Serdar Turgut: Tuhaf bu ülke






Serdar TURGUT
Haberin Devamı

SALI günü İstiklal Caddesi'nde yürüdüm biraz.

Megadeath grubunun imza gününü duyuran bir ilan asılıydı kaset satan dükkánın kapısında.

İmza verecek olan grubun iki elemanı da yürüyüşe çıkmışlar caddede. Megadeath adlı bir grubun elemanının nasıl görüneceğini hayal ediyorsanız, öyle görünüyorlardı işte.

Arkalarında kendilerinden bile çok daha korkunç olan bazı korumalarla, bir tarafta Müslüm Gürses, öteki tarafta Santana ve yanda da Kuzu Kuzu'nun çalmakta olduğu sokakta kayboldular.

Kimse onlara dönüp bakmadı bile. En büyük ilgiyi dondurma yalamakta olan iki travestiden gördüler.

Sokakta hemen herkes bir şeyler satmaya çalışıyordu, ama kimse de bir şey almıyordu. Galiba herkes seyyar satıcı olacak yakında Türkiye'de.

En fazla kuyruk, köşedeki piyangocunun önündeydi.

Bu arada sosyalist bir partinin genç üyeleri, sokaktaki McDonalds'a karşı bildiri de dağıtıyorlardı.

Caddede en iyi işi noterler yapıyor; çünkü göç etmek isteyenlerin tamamlamak zorunda oldukları resmi evrak sayısı muazzammış.

***

Kafa dinlemek istiyorum, hayatta en keyif aldığım şey güneşli havada parkta oturup okumak. Taksim'deki park tıklım tıklım dolu.

Oturanlar arasında bırakın kitabı, bir gazete okuyan bile yok.

Öylesine boş oturmak yormuyor onları hiç. Çekirdek tüketimi korkunç düzeyde.

Kitabımı çıkardım ama okumak imkánsız. Minicik kızlar, oğlanlar geliyor hiç durmadan yanıma.

Sessizce durup bir paket mendili uzatarak öylece bekliyorlar.

Bir, iki, üç geldiler de geldiler. Saydım, yarım saat içinde on iki çocuk geldi yanıma.

Dayanamadım kalktım, kızgın değilim ama rahat da değilim.

İş çıkış saati yaklaşıyor. Yer otobüs durağına yakın olduğu için etrafta olanların çoğu dar gelirli.

Bir şey fark ettim; bütün kadınlar bir şekilde iyi giyinmeye, kendilerine özen göstermeye çalışmışlar.

Erkekler kendilerini daha çok bırakmışlar, kadınlar ise üzerlerinde var olduğu kesin olan büyük yüke rağmen pes etmiyorlar.

Buluyorlar, buluşturuyorlar, işportadan alsalar da, kullanılmış olsa da kendilerine güzel gelen şeylerle süsleniyorlar. Ne güzel, direniyorlar onlar hayatın darbelerine.

Ama suratlardaki mutsuzluk ortak bir özellik. Bezmişlik, yorgunluk var insanların üzerinde.

Acaba ben daha fazla bezmişim de her şeyi öyle mi görüyorum, böyle mi algılıyorum, bunu da düşünmüyorum değil hani.

***

Cep telefonum çaldı. Bir dostum başka bir dostu anlatıyor.

Adam bunca yıl çalışmış çabalamış. Türkiye'nin büyük kafalarından bir tanesi. İki işi var; hem fakültede ders veriyor, hem de gazetede yazı yazıyor. Hayatında belki de ilk kez geçinemiyor artık. Adını versem herkes tanır, belki de şaşırırsınız. Bazılarınız da ‘‘Olur mu canım, o da mı geçinemeyecek’’ diye söylenir.

Ben sorunları yazdıkça, bana yönelik de böyle tepkiler geliyor. Haklılar tabii, kızmıyorum onlara. Bir kendi durumlarına bakıyorlar, bir de benimle ilgili kendi kafalarında yaratmış oldukları hayali duruma. Ve benim gelecekle ilgili şahsi korkularımın palavra olduğunu düşünüyorlar.

Kafalarında yarattıkları hayali durum analizine müdahale etmeye çalışmayacağım, onu değiştirmeye imkán yok galiba.

On binlerce yüz binlerce dolarlar kazanan medyacı tipolojisi yaratmışlar ve buna uygun olduğumuzu düşünüyorlar.

Kendimi anlatmayayım da, benim gibi yıllardır çalışıp çabalayan, sadece patronundan aldığıyla geçinen, Türkiye ortalamalarına göre iyi de para kazanan çok insan var. Çalmamışlar çırpmamışlar, çoğu düzgün insanlar. Bunlar da korku içindeler bugün. Yarın ne olacak bilemiyorlar. Çoğu da işsiz, aç kalma tehdidini hissediyorlar hayatlarında ilk kez. Üstelik bunlar toplumun büyük bölümü gibi mesleksiz de değiller; işleri var, becerileri var, iyi eğitim görmüşler.

Ne olacak bu insanlar ya?

Halk deyince sadece ekmek parasını bir araya getiremeyenleri düşünmemek lazım.

Ha bu arada Megadeath konseri yakında. Anlatılana göre çok hayranı varmış Türkiye'de onların. Büyük bölümü de ortaokul, lise çağındalarmış. Jodie Foster da Kuşadası'nda tatilde. Bu sevindirici bir haber, espri de yapmıyorum bunu söylerken. Ona bakıp Amerikalı turist gelirse iyi olur.

Elton John da konsere gelecek. Pekinel kardeşlerin konseri muhteşemmiş.

Burada hepsi bir arada, burası Türkiye, burası her yerden farklı.

İyi mi bu bilemem, ama bir fark olduğu da kesin.

Yazarın Tüm Yazıları