Serdar Turgut: Keşke jeolog olsaydım

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Benim büyüyünce çirkin olacağım doğduğum an belli olmuş.

Doktor, ağlatmak için bana tokat atacağı yerde böylesine çirkin bir çocuk doğurduğu için annemi tokatlamış.

Ben altı yaşıma kadar fiziksel durumumun çok da hoş olmadığının farkında değildim.

O yıl okulda piyes sahneye konuldu.

Bana yavru orangutan rolünü verdiler.

Hocam, ‘‘Evladım, senin rol yaparken kostüm giymene gerek yok, sahneye olduğun gibi çık’’ diye konuştu.

İşte o an büyüyünce entelektüel olmaya karar verdim.

Hayatta fark edilebilmemin tek yolu beynimim ortalamanın üstünde çalışmasıydı.

Çünkü fiziksel görünümüm ortalamanın hayli altındaydı.

***

Annem ve babam büyüdükçe hafif güzelleşirim diye boşuna ümitlendiler.

20 yaşıma geldiğimde Amerika'da bütün çağrıldığım ‘olduğun gibi gel’ partilerine katılmak istedim.

Hepsinden kapıdan döndürüldüm çünkü denilen lafı anlamayıp kostümlü baloya katılmak için kılık değiştirdiğimi zannettiler.

Ne var ki o yaşa geldiğimde haddinden fazla bilgi sahibiydim.

8 yaşında politikaya atılacak, hatta başbakan olacak kadar bilgi sahibiydim çünkü bütün Red Kit'leri okuyup bitirmiştim.

10 yaş civarında edebi metinleri okumaya başladım.

Matematik dersinde felsefe kitabı okuyordum gizli gizli.

Birkaç sefer hocaya yakalandım.

O yaşta felsefe okuyan çocuğun ilerde mutlaka komünist olacağını düşünen hocalar beni aklım başıma gelsin diye dövdüler.

Bütün baskılara göğüs gerdim çünkü ilerde kız tavlamamın tek yolunun bilgi ve ukalalık satmak olduğunu iyice görmüştüm.

***

O dönemlerde jeoloji, deprem bilimi okumak isteyenlere toplum hiç iyi gözle bakmazdı.

Bu tür dallarda okuyacak insanların iş bulma ihtimalinin Çin Dili ve Edebiyatı Fakültesi'nden mezun olanlardan bile daha düşük olduğuna karar verilirdi.

Jeoloğa, deprem bilimcisine kız verilmezdi. Okuyan kız ise mutlaka evde kalırdı.

Hatta hayatını şiir yazarak kazanan insanların prestiji bile bunlardan daha fazlaydı.

Çünkü şairlerin aç kalmak için en azından dört yıl fakülteye gitmek gibi bir zorunlulukları da yoktu.

***

Şimdi dönem değişti.

Artık en gözde erkek tipolojisi önem sıralamasına göre şöyle:

1- AKUT mensupları

2- Deprem uzmanları

3- Statikçiler

4- Jeologlar

Bunlar en kolay kız tavlayan meslek grubu oluverdi bir anda.

Bu dörtlü sıralamada başlarına gelene en çok şaşıran grup statikçiler olmalı, çünkü bundan dört ay önce bir statikçiye kendisinin mesleğinin seksi olacağını söyleseydiniz mutlaka şaşkınlıktan düşüp bayılırdı.

Evlenme yaşına gelmiş kız anaları ‘Ailede bari bir deprem uzmanı bulunsun da bundan sonra olacak depremi bize haber versin’ diye damat adayı arıyorlar fırıl fırıl.

***

Küçükken ileriyi görebilseydim, bu kadar felsefe, tarih, roman okuyacağıma 1 numara dışındaki meslek gruplarından bir tanesine dahil oluverirdim.

Gerçi deprem uzmanları, statikçiler kız tavlama konusunda uzun yıllar çok acı çektiler.

Benim için bu fark etmezdi çünkü o kadar kitap okudum bu da işe yaramadı, aynen onlar gibi bende acı çektim durdum.

Deprem uzmanı olsaydım bari şimdi tam orta yaş krizine girmişken hayatımı yaşamaya başlardım.

Bir bara, bir diskoteğe girdiğim zaman insanların bana aynen Saturday Night Fever'daki John Travaolta'ymışım gibi davranması çok da hoşuma giderdi.

Bunca yıldan sonra belki dans bile etmeye başlardım tekrardan.

***

Dikkat ederseniz olasılıklar arasında bir numaralı kategoriyi atladım.

1 numaralı mesleği yapamam, yani AKUT mensubu gayet tabii ki olamam.

Bunun için fizik lazım, boy pos lazım.

Anlayacağınız kendi gruplarına dahil olamamam için gereken her türlü tedbiri böylesine önşartlar koyarak almış durumdalar.

AKUT işinde bana ancak koklama görevini verirler.

Onu da köpekler benden daha iyi yapıyor.

Kızların nezdinde prestijim artacağını bilsem ona da razıyım da, şüphelerim var.

Bilmem anlatabiliyor muyum?



Yazarın Tüm Yazıları