MİLLİYET'ten Ahmet Tulgar'ın benimle yapmış olduğu söyleşide bir bölüm şöyleydi:
Soru: Kemal Derviş'i ne olarak görüyorsunuz?
Cevap: Siyasiler bu işi çözmek için yapılması gerekenleri yaparlarsa bunun siyasi hayatlarının sonu olacağını anladılar, dışarıdan Derviş'i çağırdılar. Teknik olarak bu işi çözecek, sonra da gidecek. Siyasi olarak başarılı olması mümkün değil o adamın.
Soru: Neden?
Cevap: Çünkü çözdükçe bir sürü insan işsiz kalacak, bir dolu insan acı çekecek. Öyle insana oy verir mi Türkiye?
Soru: Hani kara filmlerde temizlikçiler olur, gelir, pis işi yapar gider, öyle mi?
Cevap: Harvey Keitel gibi, çözecek, gidecek.
***
Bu söyleşi yayınlandıktan sonra düşündüm de Harvey Keitel yakıştırması bizim Kemal Derviş'e pek de yakışmış.
Hatırlayın hani, ‘‘Pulp Fiction’’ filmini. Travolta ve arkadaşı yanlışlıkla bir adamın beynini arabada tek kurşunla dağıtırlar.
Arabanın içi kan gölüne döner. İki kahraman da kanla banyo yapmış gibidirler.
Temizlenmeleri, hiçbir ipucu bırakmadan da cesetten kurtulmaları gerekmektedir.
Bir eve giderler; arkadaşları, karısının kısa süre içinde geleceğini, ne yapacaklarsa hemen yapmaları gerektiğini söyler onlara.
Mafya bağlantıları aranır ve sonunda işin ‘‘temizlikçiye’’ bırakılması gerekir.
Harvey Keitel'a bir yemek davetindeyken ulaşılır. 15 dakika sonra oradayım der, kapatır telefonu ve aslında bir saat süren yolu gerçekten de 15 dakikada aşar gelir arabasıyla.
Sonra muazzam bir hızla örgütlemeye başlar insanları. Kimseyi dinleyecek vakti yoktur, karşı çıkılmasını istemez. Bu iş yapılacaksa herkesin onun direktiflerine uyması gerektiğini söyler ve en ufak bir itiraz olursa da çekip gideceğini vurgular. Yumuşak ama tavizsiz konuşur.
Her şeyi bir saat içinde temizletir onlara, tek bir ipucu kalmaz.
Cesedi de bir eski araba mezarlığında parçalatmak üzere teslim eder.
Ve aynı hızla yarım bıraktığı yemek davetine de döner. Arkada da iki şaşkın, dayak yemekten beter olmuş ikiliyi bırakır.
***
Derviş de büyük bir hızla çalışmak zorunda.
O da bir ‘‘temizleyici’’. Ceset haline gelmiş Türk ekonomisini temizleyecek, bazı ceset haline gelmiş siyasetçi, bürokrat vücutların da ortadan yok olmasını sağlayacak.
İşi çok acil. O da kendisine karşı çıkılmasını istemiyor, en küçük bir itiraza tahammül edemiyor; çünkü temizlik işi yapılacaksa onun söylediklerini harfiyen uygulamaktan başka çıkar yol yok.
Fazla itiraz olursa kendisine, karşı çıkılırsa, o da çeker gider ve cesedi bizim kucağımızda bırakır. Bu tehdit de hep gündemde.
***
Bu iş böyle yapılacak, başka çare yok. Siyasetçiler de filmdeki mafya patronları gibi ellerini pisletmemek için kendileri yerine bu işi yapacak bir kişi buldular.
Temizleyici de olmasa, o zaman iş üstlerine kalacaktı ki buna cesaretleri yoktu.
Bunu daha önce yazdım, şimdi de tekrarlıyorum. Bugün ona en fazla karşı çıkan siyasetçiler, aslında ona hayatlarını borçlular; çünkü temizleyici de olmasa aynı işi bu sefer kendileri üstlenmek zorunda kalacaklardı ve siyasi yaşamları da kesinlikle bitecekti.
Şimdi biraz zaman kazandılar, belki uzatmaları oynayabilirler.
***
Bu iş böyle de, ancak işin başka boyutu var.
Kara filmlerde temizleyici kavramının iki anlamı vardır.
Sorun çözmede başvurulan en son kişi onlardır ve bazen de sorun insanlardır.
O zaman da temizleyici, onları öldürmek göreviyle gelir olay yerine.
Derviş, var olan cesedin vücudunu ortadan kaldırmak, etrafa bulaşmış pislikleri temizlemek için geldi.
Ama korkarım ki ikinci anlamda temizlik de olacak, etraf çok fazla sayıda cesetle dolup taşacak.
Onlar da işlerini kaybetmiş pırıl pırıl yeni insanlar olacaklar.
Temizlikçi işini yapar, itiraz dinlemez.
Eski cesedi kaldırmakta ona yardım edelim, tamam. Ancak yeni cesetler olmasına da izin vermeyelim.
Türkiye tekrar üretmeye başlayacağı mesajını dünyaya vermeli, 5, 10, 15 yıllık çok ciddi kalkınma planını hemen hazırlamalı, ulusal ekonomik kalkınma ve kurtuluş stratejisini açıklamalı ve üretmeye hazır olacak insanlara da yol göstermeli.
Bunu yapmalı ki ‘‘temizlikçi’’ bir an önce yarım bıraktığı işine geri dönsün, giderken de isterse eski cesetleri gözümüzün önünden kaldırmak için beraberinde götürsün.