Kavram mutasyonu

TÜRKİYE'de bazı kavramlar evrensel anlamlarının dışına çekilip, farklı bir şekilde algılanmaya başlandı uzun süredir.

Bir tür mutasyon bu.

Yani kavramların önce içi boşaltılıyor, ona can veren her şey içinden emilip alınıyor, sonra yeni bir şekilde dolduruluyor o boş alan ve adeta bir canavar yaratılıyor.

Evet, anlamı değiştirilen, içi boşaltılan kavramlar birer canavar olurlar, çünkü toplumlar kendi yarattıkları içi boşalmış kavramlara uygun hareket etmeye başlarlar bir süre sonra ve olay böylece tümden çürümeye doğru gider.

***

Bu çürütme işlemini biz özellikle 1990 sonrasında büyük bir yoğunlukla yapmaya başladık.

Bence üzerinde en fazla uğraştığımız, darbe vurmaktan yorulmadığımız, azıcık kalmış son nefesini bile hálá daha çekip almaya uğraştığımız iki kavram ise ‘‘tercihler’’ ve ‘‘özgürlükler’’.

Bu iki kavram çok önemli çünkü sağlıklı bir siyasal yaşam ve sağlıklı bir toplum yapısı bu ikisinin doğru algılanmasıyla kurulabiliyor ancak.

Ama son gelinen noktada topluma hákim olan yeni kültür ‘‘tercih’’i cinsel tercih, ‘‘özgürlük’’ü de seks yapmaktan ibaret sanmaya başladı.

Yanlış anlaşılmasın meselenin bu boyutunun önemli olmadığını düşünmüyorum. Bilakis cinsel tercihleri özgür olan, seksüalitesini özgür yaşayan insanlar olmazsa demokrasinin de tam yerine oturamayacağını düşünmüşümdür hep.

Ancak kavramın içi sadece tek bir boyuta indirgenince, yani içi boşaltılınca ‘‘tercihlerde’’ ve ‘‘özgürlüklerde’’ olabilecek gelişmeler, toplumun gidebileceği yeni noktalar, sunulabilecek yeni alternatifler çok kolaylıkla unutulabiliyor. Cinsel tercihini istediği gibi ifade edebilen insan kendisini her durumda sınırsız özgür hissedebiliyor, çok fazla sayıda insanla yatan kişi de demokrasinin en hür ifadesinin kendi vücudunda tezahür ettiğini sanabiliyor, özgürlük fazlalığından havalara uçacak kadar ferahlıyor.

***

Aslında sadece cinsel içerikli olmaktan çıkarıldıklarında insanların daima sınırlarını genişletmek için üzerlerinde çalışmaları gereken iki kavramdır tercih ve özgürlükler.

Ama cinsellikle işi sınırlamaya çalışan kültürel gidişat insanların kafasını da karıştırabilir, cinsel tercih ve özgürlüklerin de sınırsızlığını düşünmeye başlayabilirsiniz mesela...

Bu da aslında sınırları doğru çekildiğinde olması gereken bir durumdur, ancak üzerinde çalışılması, çok düşünülmesi, net olunması gereken bir durumdur da.

İki yetişkin insanın, özgür iradeleriyle, karşılıklı anlaşma sonucunda yaşadıkları ilişkiye seks derseniz ve tanımı burada bırakırsanız, bu tanım üzerinde toplumsal bir uzlaşma sağlanırsa o zaman birçok şeyi bir arada yapmış olursunuz.

İlk önce size uymayan ilişkilere sapık damgası vurmaktan vazgeçmek zorunda kalırsınız.

Çünkü iki yetişkin insanın özgür iradeleriyle girmiş oldukları ilişkinin niteliği o tanımda net değildir, bu da iyidir çünkü bu kimseyi ilgilendirmez.

İkincisi ve daha da önemlisi bu tanımla neyin sapıklık, yasak olarak tanınması gerektiğini de kabul etmiş olursunuz.

İlişkide karar alması gerekenler iki yetişkin insan olarak belirtildiğinden sübyancılık gibi geçen hafta basında bir yazı nedeniyle tartışılan hastalık yasaklanmış olur mesela.

Bu böyle olmalıdır, tüm gelişmiş toplumlarda bu böyledir, o toplumlarda gelişmiş insanların fantezileri, fetişlerine kimse karışmaz ve bu da öyle olmalıdır ama iş çocuklara gelince polis devreye girer.

İnsanın cinselliği ahlak normlarını her zaman zorlamıştır ve zorlayacaktır. Sınırlar dikkatli konulursa ve örneğin yukarıdaki veya benzer tanıma göre bir anlayışla işe bakıp sınırlar çizilirse hem korunması gerekenler korunur, hem cinsel tercih özgürlüğü sağlanır, hem de belki bu tür tartışmalar artık bir yana bırakılarak ‘‘tercih’’ ve ‘‘özgürlük’’ kavramlarına olması gereken içerikleri artık sonunda iade edilebilir.

İtibarlarıyla birlikte içeriklerini artık onlara geri vermenin zamanıdır bence.
Yazarın Tüm Yazıları