Paylaş
Osmanlı tarihinin karanlıkta kalmış köşelerini inceleme çabamız bugün de sürüyor.
Üç gündür didik didik ettiğimiz ‘‘Bilinmeyen Osmanlı’’ kitabında yazarlar, Osmanlı padişahlarını pek bir seviyorlar, onların burunlarından kıl aldırmıyorlar.
Zaman zaman kitapta son derece iddialı laflar ediliyor.
Bunlardan bir tanesi de sayfa 163'te yer alıyor.
‘‘HİÇBİR OSMANLI PADİŞAHI ZİNA FİİLİNİ İŞLEMEMİŞTİR.’’
Böyle diyor yazarlar.
Bunu okuyunca aklınıza ilk gelen soru ‘‘Allah Allah, acaba neden? Yoksa onlar da mı karılarından korkuyorlardı’’ oluyor.
Sonra bunu düşününce tepkinizin inanılmayacak durumda aptalca olduğunuzu görüyorsunuz. Düşünsenize adam Konstantinople'ı ele geçirmiş, Avrupa'nın tamamı önünde diz çökmüş.
Şimdi bu adam gizlendiği köşe bucaklarda sadece yazı yazarak hayatını kazanan bir zavallı olsa, haydi anlarım onun karısından korkmasını.
Ama Fatih Sultan Mehmet'in karısından korkacağı düşüncesi bile abuk, bilmem anlatabiliyor muyum derdimi?
***
Bence kitapta öne sürülen iddialardan en doğru olanı da bu işin tuhafı.
Yani 700 yıl boyunca tek bir tane bile eşcinsel padişahın olmayacağına beni kimse inandıramaz.
Ayrıca tek bir padişahın bile içki içmediğine, arada bir kafayı bulmak için afyon kullanmadığına da katiyen inanamam.
Ancak ‘‘Hiçbir Osmanlı padişahı zina fiilini işlememiştir’’ iddiasına tamamen inanmış durumdayım.
Şimdi biliyorum gülüyorsunuz. Benimle alay ediyorsunuz.
‘‘Adam Rana'dan öyle bir korkuyor ki artık padişahların bile başka kadınla olabileceğine inanamıyor’’, ‘‘Zavallı çocukcağız, beyni sulanmış bunun’’, ‘‘Allah kimseyi bu hale düşürmesin’’ türünden şeyler söylüyorsunuz arkamdan.
Tamam bütün bu dedikleriniz doğru olabilir. Sonuçta ben de hafiften bir bilim adamı sayılırım ve bilimsel açıdan doğru olduğu takdirde kendi beynimin bile sulanmış olduğunu itiraf etmekten çekinmem.
Ancak burada durum biraz farklı.
Müsaade edin açıklayayım.
***
Padişahların neden zina yapmadıklarını anlamak için yine elimizdeki kitabın ‘‘Osmanlı'da Harem’’ başlığıyla başlayan 319'uncu sayfadan sonraki bölümlerine gideceğiz.
Size ilk önce bu bölümde var olan soruları aktaracağım:
Soru 195: Saray'daki cariyelerin hepsi padişahların hanımları mıydı? Yoksa görevleri nelerdi?
Soru 197: Osmanlı padişahlarının eşleri sayılan cariyelerden hanımefendiler kimlerdir?
Soru 198: Osmanlı padişahlarının karı-koca hayatı yaşadıkları cariyelerden ikballer kimlerdir?
Soru 199: Gözdeler, peykler ve has odalıklar ne demektir?
Bilmem bu soruları aynen aktararak meseleyi hangi yöne çekmeye çalıştığımı anladınız mı?
Anlamadıysanız sizin için üzüldüm; çünkü görüleceği üzere mesele aslında son derece açık.
Şimdi bakın. Kitapta deniliyor ki ‘‘Padişahın ilk kadınına Başkadın efendi denirdi. Diğerleri de İkinci, Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci ve Sekizinci kadın efendi diye anılırlardı.’’ (Sayfa 324).
Devam ediyorum, bu arada siz kadınları saymaya başlayın yavaştan:
‘‘İkballer, padişahların beraber karı-koca hayatı yaşadıkları ve ancak genellikle çocuk sahibi olmadıkları cariyelerdir. Birinci Mahmud'un dört, İkinci Mahmud'un dört, Abdülmecid'in altı, Abdülhamid'in dört ikbali tespit edilebilmiştir.’’ (Sayfa 325).
Bunlar sadece tespit edilebilenler, unutmayın bunu. Bu arada saymaya da devam edin lütfen. Hesap makinesi gerekiyorsa gidin alın bir yerden.
‘‘Has odalıklar da peyk ve gözde adıyla ikiye ayrılır. Peyk ve gözdeler en fazla dörder adet olurlar. Bunlar arasından padişah ile münasebette bulunan ve padişahın beğenisini kazananlar ile padişahtan çocuğu olanlar ikbal ya da kadın efendi olurlar.’’
Tamam mı?
***
Doğru topladınız umarım.
Şimdi en muhafazakár hesapla bile bir padişahın elinin altında 20'ye yakın ilişki kurabildiği kadın bulunuyor.
Gayet tabii bunlar, ‘‘Bilinmeyen Osmanlı’’nın yazarlarının deyimiyle ‘‘Meşru daire içinde kalınarak’’ yatağa atılan kadınlar.
Yahu, aynı anda yirmi kadınla bir arada olma imkánına sahip bir adam, üstüne üstlük bir de zina ilişkisine girse ona hem ‘‘Oha’’ derler, hem de deli muamelesi yaparlar.
Gerçi o dönemde mesir macunu vardı sadece, Viagra da yoktu ama, mesir macunu bile yetmez, bu kadar kadından sonra bir de zinaya kafayı takan padişahı ayağa kaldırmaya.
Bu nedenle kesin olarak söyleyebilirim ki Osmanlı padişahlarından tek bir tanesinin bile zina yapmadığı doğrudur.
O dönemde padişah olmak da varmış, yemin ediyorum muhteşem olmalıydı durumları.
Ben padişah olsaydım mutlaka çöküş döneminde olmak isterdim; çünkü onlar fazla savaşmak zorunda değillerdi.
Tercihan Lale Devri'nde padişah olmak isterdim ve acayip de partiler düzenlerdim.
Süt banyosu da yaptırırdım, gayet tabii ki kafayı da çekerdim.
Cariyelerim arasında beni fazlaca kontrol altına almak filan isteyen olursa da kafasını vurdururdum olur biterdi.
Şimdi, son olarak ünlü düşünür ve çizgi film karakteri Bugs Bunny'nin deyimiyle, ‘‘That's all folks' (Bugünlük de bu kadar arkadaşlar).
Paylaş