Paylaş
Bu şiiri de var Özdemir Asaf’ın.. Adı Ego.. İnsana ait en büyük zaaflardan birini dizelerinde böyle biçimlendiriyor Özdemir Asaf..
Ah be hocam ne çektin şu egondan.. Ne bileyim insan başarının üstüne başarı koydukça herhalde önlenemez bir biçimde bu duygunun esiri oluyor.. Kim bilir belki de bu kusurunu örtmek için başarıdan başarıya koştun.. Şampiyonluklar arka arkaya geldikçe de egonun esamesi okunmuyordu.. Ama -şimdilik- diyorum bir yere kadarmış.. Başka bir egoya kurban edildin işte..
OYSA ALEX FERGUSON OLACAKTIN..
G.SARAY Başkanı Ünal Aysal, sen takımla antrenmadayken bir çırpıda seni yedi işte.. O başkan ki bir zamanlar senin için “Alex Ferguson gibi uzun yıllar çalışmak istiyoruz” diyordu. Sen de “Galatasaray’da ancak kovarlarsa giderim” demiştin. Senin dediğin gerçekleşti..
Buradan sonra yazacaklarım Başkan Aysal’a..
Sayın Başkan..
Evet bir Alex Ferguson yaratamadınız.. Hadi istediniz de olmadı diyelim.. Hoca ile 2 yılda sayısız polemiğe girdiniz. “Eleman” söyleminiz bunun zirvesiydi. Fatih Hoca, milli takım konusunda izin vermenize rağmen beklentinizin dışında bir karar verdi. Siz Futbol Federasyonu’ndan gelen teklifi nazikçe reddetmesini beklediniz.. Teklif ettiğiniz 2 yıllık sözleşme uzatmayı da kabul etmedi.. Telefon ve SMS mesajlarınıza da cevap vermedi..
KURUMSALLAŞMA İKİ KiŞi ARASINDAKİ MESAJLARI İFŞA ETMEK MİDİR?
VE görevden almayı “kurumsal hiyerarşiyi bozmak” gerekçesiyle hayata geçirdiniz. O zaman sizin bu şekilde görevden almanız da kurumsal etiğe aykırı.. GS TV’nin daha sizin resmi açıklama yapılmadan, Terim’in milli takım ile 3+1 sözleşme yaptığını son dakika olarak vermesi de kurumsal bir disiplinle bağdaşmıyor. “Ama o ajansın haberiydi. Sorumluluk ajansa aittir” demeniz ise en iyimser yaklaşımla danışmanlarınızın sizi yanıltmasıdır.
Verilen her ajans haberini son dakika geçer mi tv’niz? Ne haberler veriliyor o ajanslardan.. Kaldı ki o haber yalanlandı. Yönetim Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere “Terim’i görevden aldık” türünde mesaj geçen mesai arkadaşlarınız da kurumsallaşmadan çakmıştır..
TAMAM, ANLADIK.. PATRON SiZSiNiZ
HELE Terim ile aranızda geçen ve bir gazeteci aracılığıyla ortalığa saçtığınız SMS’lere söyleyecek hiçbir laf bulamıyorum.. Arthur Schopenhauer der ki; “Düşmanının bilmemesini istediğin şeyi dostuna söyleme”..
Juventus maçı öncesinde yanınıza Mancini’yi alıp futbolculara yaptığınız konuşmayı normal karşılasam da bu eylemin kendi televizyonunuz aracılığıyla medyaya servis edilmesinin Galatasaray gelenekleriyle uyuşmadığını net olarak söyleyebilirim.. Tamam, anladık.. Orada “patron benim” diyorsunuz..
EUSEBİO: TERİM DÜNYANIN EN İYİ 10 TEKNİK ADAMINDAN BİRİ
G.SARAY geleneklerine aykırı bulduğunuz Fatih Terim’in batıdaki fotoğrafı acaba nasıl?
Geçen yıl Avrupa Futbol Şampiyonası için kupaya katılan bütün takımların efsane futbolcularıyla röportajlar yaptım.. Hepsi Türk futbolunu yorumlarken en başa kimi koyuyordu biliyor musunuz? Kovduğunuz adamı.. Dino Zoff, “Milan, Terim’i haksız yere gönderdi. Büyük bir teknik adam” derken, Portekizli efsane Eusebio, “Terim dünyanın şu anda en iyi 10 teknik adamından biri” yorumunu yaptı..
