Paylaş
Gazetelerin İnternet siteleri
Bizim gazetenin www.hurriyet.com.tr adresindeki sitesi günde 70 bin adet hit alıyormuş.
Yani Türkiye'nin ve dünyanın her yerinden 70 bin insan bu sitemize girip haberleri ve yazıları okuyormuş.
Yeni Zelanda'dan Erzuruma kadar değişen yelpazede bir okuyucu kitlesi varmış İnternet sitemizin.
Bu çok büyük bir rakam.
Üstelik gazete yönetimine okuyucu profilini ve okuyucunun tercihlerini anlama açısından da büyük güç veren bir gelişme.
Artık hangi haberlerin daha çok ilgi çektiğini, hangi yazarın daha çok okunduğunu anlamak çok daha kolay çünkü hangi haberin hit aldığını, hangi yazarın sayfasının açılıp okunduğunu görebiliyor yöneticiler.
Böylece de geleceğe yönelik bir planlama yapılırken ellerinde çok ciddi veriler de bulunuyor.
Okuyucunun ağırlıklı olarak tercih ettiği haberler, yazarlar ön plana çıkarılırsa gazetenin de okuyucu profili kısmen değiştirilerek tiraj alınması daha da kolaylaşabilecek.
*
Bu yöntemi Batı‘da da büyük gazeteler deniyor.
Örneğin New York Times’ın 7 milyon kişi tarafından kullanılan sitesi gazetenin yönetimini babasından devralan Arthur Sulzberger Jr. (takma adıyla Pinch, babası da Punch diye bilinirdi) tarafından da bir yol gösterici olarak kullanılıyor.
‘Müşteri’nin sitede hangi haberlere, bölümlere ve yazarlara daha çok yöneldiği orada da gazetenin yönetimine kılavuz oluyor.
New Yorker dergisinde New York Times'ın genç patronun önüne koymuş olduğu hedefleri anlattığı makaleyi okuyunca insan yeni dönemde yeni gelişmelerin nasıl da belirlendiğini açıkça görüyor.
*
İnternet ilk ortaya çıktığında, yazılı basının sonu olacağı söylenmişti.
Bir şey olmadı.
İnternet gazeteleri ortaya çıkınca,‘Bu sefer iş tamam, gazeteler kapanır,’ dendi.
Yine bir şey olmadı, aksine tirajlar arttı.
Okuma alışkanlığı hangi medyada başlarsa başlasın bunun etkileri gazetelere de yansıyordu anlaşılan.
Ayrıca gazetelerin kendi siteleri müşteride gazeteyi bir de kağıt madde olarak elde tutma isteğini de kışkırtıyordu.
Bunun yanında İnternet siteleri yukarda tanımladığım gibi gazetelere yeni döneme hazırlık yapmakta çok da yararlı oluyorlardı.
Yani her yeni teknolojik gelişmede bir şeylerin öleceğini söyleyen Neo- Luddite'lar yine haksız çıktılar. (Video çıkınca da sinema ölür demişlerdi).
*
Aslında İnternet sitelerinde kimin ve neyin okunduğunu tesbit ederek yapılan okuyucu ve ilgi profili çıkarma çabaları başarılı medya kuruluşları tarafından eskiden beri başka yöntemlerle yapılıyor.
Örneğin Newhouse imparatorluğunun Conde Nast şirketinin bünyesindeki Vanity Fair, Self, Allure, Conde Nast Traveler, Details gibi dergiler hep uzman şirketler tarafından aylık olarak yapılan okuyucu profili ve trend çıkarma çalışmalarıyla başarılı oldu.
Conde Nast'ın yöneticileri bütün dergilerini bu çalışmalardan gelen sonuçlara göre sürekli yenilediler ve başarıyı yakaladılar.
Tina Brown ilk önce Vanity Fair sonra da yine Conde Nast bünyesinde bulunan New Yorker dergisinde bu okuyucu profili çalışmalarını ustalıkla kullanarak büyük tirajlar aldı.
Şimdi aynı yöntemi Conde Nast'ın dışında Miramax film şirketi ve Hearst medya grubunun ortak sahibi olduğu yeni TALK dergisinde deniyor.
Yine başarılı olacağına inanıyorum.
İlk sayıyı getirttim, hem son derece değişik görünümlü bir dergi hem de içinde nefis yazılar var.
Sadece görüntü dergi sattırmıyor, güzel yazı bulunmayan dergilerin batacağı artık herkes tarafından anlaşılmış durumda.
Paylaş