Renkler

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Türkler Miami'yi neden seviyor?

Bu hafta size Miami'nin içyüzünü anlatmak zorundayım. Bunu yazı savmak, köşe doldurmak için yaptığımı filan da zannetmeyin. İlerde Türkiye'den kaçıp oraya yerleşmeyi düşünenlere yardımcı olsun diye, kamu yararı için yazdım bu yazıyı.

ACAYİP bir sosyolojik gelişme yaşanıyor son birkaç aydır.

Kiminle konuşsam birkaç yıl sonra Amerika'nın Miami eyaletine gidip, yerleşme hesapları yapıyor. Millete gına gelmiş anladığım kadarıyla Türkiye'den.

Benim asıl üzüldüğüm nokta New York'ta yalnız kalacağımın ortaya çıkmış olmasında.

Halbuki bir kısmı New York'a kaçmayı planlasalardı onlarla zaman zaman, örneğin pazar günleri mangal partisinde buluşur, sonra da saat farkının avantajıyla Türkiye haberlerini uydudan öğle saat 12.00'de izleyip, gülüp eğlenir, geride bıraktığımız biçare insanların durumuyla alay ederdik ne güzel.

Ama ne yazık ki bu olamayacak anlaşılan, çünkü benim dışımda herkes nedense Miami'ye takmış durumda.

* * *

Bunun nedenlerini araştırdım.

Türkler'in neden Miami'yi bu kadar sevdiklerini sonunda anladım.

Miami aynen Türkiye'ye benziyor da ondan herkes oralara kaçmayı düşünüyor. Hem hiç memleket özlemi çekmeyecekler orada, hem de Amerika'da yaşamış olacaklar.

Bu sonuca nasıl vardığımı bakın size de anlatayım:

1- TABİİ AFET BAĞIMLILIĞI

Biz Türkler hemen her yağmur ve rüzgárın birdenbire tabii afete dönüşmesine alışmış durumdayız. 17 Ağustos'tan sonraki tartışmalardan sonra bir de üstüne üstlük ‘deprem beklentisi fobimiz’ başladı. Miami de bu konuda harika bir şehir. Sabah kalkıyorsunuz şehir şen şakrak, etraf günlük güneşlik, akşam oluyor şehrin yarısı yıkılmış ve yüz binlerce kişi evsiz kalmış. Yani anlayacağınız tam bizim ‘ani felakete uğrama’ alışkanlığımızı tatmin eden bir yer orası. Türkler başka şehirlere gitseler rahatlık batar onlara, psikozlarını tam yaşayamazlar.

* * *

2- SİYASETTE YOZLAŞMA

Demokrasideki uzun deneyimlerimizden sonra siyaset ve siyasetçiden nefret etmeyen insan hemen hemen kalmadı Türkiye'de. Miami bu konuda da nefretlerini devam ettirme imkánını Türkler'e tanıyor. Florida Eyaleti siyasetin en yozlaştığı eyaletlerden bir tanesi. En üçkáğıtçı, en fazla rüşvet yiyen siyasetçiler bu eyaletten çıkıyor. Örneğin 1993 yılında Florida'nın Hialeh kasabası halkı, hakkında gasp yaptığı için mahkeme kararı olan Raul Martinez'i tekrar belediye başkanı seçti. Yani anlayacağınız orada da halk bizimkiler gibi ders almamakta ısrarlı. Bu arada Miami'de toplam 20 bin dolar tutması gereken bir yol inşaatı için 166 bin 24 dolar fatura kesildiği de anlaşıldı. Bu tür şeyler Türkler'de nostalji oluşmasını kesin engeller.

3- SUÇLU CENNETİ

Susurluk sonrası gelişmeler Türkiye'nin ‘suçlular için bir cennet’ olduğu yolundaki izlenimi doğurdu. Türkler ilerde Miami'ye yerleşince bu izlenimlerini sürdürmekte hiç zorluk çekmeyecekler, çünkü asıl suçluyu da suçlu cennetini de orada görecekler. Miami tuhaf bir şekilde Amerika'da ne kadar seri cinayet işlemiş veya işlemeyi planlayan katil, bombacı, gaspçı, şizoid, sabotajcı, dini fanatik, ırkçı ve karşı ırkçı suçlu varsa onu kendisine mıknatıs gibi çekmektedir. Herhalde bunlar ‘Bari sıcak havada biraz güneşlenip, denize gireriz, sonra kimi öldüreceksek keyiflice öldürürüz’ diyerek Miami'de yaşamaktadırlar. Türkler orada katiyen suçluyu, suç ortamını özlemek gibi bir sorunla karşılaşmayacaklardır.

* * *

4- HUKUK MU,

NE HUKUKU BE KARDEŞİM

Hukuk hakkındaki bu fikri her Türk hayatında en azından beş-altı kez ifade etmiştir. Hiç üzülmesinler, Miami'de de bu alışkanlıklarını rahatlıkla sürdürecekler. Miami'nin hakimleri suçluyla öylesine koyun koyunadırlar ki bir keresinde bir hakim 10 bin dolarlık toplam yemek faturasını davasını görmekte olduğu katile ödetmekten bile çekinmemişti. Nasıl olduysa o hakim Miami'ye hiç yakışmayan bir şekilde yakalandı. ‘‘Bir açıklama yapacak mısın?’’ diye sorulunca da bu sorunun sadece faturanın yüksekliğiyle olduğunu zannedip ‘‘Ne var bunda ki. Ben istakoz çok severim, o da pahalı’’ dedi. Yani Türkler orada bu konuda çok eğlenecekler yemin ediyorum.

5- ETNİK HAKLAR MESELESİ

Miami'de de kendilerinin azınlıkta kaldığını, lisanlarının konuşulmasının engellediğini, kendi dillerinde televizyon yayını yapamadıklarını, özgürce kitap, gazete yayınlayamadıklarını öne süren bir etnik grup var. Bunlar doğma büyüme hatta dört kuşak Amerikalılar. Miami'deki hakim etnik grup olan Kübalılar bunlara hiçbir hak tanımıyor, onları eziyor. Türkler bu konuda da oralarda kendilerini memleketlerinde hissedecekler.

* * *

Ve son olarak şu; Miami sokaklarında da başı boş hayvanlar gece gündüz dolaşıyorlar. Yani Türkler orada da memleketlerini özlemeyecekler. Ancak Miami'de sokakta başı boş dolaşan hayvanlar timsah, ama olsun bu kadarcık farkı da hoş görüversin Türkler, değil mi ama?

Yazarın Tüm Yazıları