HERHANGİ bir sınıfa özgü, onun inhisarında olan bir şey değildir ‘‘utanma duygusu’’.
Sadece eğitim yoluyla, okulda da verilemez insana.
Otomatik olarak gelir düzeyiyle de bağlı değildir insanın bu duyguya sahip olabilmesi.
Sübjektif bir şeydir, sınıflar üstü, tarih ötesidir.
Nasıl edinilir bu his; tam mekanizmasını bilmiyorum ama galiba aile terbiyesiyle büyük alakası var.
İnsanın ta bebeklikten başlayarak edindiği bazı davranış kalıpları, hisler, düşünce yapıları, muhakkak belirleyici oluyordur bu duygunun içselleştirilmesi sürecinde.
***
İnsanın bazı davranış kalıplarını, zorlamaları kendisine yedirememesini; kendisine bazı sınırları çizebilmesini; hayatta ‘‘dur be kardeşim, ne yapıyorsun sen; kendine gel, kendine gel de sonra utanma’’ diye kendisiyle konuşmasını, kontrolleri koymasını sağlayan kılavuzdur utanma duygusunun varlığı.
Bu duygunuz varsa, örneğin, etrafınızda herkes hırsız olsa da siz olamazsınız. Kimse size dürüst davran demez, sizi kontrol etmez, hatta var olan yapılar sizi ‘‘şeytana uymaya’’ teşvik de eder ama kalbinizdeki bir duygu, kaynağını tam bilemediğiniz o şey işte, sizin ellerinizi kilitler.
Arkanızdan hançerlenirsiniz ama elinize fırsat geçince karşılık veremezsiniz.
Puşt tarlasına düşersiniz ama puşt olamazsınız.
Birçok şey olamazsınız, çok şey de kaybedersiniz bu utanma duygusu yüzünden, ama bir tek şey hep sizinle kalır.
Gece yatağa girip de başınızı yastığa koyunca, aynı ölüm öncesindeki gibi kendinizle yapayalnız kaldığınızda, kendinizden, hayatta yapmış olmak zorunda kaldığınız şeylerden utanmazsınız.
Hayatta en güçlü olduğunuz an da o kısacık süredir; çünkü sabah uyandığınızda utanma duygusunu çoktan kaybetmiş insanların at koşturduğu bir dünyaya uyanacaksınız.
Ve yine muazzam bir hayasızlık, ilkesizlik, utanmazlık dalgası akşam o kendi başınıza kalacağınız ana kadar taarruzuna başlayacak.
***
Utanma duygusuna sahip olan bir insan, seçime artık gün sayılırken korku nedeniyle baraj indirmeye çalışmaz örneğin.
Hayatta mertlik denilen bir şey de vardır; insanın kendisine zarar veren bir tavır da olsa mert olabilmenin keyfi başkadır.
Bu aşamada, bugün ‘‘baraj indirilsin’’ düşüncesi bile akla geldiğinde insanın bundan utanması ve düşüncesini saklaması gerekir.
Ne bileyim ben; listeye alınmadım diye seçimi iptal ettirmeye çalışabilen bir milletvekilinin bunu nasıl haysiyetine yedirebildiğini anlayabilmek de mümkün değildir.
Hayattaki tüm siyasi kariyerini sadece kurnazlık ve ayak oyunu üzerine kurduğu artık her insan tarafından anlaşılmış bir insanın, hálá ortalıklarda dolaşıp konuşabilmesi, ancak utanma duygusunun tamamen sıfırlanmış olmasıyla açıklanabilecek, mantıki bir çerçeveye oturtabilecek bir durumdur.
Bugün siyaset sahnesinde yaşanan olaylar, ‘‘utanma duygusunu’’ hálá kaybetmemiş yüz binlerce sıradan insanı utandırmakta, midesini bulandırmakta ve de umutsuzluğa itmektedir.
***
Türkiye'nin son 15 yılı, ‘‘utanma duygusunun’’ bilinçli ve planlı bir şekilde kamu alanında ortadan yok edilmesi süreci olarak görülmelidir.
Bugün toplumda hemen her sektörde hakim zihniyetin ‘‘utanma duygusunu’’ kaybetmiş olması, hatta insanın ayakta kalabilmesinin ön şartı olarak bu duygunun silinmesinin gündeme getirilmesi hem çok ilginçtir hem de son derece trajiktir.
Hiçbir şey böyle olmayabilirdi aslında, her şey çok daha farklı olabilirdi. İşin acıklı yanı, bu farklılığa uzanma imkánı da aslında çok kolaydı.
Her şey elimizdeydi, ama nedense utanma duygusu kaybettirilmiş bir toplum yaratılmasına çalışıldığı için bu ülkeyi büyük yapma fırsatını da şimdilik kaçırdık ne yazık ki.
***
‘‘Şimdilik’’ kaçırdık diyorum; çünkü güzel bir şey de oluyor.
Bilmem farkında mısınız ama bence Türkiye'de bugün utanma duygusunu kaybetmiş olanlardan kurtulma süreci başlamış durumda.
Başarılı olunur mu bilmiyorum, bilemiyorum; çünkü gördüğünüz ve tahmin edeceğiniz gibi bu duyguyu kaybetmiş olanlar hem korkunç saldırganlar hem de yok olma korkusu nedeniyle gözlerini iyice karartmışlar.
Sadece siyasette değil, toplumun her kesiminde bu temizlenme süreci yaşanacak, buna mecburuz ve aslına bakarsanız bunun yaşanması da kaçınılmaz.
Çünkü utanma duygusunun varlığı, bir ülkeyi büyük yapmak için uğraşacak insanların tek güvenebilecekleri, tek sığınacakları, tek destek alabilecekleri yegane duygudur.
Ve Türkiye de kendi gücünü emip yok edenlerden yakında kurtulacak. Kısa süre içinde olacak bu bakın görün.
Kesin konuşuyorum; çünkü gelinen noktada artık gidilebilecek başka bir yön kalmadığını görüyorum