Tarihin en uzun intihar notu

TÜRKİYE tarihinin en başarısız siyasetçisi olan Mesut Yılmaz, hafta sonundaki kongrede bir konuşma yapacak.

Bugüne kadar ne dedi de şimdi dinlemeye başlayayım ki demeyin, ‘‘ya sabır’’ çekip konuşmasını dinleyin; çünkü bu dünya tarihinin en uzun intihar notu olarak belgelere geçecek.

Mesut Yılmaz başkanlığı bırakmayacak, bizim taşra zihniyetli politika geleneğinde ádet böyle.

DSP Kongresi'nde olduğu gibi ona karşı çıkanlar dayak yiyecekler mi, şu anda bir şey söylemek mümkün değil, ama ne yapıp edip başkanlığı tekrar eline geçirecektir, bakın görün.

Bu gerçekleştiği anda hem kendisi, hem de partisi resmen bitecek ve yapacağı konuşma da tarihin en uzun intihar notu olarak resmiyet kazanacak.

O tekrar başkan olduğu takdirde, Türkiye olabilecek bir çıkış yolunu daha kendisine kapayacak ve ülkenin mutsuz insanları yenilikçiler hareketine teslim edilecek.

Halbuki ANAP ülke için iyi bir şey yapabilirdi bu hafta sonu. Mesut Yılmaz Batılı bir lider olabilseydi kendiliğinden çekilir, yeni bir dinamizmin önünü kendisi açar ve böylece de siyasi yaşamının son hareketinde hayatında ilk kez olumlu bir iş yapmış olurdu.

Ancak bizde siyasetçilerde, ülke için bu tür adım atmak diye bir nosyon yoktur. O Batı ülkelerine özgü olan bir şeydir ve Türkiye gibi azgelişmiş bir ülke açısından böyle şeylerin olabilmesi hayaldir.

* * *

O tekrar seçildiği andan itibaren yeni bazı gelişmeler olacak.

Bazı insanlar, tükenmiş olan bu partiden istifa edecek ve benim tahminim bunların önemli bir bölümü de yenilikçi harekete geçecek.

Bu bölüm beni ilgilendirmiyor, bu önüne geçilmesi mümkün olmayan bir dinamik.

Ancak başka şeylerin de olması lazım. Hayalcilik değil bunları düşünmek, önermek.

Bakın herkes düşünsün ne olabilir, ne yapılabilir diye.

Göreceksiniz ki Türkiye'yi bu taşralı siyasetin kısırdöngüsünden kurtarmanın, Batılı bir demokrasiye doğru yürütmenin başka bir yolu yok.

Dün yazımda yeni bir süreç, bir dinamik başlaması gerekiyor, her partide var olduğunu bildiğim insanlar bu süreci başlatacak adımı atmalılar demiştim.

İşte ANAP'taki düşünme yeteneği olan, birikimi olan, ülkesini seven ve gelecek için endişe duyan insanlar bu fırsatı yakalayacaklar önümüzdeki günlerde.

Gerçi yenilikçi hareket gibi onları kendine çekebilecek bir oluşum şu anda ortada yok.

İşte tarihi önemdeki fırsat da bu noktada ortaya çıkıyor. Bu insanlar partilerinden istifa ettikleri takdirde Türkiye'de yepyeni ve önüne geçilmesi zor bir süreci başlatan insanlar olarak tarihe geçecekler.

İlerde geçmişteki zor günleri düşünürken müteşekkir olacağız onlara, kurtuluş yolunu açtıkları için.

Farklı düşünen, bugünkü siyasi yapılanmayı kırmak isteyen, Türkiye'ye gelecek projeleri sunmanın şart olduğunu idrak etmiş, modern, büyüyen bir Türkiye'nin bugünkü çürümüş siyasi yapılanmayla kurulmasının mümkün olmadığını bilen bu insanları vatan için hareket etmeye çağırıyorum. Bir vatandaş olarak yapıyorum bu çağrımı.

Türkiye, geleceği yenilikçi harekete bırakılamayacak kadar önemli ve potansiyeli büyük bir ülkedir.

Türkiye'nin hedefi, vatandaşlarının mutlu olacağı bir sisteme kavuşmaktır. Türkiye'nin belkemiğini oluşturan bilgili, birikimli, mesleğini kimlik edinmiş, bugün yok edilme sürecine atılmış insanlar, bu hedefi Batı demokrasisi olarak algılıyor, bunun öyle olduğunu biliyor.

Dolambaçlı laflara, lafı evelemeye gevelemeye gerek yok. Hedef belli, yapılacaklar belli ve hızlı adımlar atılması gerekiyor.

Türkiye bu liderlerle, bu çürümüş siyasi yapıyla çok ama çok vakit kaybetti. Ülkeyi tükettiler ama pes etmediler.

Onları pes ettirmenin zamanı geldi geçiyor.

Haydi ANAP'lılar, lider için, çıkarlar için hareket etmeyi bırakın da atın gereken adımları. Bunu yaparsanız bakanı görün neler olacak neler...

Güvenin kendinize, korkmayın.

Eski düzen acaba yeniden kurulur mu ki diye beklemeyin.

O düzen bitti, çöktü. Para kalmadı artık. O para yenildi, yutuldu; ülkeyi riske atma pahasına yapıldı bu.

Eski artık geri gelmeyecek, yeniyi de ya sizler başlatacaksınız ya da başkaları.

Olağanüstü bir dönemdeyiz. Olağanüstü dönemler, olağanüstü gelişmelere gebedir. Bu dönemde siyaset yeniden tanımlanacak ve bunu da bugüne kadar gelecekle ilgili tek bir laf etmemiş, tek bir proje üretmemiş sizin ve diğer partilerin başkanları gibi insanlar yapmayacak. İsteseler de yapamazlar zaten; çünkü nosyonları yok.

Yepyeni kadrolar vatan için öne çıkacak, ülke çok daha iyi bir gelecek için yeniden kurulacak.
Yazarın Tüm Yazıları