Paylaş
BİZİM meslekte özellikle son 5 yılda ilginç gelişmeler oldu.
Denilebilir ki internetle birlikte gazetecilik mesleği radikal bir değişim içine girdi.
Her değişim süreci insanların hem ilgisini çeker, hem de onları korkutur.
Türkiye'de bu korkular daha bir yoğun yaşanıyor olmalı ki gelişme sürecinin henüz başında olan internet gazeteciliği hemen çok sıkı denetim altına alındı.
Tabii denetimi savunanların da haklı olduğu yanlar yok değil. Yani her isteyen, her aklına geleni, sonuçlarına katlanma gereği duymadan yazamamalı gayet tabii ki.
Ancak tedbir alacağız diye getirilen son düzenlemeler, bence yaramazlık yapan çocuğu susturmak için onu öldürmekten başka bir çıkar yol düşünemeyen bir insanın kaleminden çıkmışa benziyor, bu da bilinsin.
Gerçi ne kadar yasak getirilmeye çalışılırsa çalışılsın, yeni medyanın teknolojik temeli, her türlü yasağı delici içsel özellikler taşımakta.
Ve bu özellikler yıllar geçtikçe daha da güçlenecek, sonunda hiçbir yasak fayda etmeyecek yeni medyanın önüne dikilme yönünde.
* * *
Bu ortamda gazeteler de son derece farklı bir sürece girdiler. Hemen her gazetenin artık internet sitesi var.
Yazılı basın, elektronik medyaya ilk olarak kendi ürünlerini bu yeni medyada yayınlayarak girdi.
Değişik etkileri oldu bunun. Örneğin, eskiden hangi yazarın ne kadar okunduğu tam olarak bilinemiyordu, bu yüzden de her yazarın kendine yönelik iddiaları olabiliyordu.
Bunu artık yapma imkánı yok. Şimdi internette kim ne kadar okunuyor bilindiği gibi, onun okuyucu profilini de çıkarmak mümkün.
Ayrıca hangi haberler dikkat çekiyor, hangi tür haberler tepki alıyor, bunu da net olarak tespit edebiliyorsunuz internetteki gazete sitelerinde.
Bu, bizim mesleğin olumlu yöne gelişmesi açısından yeni medyanın yapacağı pozitif etkilerden bir tanesidir bence.
* * *
Diğer bir ilginç gelişme ise tamamen internet ortamında doğan ve tutulan gazeteler, dergiler oldu.
Bunların formatı tamamen farklıydı. Haberi ele alışları, spontanelikleri ve zeká oyunlarına gün içinde sık sık yer verebilmeye elverişli olmaları nedeniyle de son derece ilginçtiler.
Türkiye dışından iki ad geliyor aklıma elektronik gazetecilikte: Slate ve Salon.
Türkiye'de ise Habertürk ve Medyakronik, bence son derece başarılı iki örnek.
Elektronik gazeteciliğin kendi içinde de farklı bir gelişme yaşanıyor son zamanlarda.
Şunu biliyorum ki, hem Slate'in hem de Salon'un yöneticileri, internette başlattıkları yayın hayatını yazılı basına dönüştürme projeleri üzerinde çalışmaktalar.
Örneğin, ikisi de sanal ortamda yayınlanan yazıların basılı olarak okunmasını da sağlayan paketler öneriyorlar, gazete yönündeki ilk adım olarak tüketiciye.
* * *
Beni gazeteci olarak heyecanlandıran bir önemli adımı da Habertürk atmaya hazırlanıyor.
Habertürk, internetteki son derece başarılı sitesinin dışında yazılı basına da adım atmak için düğmeye bastı.
Sitenin ve gazetenin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Güldemir, çıkaracakları Habertürk adlı gazetenin internette verilen haberlerin tekrarından ibaret olmayacağını, gazete çıkmaya başladıktan sonra bile sitenin kendine özgü içeriğiyle yayına devam edeceğini söyledi bana.
Şimdi www.haberturk.com adresindeki sitelerinde abone toplamaya çalışıyorlar.
Gayet tabii ki insanlar henüz görmedikleri bir ürüne para bastırıp abone olmakta zorlanırlar.
Ancak bu iş, sonunda girişimci ruhu olan gazeteciler tarafından başlatıldığından, yeterli para toplanılmadan gazetenin çıkarılabilmesi de mümkün değil gayet tabii ki.
Ben böyle bir girişimin Türkiye açısından son derece hayırlı olacağını, bizim sektöre yepyeni bir dinamik getireceğini düşünüyorum.
Ayrıca çıkaracakları tanıdığımdan, bunun son derece ilginç bir gazete olacağını da biliyorum.
Türkiye'de okuyucu, sürekli medyadan şikáyet eder durur, ama yeni bir girişime destek verme zamanı gelince de elini taşın altına sokmaz.
Onun için derim ki, dünya için bile yeni olan bu girişime destek verelim ve dünyada ilk internet ortamından yazılı basına geçebilen örneği de Türkiye oluştursun.
Buradan Habertürk'te çalışan her arkadaşa başarılar diliyor, sevgilerimi yolluyorum.
Paylaş