Renkler

Serdar TURGUT

Kokan internet siteleri

Bugün teknolojik bir konuya değinmek istiyorum. Aslında bu teknolojinin nasıl çalıştığını pek anlamış değilim. Ama ben bir yazarım ve benim öncelikli vazifem, anlamadığım konularda önemli gözüken yorumlar yapmaktır.

Bugün son teknolojik gelişmeler hakkındaki fikirlerimi size anlatacağım.

Gerçi teknolojiden katiyen anlamam.

Yaklaşık 30 yıldır filan video makinesini ileriki bir tarihte belirli bir saatte otomatik olarak kayda başlayacak şekilde programlamaya uğraşıyorum.

Hálá daha başaramadım.

Aslında buna hálá daha niye uğraşıyorum bunu da anlamış değilim.

Çünkü Türkiye'de tek bir televizyon programı bile önceden ilan edildiği saatte başlamıyor.

Bu nedenle video makinesini programlamasını çözebilsem bile örneğin Zaga'yı videoya çekeceğim yerde kazayla gece haberlerini filan videoya kaydedebilirim ki böylesine bir travmatik olaya da katiyen hazır değilim, bunu da bilmenizi istiyorum.

Ha bir de bu vaktinde başlamama olayında son bir yeni gelişme yaşanıyor, onu da yeri gelmişken size haber vermek istiyorum.

Bazı kanallarda örneğin film varsa o gece, bu film bizim genelde alışık olduğumuz üzere bir-bir buçuk saat geç başlamak yerine arada bir 15 dakika erken başlayıveriyor.

Ve siz eğer abukluğu kanıksamış normal bir Türk vatandaşıysanız, nasılsa geç başlayacak diye filmin olduğu kanalı malak gibi sallana sallana açmışsanız, o zaman filmi ‘The End’ yazısı geçerken izlemek gibi absürd bir olayla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Geç başlamak iyi de erken başlamak insanı paranoyak hale getirecek bir durum, yemin ediyorum.

Ne yapalım yani eve 30-40 ekran koyup her birisini 24 saat açık mı tutalım acaba bir filmi zamanında yakalayıp seyredebilmek için, bilmiyorum, bilemiyorum.

Kafam çok karışıyor bazen.

* * *

Konumdan çok uzaklaştım.

Dediğim gibi bugün teknolojik bir olay hakkında fikir bildireceğim.

Yazarlık işinin en sevdiğim yanı bu.

Başka hiçbir meslekte insana katiyen anlamadığı bir konuda fikir bildirme gibi bir yetki vermezler.

Yazarlar ise bu yetkiye yüzde 100 sahipler.

Çok seviyorum bu işimi, vallahi de billahi de...

Üzerime gelmeyin göbek atıveririm şimdi sevinçten ha!

* * *

Genel kültürümü sürekli artırabilmek için günde ortalama sekiz saat internete bağlı yaşıyorum.

Yaklaşık üç yıllık çabam sonucunda dünyada olabilecek her türlü fetişistik seksüel durumdan artık haberdarım.

Yani New York'ta yetiştim diye ben bu işleri biliyorum sanırdım, vallahi öyle yeni fetişler keşfettim ki burada şimdi bunu yazsam Hürriyet'i hemen kapatıverirler.

Bilmeniz gereken tek şey bu yeni fetişlerin önemlice bir bölümünün kendimde de olduğunu fark ettim.

Şimdi çok daha genel kültürüm artmış hissediyorum kendimi, bilmem anlatabiliyor muyum?

* * *

İnternete bağımlı yaşayan bir insan olarak son teknolojik gelişme olan ‘Ismell’ olayına tamamen karşıyım, haberiniz olsun.

Bilgisayara yeni bir program koyacaklarmış ve bu ‘Ismell’ programıyla kullanıcı artık açtığı siteleri koklayacakmış da bundan böyle..

Peki ama ben Beavis ve Butthead sitesini okuyorum her işgününün başlangıcında.

Butthead hemen her defasında gayet gürültülü bir şekilde yelleniyor.

Bu yeni teknoloji benim bu yellenmeyi koklamamı da sağlayacaksa...

Ben ne yaparım, ne ederim??

Böyle bir travmayla karşı karşıya kalacağıma intihar ederim daha iyi. Ciddiyim dalga geçmiyorum, çünkü Beavis ve Butthead durmadan Meksika yemekleri, çin yemekleri , hamburgerler yiyorlar.

Bira da içiyorlar ve bu karışımın yellenme şeklindeki halinin ‘güzel’ olabilmesine manen ve maddeten imkán yok.

Bilmem bunu da anlatabiliyor muyum?

* * *

Ya peki porno sitelerinde ne olacak?

Diyelim ki çıplak bir bayan fotoğrafı üzerinde bilimsel inceleme yapmayı kararlaştırdım o gün.

Ya yeni teknoloji nedeniyle odayı parfüm kokusu kaplarsa...

Ya bu koku üstüme sinerse...

Ya Rana işten dönünce odaya girerse...

Allahım, düşüncesi bile ürkütücü bunun.

Ölmek istemiyorum, affet karıcığım beni.

Hayır, ben bir Luddite'ım artık.

Teknolojiye karşıyım ve gerekirse gelişmeyi önlemek için bilgisayarımı bile bir vuruşta paramparça ediveririm.