ANTOGNONİ: DÜNYAYA BİR DAHA GELSEM YİNE TERİM’LE ÇALIŞIRIM
1982 Dünya Kupası sahibi efsanevi İtalya’nın oyuncularından, şu anda ise İtalyan milli takımının üst düzey “elemanlardan” Giancarlo Antognoni Fiorentina’da Terim’le birlikte çalıştı. O’nun bana yaptığı Terim tanımı çok çarpıcıydı.. “Şu dünyaya bir daha gelsem yine Terim’le çalışmak isterim..” Kayıtlar TRT SPOR’un arşivindedir.
Geçen yıl başkanların hangi kitapları okuduğunu anlatan bir yazı yazdım. Öğrenmek istedim. Okuduğunuz kitap Rönesans ile ilgiliydi. Rönesansın doğduğu Frenze’ye çok gitmişsinizdir. Size denk geldi mi bilmiyorum, oraya bir kaç kez gittim ve farklı cafelere takıldım. Türkiye’den geldiğimi söylediğimde “O zaman bu kahveler İmparator Terim için bizden” demişlerdi.. Hatta bir taksici aynı gerekçeyle benden para bile almadı. Hele sokaklar “Terim” diye inliyordu.. İşte reformcu gelenekten gelen o elit topluluk bir yıllık Fiorentina macerasında Fatih Terim’i bu denli bağrına basmış..
SOYUNMA ODASI NUTUKLARIYLA ‘ELEMAN’ DEĞİL, ‘LİDER’ FIRTINALAR KOPARIR
TERİM için “eleman” dediniz ya.. Pratikte doğru ama duygularda anlamsız bir söylemdi o.. “Profesyonellikte duygusallık olmaz” diyebilirsiniz.. Doğru da o zaman soyunma odasında duyguların devreye sokulmasıyla sağlanan motivasyonun getirdiği zaferlere ne demeli? Siz de çok iyi biliyorsunuz ki soyunma odası nutuklarıyla bir “eleman” değil, bir “lider” fırtınalar koparır.
Siz başkansınız.. Elbette ne derseniz o.. Kabul.. O zaman sakın unutmayın.. Bu takımda bir zamanlar Metin Oktay da bir elemandı.. Ama şu anda Galatasaray’ın en özel yuvasının adı o elemana ait..
KÜLTÜR VE DEĞERLERİNİZE UYMUYOR AMA UEFA KUPASI’NI TARİHİNİZE O ARMAĞAN ETTİ
BİR kurum, tarih, kültür, değer ve de en önemlisi başarılarıyla vardır.. Kültür ve değerlerde sizin bakış açınıza göre Terim’in katkısı yok. Ama tarihinize altın harflerle geçen UEFA Kupası’nda Fatih Terim damgası var..
Sayın Başkan,
Hadi tüm bunları geçtim.. Bundan 4 ay önce ölümüyle camianızı üzen bir veda gerçekleşti. O terk-i diyar edenin sizin için önemi hangi mertebededir bilemem. Galatasaray aşkına felç olmuş ve tekerlekli sandalye ile kar-kış, deplasman-iç saha demeden takımının yanında yer alan Kuştepeli Sezgin’in öldüğü gün Fatih Hoca’ya sizin gibi bir mesaj attım. “Hocam, duymuşsunuzdur, Sezgin’i kaybettik. O’nunla ilgili bir yazı yazıyorum. Sezgin’i sizden dinlemek istiyorum” dedim. Çünkü O’nun hayatında Sezgin’in değeri büyüktü. O ulaşamadığınızı söylediğiniz Fatih Terim, 30 saniye geçmeden beni aradı. Söyleyecekleri vardı futbolculuğundan bu yana daima yanında olan Sezgin’e dair.. Ağlamaklı bir sesle bana Sezgin’i anlattı.. “Camiamız bir önemli kahramanını kaybetti” diyerek başladı anlatmaya.. Karşımda o engelli insanın yüreğine dokunmuş bir adam vardı..
Sizi egosuyla daraltan Fatih Terim’in böyle de bir “insan” tarafı var işte.. Neyse şair Şükrü Erbaş’ın dediği gibi Terim, Galatasaray için biriktirdiği yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökerek çekip gitmedi daha.. Belki de hayırlısı olacak mucizeyi gerçekleştirip A Milli Takım’ı Rio’ya uçuracak.
Sonra da o yağmur suyunun icabına bakar..
Paylaş