Esas konuma geçmeden önce hepinizin yaklaşan bayramını kutlar, sağlıklı, mutlu, uzun yaşamlar dilerim.
Bu zorunlu teknik girişi yol üstünden çektikten sonra şimdi esas meseleme gelelim.
Saygıyla arz etmek isterim ki çok uzun bir süredir ulusal sınırlarımız içinde yaşamaktayım.
Son gelmiş olduğum noktada kendimi F-tipi cezaevindeki mahkûmlar gibi hissetmeye başladım, yani uzun süre dışarılara gidememek bende her insanda olmayacak derecede aşırı alerjik reaksiyon yaratmaktadır.
Durumumun vahimliğinin farkında değildim aslında, Rana'nın benden gizli olarak Cumhuriyet Savcılığı'na yapmış olduğu başvuruyu görünceye kadar farkında değildim bir şeyin.
Detayla başınızı ağrıtmayayım, o başvurunun tümünü burada yayınlamayacağım ama özet olarak o dilekçesinde Rana benim köpeğimiz Afet'i doğramaya niyetli olduğumu, kendisi bir sabah uyandığında benim köpeği elimde bıçakla kovaladığımı gördüğünü, Afet'in bunu da bir oyun zannederek kaçmaya da çalışmadığını, kendisi müdahale etmeseydi onu oracıkta doğrayacağımı ileri sürmüş ve benim tutuklanmamı istemiş.
Açıkça söyleyeyim böyle bir şeyi yaptığımı katiyen hatırlamıyorum.
İlk önce karıma bunu reddedeyim dedim ama bana köpeğin üzerine kırmızı keçe kalemle çizilmiş olan işaretleri gösterince biraz olsun sorumlu olabileceğime ikna da olmadım değil hani. Gövdesinin çeşitli bölümlerine keçe kalemle yuvarlaklar çizip ‘‘biftek’’, ‘‘bonfile’’ diye yazmışım, hatta ‘‘Güzel tava olur’’ diye bir not bile koymuşum.
O bunu da oyun sanmış, vücudunu yalamış, dili de kırmızı olmuş ve o kırmızılaşmış dil de bana çok daha güzel bir yemek olasılığını hatırlatıyor açıkça söylemek gerekirse. (Kendi sosunda üç saatte fırında pişen dil, yanında patates.)
Özet olarak söylemek istediğim şu ki durumum gerçekten vahim.
***
Bana ne diyebilirsiniz, benimle ilgilenmeyebilirsiniz.
Ancak bunu yapmanızı katiyen tavsiye etmiyorum, kendi iyiliğiniz için başka alternatifleri düşünmeye başlamanızı rica ediyorum. Yurtdışı göreve talibim.
İrlanda'nın batısı ile Chigago'nun doğusu arasında herhangi bir şehre Hürriyet muhabiri olarak gitmeye gönüllüyüm. Bu tavizi vermeye hazırım.
Şimdi aranızda kötülük yapmayı bir sanat haline getirmiş olan bazılarınız -ki bu konuda akla gelen tek bir isim var ve onu burada tekrarlamak istemiyorum çünkü ne demek istediğimi herkes hemen anlamıştır umarım- benim bu dediğimi kabul ettiğini söyleyip beni Dominik Cumhuriyeti'ne filan atadığını tebliğ etmeye kalkabilir, bunu hissediyorum. Teknik olarak haklı da olur, çünkü tarif ettiğim coğrafi alanda böyle bir tuhaf ada da var. Ancak bilmeniz gereken bir şey var, emin olun oraya da giderim.
Dominik Cumhuriyeti'nde kısa süre önce devlet başkanı olan kişi hem sağır hem de kördü.
Evet bu ülke hem sağır hem de kör olan bir kişi tarafından yönetildi uzunca bir süre.
Dolayısıyla orayı çok merak ediyorum. Ayrıca başka bir şey daha da var. Yurtdışına yerleşme konusunda benim değişmeyen tek ilkem gideceğim her ülkenin Türkiye'den çok daha iyi yönetiliyor durumda olması şartıdır.
Eh, Dominik Cumhuriyeti kör ve sağır başkan döneminde bile bu kriteri tutturuyordu şimdi haydi haydi beni tatmin edecek durumda olmalıdır mutlaka.
Haiti'ye de giderim Hürriyet muhabiri olarak. Ancak orayı seçerseniz bu sizin geleceğiniz açısından pek iyi olmaz kanısındayım çünkü orada Tontons Macoutes adında bir grup var, işleri orijinal biçimlerde insan öldürmek ve eğer oraya gidersem onlardan öğreneceklerimi bir süre sonra ülkeye dönüp size uygulamalı olarak göstereceğimden emin olabilirsiniz. (Geri döndüğümde ben ‘‘Serdar Papa Doc Turgut’’ olarak çağrılmak isterim, bunu da hatırlayın.)
Sevgili üst düzey yöneticiler,
Orijinal önerilere açığım, bu yerler dışında başka atanabileceğim yer öneriniz varsa onları da açık yürekle dinlerim, yeter ki biraz gideyim ya.
Eğer ipucu istiyorsanız beni arayın, sesimi duymaya tahammülünüz yoksa e-mail atın sorun, size bazı şehir alternatiflerini sıralayabilirim.
Hürriyet hiyerarşisinin altlarından gelen bu umutsuz çığlığı ne olursunuz dinleyin!
Sevgiler, saygılar
Serdar Turgut-part time gazeteci-full time koca, part time kasap, full time yurtdışı muhabir aday adayı.