak türden... Guardiola, İskoçya’nın Andwers kasabasında kamp yapan Barça ekibine (Malzemeciden tüm futbolculara takımın bütün bireylerine) ilk buluşmasında bakın neler diyor?
“Beyler, futbolumuzu, duruşumuzu, stilimizi bize bu kulübün tarihi empoze ediyor. Biz de ona sadık olacağız. Top bizdeyken asla onu kaybedemeyiz... Hata affedilmez mi? Edilir. Hatalı bir pas verirseniz veya bir yan topta hata yapıp gol yememize sebep olursanız sizi suçlamam. Ama yüreğinizle ve ruhunuzla oynamazsanız sizi affetmem. Beyler! Burası Barcelona. Burada sizden sonuç değil, sahada kahramanlar gibi mücadele etmenizi bekliyoruz. Sahada her şeyinizi vermelisiniz. Ama bunu kimse tek başına yapamaz. Her oyuncunun takımdaki her arkadaşına ihtiyacı var. Hatta bu odadaki herkese ihtiyacı var.”
Şimdi sorarım size yıllardır Barça’yı izliyoruz, bu sözlerin dışına çıkan tek futbolcu var mı?
Mourinho... Tam bir Descartes hayranı. Bir Portekiz gazetesine kendisi için kılavuz olan Descartes sözünü açıkladi... “Aklın öğütlediği herşeyi tutkuya kapılmaksızın yerine getirmek için sağlam bir kararlılık gerekir. Bence erdem, bu karar sağlamlığıdır.” Mou, kritik maçlardan önce bu sözü oyuncularına sıkça hatırlatır.

CHE GUEVARA, GALATASARAY’IN SOYUNMA ODASINDA

GEÇEN hafta Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in soyunma odasında oyuncularına atfen yazdığı bir söz sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıldı. “Kaybetmekten korkma. Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin. Unutma kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.” Çok etkili bir söz. Bu arada bu sözün sahibini araştırdım. Bir çok kaynağa göre sözün sahibi kim biliyor musunuz? Ernesto Che Guevara...
Ve Fatih Terim,  2000 yılı UEFA Kupası finali öncesinde soyunma odasında takımı avucunun içine alan konuşmasını şöyle bitirir... “Kazanmak için mutlaka savaşacaksınız. Ama netice ne olursa olsun siz benim gönlümde hep kazandınız hep şampiyonsunuz ve öyle kalacaksınız. Allah yardımcınız olsun.”

MESZOLY’DEN OSMANLI VURGUSU

TARİH 18 Eylül 1985. Bize Bordeaux’yu meşhur şarabından önce hatırlatan maç... F.Bahçe, Şampiyon Kulüpler Kupası Birinci Tur ilk maçında, deplasmanda Fransa’nın Bordeaux takımını 3-2 yendi. F.Bahçe’nin o dönem teknik direktörü olan Macar Meszoly maç konuşmasında bakın oyuncuları nereden vurdu? “Ben Macarım ve Osmanlı tarihini inceledim. Zor durumda neler yaptıklarını biliyorum. Çıkın ve benzer bir sonuç alın.” Bu konuşmanın mutlaka etkisi olmuştur unutulmaz 3-2’lik zaferde...

AMA SON SÖZÜ FUTBOLCU SÖYLER... ABIDAL GİBİ

SOYUNMA odası konuşmalarını hep merak ederim. Aykut Kocaman, Mustafa Denizli, Samet Aybaba, Hikmet Karaman ve daha niceleri... Kimbilir, onlar bilmediğimiz duymadığımız daha ne zafer konuşmaları yapmıştır o dört duvar arasında...
Ancak tüm bunların yanında yeri gelir bir futbolcu çıkar ortaya... Hem de her zaman konuşan hocasının susmak zorunda kaldığı bir anda. Karaciğer kanseriyle boğuşan Eric Abidal hocası Tito Villanova’ya seslenir. Kendisi gibi amansız hastalığa direnen hocasına der ki... “Senin mücadelen bizim gücümüz...”

NOT: Serkan Acar ile tanışamadım. Birkaç kez telefonla konuştum. Zarafet ve beyefendilik o konuşmalara öyle işleniyordu ki. O da amansız hastalığı yenemedi. Nur içinde yatsın. Mekanı cennet olsun. Yakınlarına ve Fenerbahçe camiasına başsağlığı diliyorum.