DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in görevden alınmasıyla anladım ki Türkiye'de savcıların evlilik dışı ilişki kurmaları yasaklanmış durumda.
Bu neden böyle bilmiyorum, ne alaka anlamadım, zaten bunu anlamak için çalışmayacağım da ve bu son olay da Türkiye ile álákalı olarak anlamadığım şeyler listesine dahil olacak.
O liste o kadar uzun ki anlatmakla bitmez!
Benim bu konuda itirazım başka.
DGM savcısı uzun, derin ve ağırlıklı mesleki yaşamında hayatında ilk kez olumlu ve insani bir iş yaptı, o da ters tepti, görevinden oldu.
İnsan üzülüyor bu duruma ya!
Bu yapılan haksızlığa itiraz kaydımın kayda geçirilmesini istiyorum, o kadar.
* * *
Size bir şey söyleyeyim mi, onun görevden alınmış olması bu memlekette DGM'lerden çekmediği kalmamış insanlar için kaçırılmış bir fırsattır.
Biliyorum ilk bakışta bu lafım saçma geliyor size ama biraz bekleyin ne demek istediğimi hemen açıklayacağım.
Rus mu Türk mü bilinmez, zaten nereden olduğu da çok önemli değil bir kadınla ilişkiye girmiş ya savcı bey.
Bence bundan sonra hayata tüm bakışı yumuşayacaktı.
Vukuattan sonra çok daha rahatlamış olarak her sabah işe gelecekti.
Dava açmakta eskisi kadar aceleci davranmayacaktı, açacağı davalarda ise isteyeceği cezalarda kesinlikle yumuşak kalpli olacaktı.
Hatta işe gelirken ıslık bile çalacaktı ve belki de masasında her sabah taze bir adet papatya bile bulunduracaktı.
Ama bu fırsat kaçtı şimdi onun görevden alınmasıyla.
Ve olan da bu memleketteki tek makul azınlık olan DGM'lik suçlulara oldu bence.
* * *
Meseleye böyle bakınca insanın içinden Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da inşallah yakında evlilik dışı bir ilişkiye girer diye dua etmek geliyor yemin ediyorum.
Yani onun da biraz rahatlamaya ve hayata sakin bakmaya ihtiyacı var bana göre.
Bu iş bir an önce olmazsa Başsavcı bey CHP dışındaki bütün partileri dava açarak kapatacak, benden söylemesi.
* * *
Nuh Mete Yüksel'in basılması olayının başka bir yönü de var.
Ben bu olayı son derece kişisel olarak da aldım size söyleyeyim.
Nasıl anlatsam bilmiyorum ki?
Yani fotoğraflardan ve televizyon ekranından gördüğünüz üzere savcı bey dünyanın en yakışıklı adamı değil.
Biliyorum bu hafif bir tanımlama oldu ama daha başka bir tanımlama da yapamam çünkü ona direkt çirkin diyebilmem için şahsen görmüş olmam gerekiyor ki bu fırsatı bugüne kadar yakalayabilmiş değilim ne yazık ki!
Belki de onun bizim kamuya açık yüzünde tespit edemediğimiz bir iç güzelliği vardır ve bu da onu direkt olarak çirkin diye tanımlanmaktan kurtarıyordur, bilemem yani.
Ben ‘‘çirkin’’ tanımlamasını işi sağlama almak için bir tek kendim için kullanıyorum. Dışımda da içimde de sorunlar büyük olduğu için kendi durumumda yanılmam mümkün değil.
Şimdi diyeceğim o ki savcı beyin bile bir fıstıkla evlilik dışı ilişkiye girmiş olması biz çirkin erkekler açısından içimizi geleceğe yönelik umutla dolduran bir olaydır.
Bizler için savcı bey bir toplum kahramanıdır, ona yaptığı bu iş açısından diyeceğimiz tek şey ‘‘Helal olsun, darısı başımıza’’dır ve şu anda elimizden gelen tek şey onun bu güzel olayı nedeniyle görevden alınmış olmasını var gücümüzle lanetlemektir.
Savcıya adil davranılsın, bilmem anlatabiliyor muyum?