Paylaş
William Faulkner türü serbest bilinç akışı yöntemini sadece yazı yazarken değil, rutin olarak yaşarken de uygulamaya başladım.
Aslında eskiden de çok kararlı, söylediğine yüzde 100 güvenilir bir adam değildim, şimdi daha da beter oldum.
Mesela dün yazımın sonunda bugün için ‘Fransız tuvaletlerini’ yazacağımı söylemiştim.
Ancak ne yazık ki hayat da serbest bilinç akışı yöntemine uygun olarak akıp gidiyor. Kararlar her an değişmek zorunda yaşamın ritmine uyum sağlayabilmek için.
***
Dün Washington Post Gazetesi'ni okumamla başladı her şey.
Tony Kornheiser gazetenin spor yazarıdır ama her pazar harika mizah yazıları da yazar.
Bence zaman zaman Dave Barry'den bile daha güçlü kalemi.
Kornheiser'ın bu pazarki yazısı liposuction meselesi üzerineydi.
Bazı haberlere atıf yapıyordu. O gerçi espriler yapıyordu ama atıf yapılan haberler de inanılmaz derecede ürkütücüydü.
Hemen internette bir araştırma yaptım. Gerçekten de ilgili haberler USA Today'de geçen hafta çıkmıştı.
Haber özetle şöyle: Amerika'da liposuction denilen vücuttan yağ çekme işleminde ölme riski diğer operasyonlardaki ölüm riskine göre 20 ile 60 misli fazlaymış.
Zorluk derecelerine göre ABD'de operasyonlarda ölüm oranı 100 binde bir ile 300 binde bir olarak değişiyormuş.
Liposuction işlemlerinde ölüm oranı ise 50 binde bir olarak ortaya çıkmış.
Bu haberin detaylarını biz dün öğle saatlerinde yenilenen AGORA elektronik dergimizde işledik.
İsteyen aşağıda verilen adreslerden internet sitemize girerek haberin detaylarını okuyabilirler.
***
Gerçi dergimizin sitesine ilk ulaştığınızda karşınıza başka haberler çıkacak.
Dün dergide dünyada gittikçe yaygınlaşan çiftler arası karşılıklı uzlaşmaya dayalı sado-mazoşistik fanteziyi işledik.
Çok ilginç yazılar var bu konuda.
Siteyi açar açmaz bunlar karşınıza gelince şaşırmayın, liposuction ile ilgili detaylı haber daha aşağıda yer alıyor.
Amerika gibi kuralların çok sıkı takip edildiği bir ülkede bile liposuction'da bu tehlikeler yaşanırken, konunun meraklısının çok olduğu Türkiye'de acaba neler olup bitiyor, insan bunu merak ediyor doğrusu.
***
Bu liposuction haberini ben çok büyük bir kişisel darbe olarak algıladım.
Perhiz yaparak zayıflayabilmem mümkün değil, bu artık ortaya çıktı.
Spor yapınca ise daha da şişiyorum. Bu bilimsel bir anomali bunu biliyorum, ama ne yapayım ki acı gerçek böyle.
Bir ara salonda spor yapıyordum, altıncı ayın sonunda cüce bir sumo güreşçisine dönüştüm.
Bu şişliği indirmek için bir yıl uğraştım, şimdi normal şişman halime çok şükür dönmeyi başarmış haldeyim.
Bu trajik vücutsal özelliklerim nedeniyle normal bir vücuda sahip olabilmem için tek şansım son derece radikal bir estetik operasyona kalmıştı.
Öyle liposuction'dan filan da bahsetmiyorum. Şöyle yedi saat filan sürecek ciddi bir şeyler lazımdı bana.
Ama bu son yayınlanan bilimsel çalışmadan sonra bu cerrahi işlemi yaptırmayacağımı kesin olarak bilmenizi istiyorum.
İstersem 130 kilo olayım umurumda değil. Muntazam vücutlu ama ölü bir adam olmaktansa aşırı şişko ve yaşayan bir adam olmayı tercih ederim.
İsterseniz benim bu konuda yanlış olduğumu söyleyin, ne yapayım benim felsefem bu, herkes itiraz ediyor diye 45 yaşımdan sonra değişemem ki, değil mi ama?
***
Konuyla ilgili haberlerde doktorlar konunun uzmanı olmayan doktorların da ‘kolay’ diye liposuction yapmaya giriştiklerini hatta DİŞÇİLERİN bile liposuction yaptıklarını açıkladılar.
Sizi bilmem ama ben dişçiden liposuction yapmasını isteyebilecek geri zekálıların kim olduğunu gerçekten merak ediyorum.
Yani açıkça söyleyeyim bu tipler liposuction yaptırırken ölseler medeniyetin gelişmesi süreci katiyen aksamaz, bilakis gelişme hızı daha da artar.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Paylaş