Paylaş
‘Agora’ denilince benim aklıma doğal olarak meyhane gelir.
Tabii ‘Agora’ aynı zamanda serbest tartışmaların yapıldığı alandır da.
Bir internet sitesine Agora adından daha mükemmel uyan başka ad aklıma gelmiyor doğrusu.
Çünkü internet doğası gereği hem her türlü fikrin serbestçe, korkmadan tartışıldığı ortamdır...
Hem de hafiften sarhoş muhabbeti yapılan yerdir...
Dahası en çarpıcı, ciddi fikirlerin sarhoş ağzıyla yazılabildiği tek yer de internettir.
Bütün bu nedenlerden dolayı yeni elektronik dergimize AGORA adını taktık.
Aslında yeni elektronik dergimiz geçtiğimiz salıdan bu yana yayında.
‘www.hurrıyet.com.tr’ adresine gidiğinizde bu sayfada AGORA'ya tıklayıp bizim dergimize ulaşabilirsiniz.
Veya ‘www.hurriyet.com.tr/agora/index.htm’ adresinden dergi sitesine direkt girebilirsiniz.
Bir haftadır dergideki yazıları değiştirmeden tutuyoruz.
Yarın öğleden sonra yazıları değiştireceğiz.
Anlayacağınız hem bugüne kadar dergiyi görmeyenler sabahtan hayatlarındaki bu önemli eksikliği giderme fırsatına sahip olacaklar, hem de bir günde iki ayrı sayıyı okuma imkánı vereceğiz okurlarımıza.
***
İlk sayımızda Nalan Özsoy'un çevirdiği Edward Hoagland'ın ‘Yazarlar Karşınızda’ adlı makalesi başyazı olarak yer alıyor.
‘Deneme’ kavramının ne anlama geldiğini çok iyi anlatıyor yazar. Dergimizde bizim yerleştirmeye uğraşacağımız ‘yazı’ kavramını bu makaleyi okuyarak anlayabilirsiniz.
‘Her konuda yazı yazılır. Tabu yazı konusu yoktur. Ancak tek beklentimiz yazının güzel olmasıdır.’ Bizim basit dergicilik felsefemiz bu.
Başmakalemiz, ‘Bu konuda da yazı yazılır mı?’ diye konuşan insanları da belki bu gereksiz tavırlarını yeniden düşünmeye itecek ciddiyette bir entelektüel ürün aslında.
Nevin Yücel Celbiş, ‘Paris’in Unutulmuş Sokaklarından Solan Anılar: Patrick Modiano'nun Hüzünlü Dünyası'nda son derece ilginç bir üslup denemiş. Kendisini kutluyorum ve yeni yazılarını acilen bekliyorum.
‘İnternette Ev Kadınlarının Aşk Maceraları’, evli bir bayan okurumuz tarafından yazıldı, bu yüzden takma isimle yayınladık yazıyı. Konu adından belli, ancak yazar anlattığı olayı hiçbir zaman basit bir üsluba başvurmadan aktarıyor.
Savaş Alparslan, ‘Palavra Spor Hikayeleri’nden bana iki adet yollamış. Tamamen palavra olayları tarihsel gerçekliği varmış gibi anlatıyor. Kalemi iyi oynattığı için yazıyı ilk sayıya aldık.
‘Yangında ilk kurtarılacak şey ateştir’ başlıklı yazıda ise internet ortamına özgü bir anti-bürokratik dağınıklık sonucunda yazarın ismi kaybedildi.
Sayfaya bunu not ettik ve ismini bize acilen bildirmesini istedik. Haber bekliyoruz.
Astroloji meselesine son derece ilginç bir yaklaşımı var LEA'nın. Bayan LEA ilk yazısında neredeyse bir astroloji teorisi oluşturmaya başlıyor. Onun bu yazıları gündelik olarak yayınlanacak.
Aman bugün öğleden sonraya kadar yazılara bir bakın, çünkü öğleden sonra sayfa değişecek ve bundan böyle her gün yeniliklerle karşınızda olmaya çalışacağız.
***
AGORA'mızda ayrıca her gün iç ve dış basın özetleri de yer alıyor. Bu özetlerin sayfaya daha da erken girmeye başlaması biraz vakit alacak çünkü bunun yükü arkadaşımız Lanan Ece Abana'nın üstüne kaldı.
Lanan Hanım ayrıca derginin editörü olarak da daha dün görev yapmaya başladığı için lütfen 10 gün kadar verin işlerin tam olarak oturmasına.
Sayfada kısa süre içinde yenilikler yapmaya başlayacağız.
Örneğin ben gündelik televizyon değerlendirmelerini, dedikoduyu, düzenli sağlık haberlerini de sayfada görmek istiyorum.
Bunları da yakında devreye sokmak öncelikli amacımız.
***
Ben bu yeni girişim dolayısıyla çok heyecanlıyım.
Bu dergiden 21'inci yüzyılın yeni yazarlarının ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Ve dergimizin kısa süre içinde güzel yazılarıyla, fikir tartışmalarıyla Türkiye'nin cidden okunan, her gün heyecanla beklenen bir medyası haline dönüşeceğini de içimde hissediyorum.
Bu dergi yazarların, yazar olmak isteyenlerindir. Onlara aittir. Yazı bekliyorum herkesten. AGORA'da bekliyorum sizi.
Paylaş