Paylaş
İnternet'te gazetecilik
İnternet, doğası gereği son derece dinamik ve devrimci bir medya.
Her gün büyük yenilikler yaşanıyor, sürprizler oluyor bu medyada.
Aslında hiç bir şey daha oturmadı, herşey her devrimin ilk günlerinde yaşanan anarşik ortamı andırıyor.
Ama bazı eğilimler şimdiden ortaya çıktı. Gelişme trendleri kendini belli etti.
Biz Türkiye'de yeni atılımlar yapacaksak bu gelişme trendlerini iyi irdelememiz, bunlardan mutlaka dersler çıkarmamız gerekiyor.
*
İnternet'te bence baçlıca dört ana site kümesi var:
1- Pornografik siteler
2- Bilgiye ulaşmada araç olan siteler (Örneğin Yahoo)
3- Mala ulaşmda aracı olan siteler. (Amazon.com gibi)
4- Elektronik yayıncılık (New York Times on line, Time online gibi)
Gerçi Türklerin oluşturup Internet pornografik site adresleri arasına sokmayı başardıkları siteler var ama bizi şu anda bir numaralı site kümesinde yaşanan gelişmeler ilgilendirmiyor.
Türkiye'de medya kaçınılmaz olarak dört numaralı site kümesinde belirtilen ‘Elektronik Yayıncılık’ işine ciddi olarak girecek. Şunu hemen belirtmekte yarar var. Bugüne kadar tahmin ediyorum The Wall Street Journal'ın on line edisyonu dışında para kazanmayı başaran bir elektronik yayın sitesi yok.
Onlar da yıllık 59 dolar gibi Internet medyasında çok yüksek olan bir abonelik ücreti alıp, bunu harcamayana sitelerini tamamen kapatarak başarıyorlar.
The New York Times elektronik gazete sitesini açtığında yıllık abone ücreti alıyordu. Ancak bundan vazgeçtiler. Şimdi siteleri bedava ancak başta kendinizle ilgili bazı bilgileri verip, parola alıp, yazılmanız gerekiyor.
Bunların nasıl para kazanmayı beklediklerini daha sonra anlatacağım.
Bunların dışında kağıt üzerine basılmayan, sadece elektronik medyada var olan bence başlıca üç önemli dergi var.
Bunlardan Salon (www.salonmag.com) bedava okunabiliyor.
Microsoft'un yan kuruluşu olan ve Amerika'nın başta gelen editörlerinden Michael Kinsley tarafından hazırlanan Slate (www.slate.com) elektronik dergisi ise yılda 19.95 dolarlık abone parasını verenlere sitesini açıyor.
Bir de www.thestreet.com var.
Demin de dediğim gibi muhtemelen Wall Street Journal dışında elektronik yayıncılıktan kar eden kimse yok. Muhtemelen diyorum çünkü henüz bunların finansal açıklamalarını okumak imkanım olmadı.
En zor durumda olması gerekenler kağıda basılan edisyonları bulunmayan sadece elektronik medyada var olan dergiler.
Bunlar yayın hayatına atıldıklarından bu yana para kaybediyorlar. Sitelerine aldıkları reklamlar da kaybedilen parayı telafi edecek durumda değil.
*
Peki ama para kaybedildiğini bile bile neden insanlar bu yeni medyaya yatırım yapıyorlar.
Bunun sadece elektronik medyada var olan yayınlar için ayrı, hem yazılı hem de elektronik medyada olanlar için ayrı cevabı var.
Yukarda bahsettiğim thestreet.com adlı derginin özel bir konumu var onu hemen baştan söylemem gerekiyor.
Bu sitede (www.thestreet.com) dünyanın önde gelen borsa analistleri, ekonomistleri yazı yazıyor. Hergün yenilenen sayfada borsadaki oynamalar analiz ediliyor, olası gelişmelere işaret ediliyor, geleceğe yönelik tahminler yapılıyor.
Dolayısıyla müşterisi özel olan bir site bu. Bu nedenle de senede 100 dolara yakın abone parası alıyorlar.
Buna rağmen talep çok bu siteye ama nedenini anlamak da zor değil.
Yine de bu site bile zarar ediyor. Çünkü önemli yazarlara büyük paralar ödüyorlar.
Ancak bu üç elektronik dergi de buna rağmen yayına neden devam ediyor biliyor musunuz? Çünkü Borsa (Wall Street) onlara güveniyor.
The Street dergisini oluşturanlar IPO yaptılar geçenlerde yani piyasaya kağıt çıkardılar. Bir anda kağıtlar çıkış fiyatlarını astronomik şekilde katlayarak satıldı.
Ve yazarlarından sahibine siteyi oluşturanlar milyoner oldular.
Haydi burada özel bir durum var diyelim. Peki ama Salon.com'un genç yöneticileri de hiç bir zaman kar etmemiş olan dergilerine ait kağıtları bir günde 35 milyon dolara sattılar. Buna ne diyeceksiniz?
Anlıyacağınız kar etmeseler de para kazandıran bir iş bu elektronik dergicilik çünkü Borsa geleceklerine bakarak onlara tam not vermiş durumda.
*
Diğer grupta olanları anlatmak için New York Times'ı örnek alalım.
Daha önce söyledim bu gazetenin on line sitesi (www.nytimes.com) bedava ancak ilk önce hakkınızda bazı bilgileri vererek yazılmak zorundasınız.
Şimdi sıkı durun, Bugüne kadar New York Times'ın on line sitesine tam tamına 7 buçuk milyon birey abone olmuş durumda.
Yani gazetenin elinde hobilerini, tercihlerini bilip tanıdığı, e-mail adresini bildiği ve New York Times okuyacak kadar eğitim düzeyi yüksek olan 7 buçuk milyon insanın bilgisi var.
Ve tabii bu bilgi reklam almak için büyük bir güç. Bugün New York Times elindeki kişiye özel bilgileri kullanarak ve dahası o kişinin elektronik sayfada en çok hangi haberleri okuduğunu ‘tıklamalardan’ tesbit ederek, o kişinin bilgisayarına sayfa açıldığı anda o kişiye özel reklamlar koyabiliyor.
Bu mal satıcılarının arayıp da bulamadıkları bir fırsat ve tabii gazete bu potansiyeli ilerde başka bağlantıları (link) yaparak da kullanacak.
*
Anlıyacağınız Türkiye'de bu trendlerden öğreneceğini öğrenmeli ve müteşebbisler bir an önce pastadan en büyük payı alabilmek için harekete geçebilmeli.
Tabii en güç iş içeriği (content) oluşturmakta. Yani oluşturulacak sitenin ilgi çekmesi için orada yazacak insanların, editörlerin doğru seçilmesi gerekiyor. Bu yapılırsa ticari başarının yolu da açılacaktır.
Çünkü site ilgi şekici bir içerikle çıkarsa New York Times ve diğer elektronik medyada yaşananlardan ders alınarak, atılacak adımlar da az çok bellidir.
Paylaş