NTV'de neler oluyor?

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Geçen haftaki yazımın sonunda bir konuyu araştırdığımı, eğer tahmin ettiklerim doğruysa da olayı bu hafta yazacağımı söylemiştim.

Konu NTV'nin habercilik anlayışı ile ilgiliydi.

Gerçi arada geçen zamanda NTV'nin Doğuş Grubu tarafından satın alındığı ortaya çıktı.

Daha bir ay öncesine kadar Türkiye'nin en zengin insanıymış gibi algılanan...

Suratında içten içe çekmesi gerektiği stresten tek bir işaret bile bulunmayan Cavit Çağlar'ın işlerini tasfiye etmesi operasyonunda bir adım daha atılmış ve NTV de satılmıştı.

Bugüne kadar basında ben bu çöküş olayıyla ilgili hiç bir detaylı inceleme okumadım.

Halbuki böylesine önemli bir tasfiye olayının neden olduğu, Cavit Çağlar'ın neden böylesine adımlar attığını öğrenmek her Türk vatandaşının hakkıdır.

İnşallah birileri bir gün olayı net olarak yazmaya karar verir de meseleyi anlarız.

*

Bizim konumuz başka.

Televizyon şirketi arada geçen zamanda el değiştirdiği için belki de tespit ettiğimiz yanlı habercilik olayını yazmamamız gerekiyordu.

Bir ara bunu düşündüm. Ama bu da yanlış geldi bana. Çünkü bir televizyon kanalının satış görüşmeleri gizli yapılamaz. Satmayı düşünen ile alacak olan kişinin bir an önce kendilerini açığa çıkarmalarında kamu yararı vardır.

Ben eğer satıştan son anda haberdar olmuşsam, hata bende değil görüşmeleri gizli tutanlardadır.

Dünyada medya kuruluşlarının satış işlemlerinde özellikle devletin gereken kamu yararına uygun tedbirleri alabilmesi için şeffaflık ilkesi uygulanır.

Burada devlet, şeffalığı belki de istemediğinden, belki de şeffaflık olmaması işine geldiğinden bu ilke medyanın hiç bir alanında uygulanmıyor.

Yanlış anlamayın Doğuş Grubu'nun televizyon şirketi almasına karşı değilim. Hatta Çağlar'dan çok daha iyi bir medya patronluğuna soyunacaklarına da inanıyorum.

Ama ilke önemli ve bu da kişiye göre eğilip bükülmemeli.

*

Bu nedenle de bir çok kişiye küçük gelebilecek ama bence hayli önemli olan bir tespitimi yazmak istiyorum.

Henüz satış görüşmelerinin sürdürüldüğü, yani NTV'nin patronunun fiilen Cavit Çağlar olduğu günlerden bir tanesinde bu kanalda bir haber yayınlandı.

Haberde askeri havaalanına iniş izni verilen sivil uçaklardan alınan ücretin bir anda yükseltilmesi eleştiriliyordu.

Bunun ülke ekonomisine darbe vuracağı, kararın bir an önce değiştirilmesi gerektiği anlatıldı haberde uzun uzun. Haberde taraf olunmuştu net olarak.

Diğer kanalların fazla rağbet etmediği bu haber ilk bakışta ciddi kanal olma iddiasında olan bir kanala uygun gibi duruyordu.

Ancak...

Askeri havaalanından sivil uçakların kalkış ve inişine izin verilen şehirlerin başında Bursa geliyor.

Cavit Çağlar Bursalı. Fabrikaları orada.

Ayrıca orada bir sivil havacılık şirketi var.

Ve dahası ihracatını da bu havalimanından yapıyor.

Bizim NTV ise bu gerçeklerin hiçbirisini ifade etmeye gerek duymadan sanki objektif çıkarları koruyormuş gibi bu haberi sunuyor.

Patronunun bu haberde çıkarı olduğunu seyircilere iletmiyor.

Olur mu, iletilir mi demeyin. Amerika'da televizyonlar böyle bir haber yaptıklarında kendi patronlarının çıkar bağlantılarını da aynen açıklarlar izleyiciye. Bunu yapmayan topa tutulur.

Bekli burası Türkiye, böyle şeyler beklemeye gerek yok deniliyor ama o zaman da NTV ciddi kanal olma havalarını bir kenara bıraksın bence.

Yazarın Tüm Yazıları