Çocukların hayallerine dokunan Ulla'nın eşi Klopp

DÜNE kadar Almanya’da dengeleri bozan bir kahraman vardı. O şimdi de Avrupa Futbol İdeolojisi’nin ezberini bozdu. Bu adamın Mourinho’ya bile ‘Eyvallahı’ yok... Mali durumu yerle bir olmuş hatta stadını bile satmak zorunda kalan Borussia Dortmund’u 6 yılda dünyanın zirvesine çıkaran adam... Ruhr işçilerini sevince boğan karizma... Jurgen Klopp...

Haberin Devamı

Almanya’da ortalığı birbirine katan Klopp, asıl depremi Güney Almanya’da  yaptı. O, kendilerini sadece Bavyera futbolunun değil Almanya’nın hatta Avrupa’nın düzen belirleyicisi olarak gören Karl Heinz Rummenige - Franz Beckenbeuer - Uli Hoenes’i deliye çevirdi. Bayern Münih’in dinazorları da diyebiliriz onlara, akil adamları da... Klopp adını duyduklarında tüyleri diken diken olur, bu üçlünün. Nasıl olmasın ki... Dev bir futbol endüstrisi yaratmak için 20 yıldır elbirliği içinde olan bu kurtların elinden son iki şampiyonluğu söküp aldı... Şampiyonlar Ligi yarı final eşleşmelerinden sonra Rummenige-Klopp arasındaki söz düellosunun sertliğine bütün dünya tanık oldu... Hele Wembley’deki final buluşmasının adı Dortmund-Bayern olursa var ya... Gerisini siz düşünün işte...

Haberin Devamı

TARAFTARINA CANINI VERECEK ADAM

* PEKİ kim bu Klopp... Çocukluğunda anneannesinin bira atölyesinde kasalara bira yerleştiren çocuk büyüyünce futbolcu oldu. Aralıksız 12 yıl Mainz’da oynadı. Ama futbolcu olarak parlak bir kariyeri olmadı. Sonra 8 yıl Mainz’i çalıştırdı. İnişli çıkışlı bir grafik çizdi. Takımın küme düşmesini engelleyemedi.
Daha sonra yolu Borussia Dortmund’a düştü. Ekonomik krizdeki  bir takımla ne yapabilirdi ki? Giydi ateşten gömleği... Önce taraftarı arkasına aldı. Onlarla kenetlendi. İlk sezonunda, ‘ultracı’ güney kale arkası tribününde sponsor reklamı istemeyen taraftarlara destek verdi. Signal İduna’nın çılgınlarına “Size canımı veririm” dedi. “Alt yapı” dedi. Mario Götze’yi buldu. Nuri Şahin’i kazandı. Düşük maliyetli yıldızlar yarattı. 2 yıllık yapılanmanın ardından yeni nesil bir futbol topluluğuyla Almanya’ya selam çakmaya başladı.

20 MİLYON EURO’LUK TAKIM 250 MİLYON OLDU

* HUMMELS‚ KagawaLewandowski‚ Bender Subotiç gibi genç oyuncuları sıfırdan alıp dünya yıldızı haline getiren Klopp, bu genç takımın değerini 250 milyon Euro’ya çıkardı. İki şampiyonluğa imza attı. 200 bin Euro’ya Japonya’dan alınan Kagawa 15 milyon pounda Manchester United’a satıldı. Ve Mario Götze 37 milyon Euro’ya Bayern Münih’e gitti. Lewandowski için 50 milyon Euro’luk transfer ise işten bile değil artık.
Bir gün gazeteciler Klopp’a “Barcelona’nın La Masia alt yapı okulu, Dortmund için örnek oldu mu?” diye sorunca bakın onlara hangi karşılığı verdi?
“Kesinlikle hayır! Biz kendi yolumuzda yürüdük. Kopyalar hiçbir zaman aslından iyi olamaz!”

Haberin Devamı

“DÜNYANIN EN İYİ TEKNİK DİREKTÖRÜ EŞİM”

* BÜTÜN bunlar güzel, hoş da... Bu şapka çıkartılacak başarının arkasında ne var?. Klopp’un sırrı ne?
Çocuk öyküleri ve çocuk oyunları yazan derin bir kadın... Klopp’a “Sadece kazanmak istemiyorum... Oyunu hissetmek, zevk almak istiyorum...” felsefesini aşılayan kadın. Kocasının yazdığı başarı öyküsünün perde arkasındaki Ulla... O Ulla ki, Bayern yönetimiyle yakışıksız bir tartışmaya giren kocasına sağlam bir ayar veren eş...
Tüm bunları ben demedim elbette... Herr Klopp dedi. “Size göre dünyadaki en iyi teknik adam kimdir” diye soran gazetecilere, bir kaç isim saydıktan sonra şu cevabı patlattı.
“Ama benim hayattaki teknik direktörüm Ulla’yı hiç birbirine değiştirmem. O çocuk oyunları yazıyor ve ara sıra bana da rol veriyor. Benim bildiğimin 3 katı bilgiye sahip.”
Klopp, futboldaki misyonunu şöyle özetledi: “Görevimiz futbolun sırf oyun uğruna sevilmesini sağlamak, yedi yaşındakilerin spora ilgisini uyandırmak. Bu duyarlılığın sebebi de Ulla.”

Haberin Devamı

“HEDEFİM ÇOCUKLARI ÇALIŞTIRMAK”

* KLOPP, Borussia Dortmund ile 2016’da bitecek kontratından sonraki hedefini soranlara şu karşılığı verdi.
“Şimdi 10-13 yaş arası çocuklarla konuşuyorum ve 4 yıl sonra onların koçluğunu yapmak istiyorum.”
Siz tabii ondan Manchester United ya da Real Madrid cevabı bekliyorsunuz değil mi? Belki de onu büyük yapan, akıl almaz zaferlere taşıyan bu duruştur... Çünkü onun eşi çocukların hayallerine dokunuyor. O da bu damardan besleniyor... Çocukların hayalleriyle yola çıkan bu aile sizce de büyük bir saygıyı hak etmiyor mu?
Dünya, güldüğü zaman 32’nci dişiyle dikkat çeken sarışın Alman’ı ve onun arkasındaki çocuk piyesi yazarı eşini alkışlamak için şimdiden ayağa kalksın! Kupaya bir kadın elinin değmesi çok yakın...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları