Paylaş
ŞİZOFRENİNİN Freudcu açıklamasına karşı, son yıllarda gittikçe güçlenen bir teorik saldırı var.
Artık bu konudaki hákim görüş, şizofreninin biyolojik bir nedeni olduğu yolunda.
Olayı basitleştirme tehlikesini göze alarak bu son derece önemli hastalığın nedeninin beyin kimyası olduğu söylenebilir.
Ancak olayın temelinde biyolojik nedenler olduğunu kabul eden bilim adamları arasında önemli fikir ayrılıkları da var.
En son ortaya atılan ve önemli de taraftar toplayan bir görüşe göre, şizofreni bir virüs sonucunda ortaya çıkıyor. Bu virüs hamilelik esnasında veya bebek çok küçükken onun beynine yerleşiyor ve uygun ortamı bulduğu anda da aktive olarak şizofreniyle sonuçlanıyor.
* * *
Şizofreninin temelinde bir virüsün bulunduğunu söyleyenler, son derece saygın bilim adamları.
Bunlardan önde geleni hakkında bence son derece önemli bir yazı ‘‘Lingua Franca’’ Dergisi'nin Aralık-Ocak sayısında yayımlandı.
Hatta kapak yapmışlar bu yazıyı; o derece de önem veriyorlar öne sürülen teze.
Bu ‘‘Lingua Franca’’ hakkında biraz bilgi vereyim size. Bu o kadar ciddi bir dergi ki, zaman zaman öyle yazılar yayınlıyorlar ki, felsefeciler bile okurken sıkılıp bunalım filan geçirebilirler.
Ancak iman ederseniz ve okumayı sürdürürseniz de inanılmaz aydınlatıcı, insanın beyninin sınırlarını genişleten yazılarla çıkarlar her sayılarında.
* * *
‘‘Pet Theory’’ başlıklı bu yazıda, şizofreninin virüs yoluyla geçtiği yolunda son teoriyi öne süren Fuller Torrey'in düşünceleri anlatılıyor.
Torrey, şizofreni geçirmiş insanların ölümünden sonra beyinlerini çıkarıp incelemiş.
Yapılan 385 otopsiden sonra, belirli ipuçları ortaya çıkmış.
Fuller'a göre, şizofreni virüsü insanlara kedilerden geçmekte.
Evet, evde beslenen kedilerden.
Özellikle kedi pisliğinden insanlara bulaşabilen ‘‘toxoplasma’’nın tehlikeleri zaten biliniyor.
Doktorlar bilhassa evlerinde kedi beslemekte olan hamile bayanların kedi kumlarını temizlemelerini, doğacak bebeğe yönelik büyük tehlikeleri önlemek için yasaklarlar.
Torrey'e göre, bugüne kadar toxoplasma'nın yaratacağı tehlikeler arasında şizofreninin var olduğu gözden kaçırılmıştı.
Hamile anne, vücudunun dayanıklılık sisteminin en güçsüz olduğu dönemlerde bu virüsü kaparsa bebeğin görünürde hiç hastalanmaması şansı da vardır tabii.
Ancak bu, bebeğin beynine virüsün yerleşmemiş olacağı anlamına da gelmez.
Eğer yerleşirse de ileride çocuk büyüdüğünde, onun şizofreni olma olasılığı çok fazlaymış.
Torrey, toxoplasma virüsü ile iyi mücadele edildiği takdirde şizofreni hastalığının büyük ölçüde yenileceğini de düşünüyor.
* * *
Durun bakalım, evdeki kedilere öyle kötü kötü bakmaya başlamayın hemen. Bizde de iki tane var ve onlardan ayrılmayı katiyen düşünmüyoruz.
Ayrıca teoriyi ortaya atan bilim adamı da kedileri çok seviyor, evinde kedi besliyormuş.
Bu teori üzerinde tam bir anlaşma sağlanmış da değil. İstatistiki veriler, kedi besleme ile şizofreni vakası arasında tam bir bağlantıyı da ortaya çıkarmıyor.
Ancak konuyu inceleyen bilim adamlarının ciddiyeti göz önüne alınırsa eğer, birkaç küçük tedbiri, ne olur ne olmaz diye almakta da yarar var.
Kedi besleyen hamile bayanlar, onların beslenme alışkanlıklarını tamamen kontrol altında tutsunlar, evde verilen yemekler dışında böcek ve fare ile beslenmelerine katiyen imkán vermesinler.
Ve en önemlisi de, ne hamilelik döneminde kendisi ne de doğumdan sonra bebek, kedi pisliğinin toplandığı kum bölgesiyle temas etmesin.
Kocalar kedi pisliği temizlemek için idealdirler. Belki de en çok işe yaradıkları konu budur. Bu gerçek de hep göz önünde tutulmalı.
Paylaş