Bu pazar günü, yeni bir yazı türüne başlıyorum. Gerçekten yaşanmış, ama bugüne kadar fazla duyulmamış olan olayları size aktaracağım.* * *Dennis Hopper'ı tanırsınız. Oynadığı filmlerden bazılarını mutlaka görmüşsünüzdür.Hopper bu filmlerinde genellikle hafiften kafayı üşütmüş tipleri canlandırır.Vahşi ve kanlı cinayet sahneleri ona pek de yakışmaktadır.Ancak onu gerçek yaşamda tanıyanlar, filmlerdeki Hopper'ın gerçekteki Hopper yanında solda sıfır kaldığını anlatıyorlar.Gerçekten de onun direktörlüğünü yaptığı ‘‘Easy Rider’’ filmindeki günlerinden bu yana yaşadıkları çılgın bir filmle anlatılabilecek gibi bile değil.Meseleyi şöyle özetleyeyim.Dennis Hopper, Jack Nicholson'u bile korkutmayı başarmış bir insandır.Dennis bir film setinde çıldırma eşiğine geldiğinde onu durdurması istenen Jack Nicholson, ‘‘Deli misiniz adam beni vurup öldürür, yanına bile yaklaşmam’’ demiştir.Ve bilindiği gibi Jack Nicholson özellikle gençlik yıllarında aslında tımarhanelik deliler gibiydi.O kadar çok esrar içiyordu ki, rivayete göre nasıl olup da vücudunda kimyasal reaksiyon oluşmadığını araştırmak için bilim adamları ondan izin istemeyi bile düşünmüşlerdi bir ara.* * *Pek tabii Dennis Hopper da esrarkeşti.Şiddete olan doğal eğilimini esrarkeşliği daha da artırıyordu.Film prodüktörleri onun bu halini bildiklerinden meseleyi kontrol altına almak için son derece parlak bir yöntem geliştirmişlerdi.Dennis bir film setinde çalışırken direktörün elinde bulunan senaryoda Dennis'ın çekimin hangi aşamasında hangi esrardan içmesinin daha iyi olacağı da yazılmıştı.Dennis bir sahnede sakin olmak zorundaysa eğer, direktör ona iki marihuana veriyor ve sahneyi ancak ondan sonra çekiyordu.Bu yapılmadığı takdirde Dennis mutlaka o sahneden önce ters bir madde, örneğin kokain filan içiyor ve bütün setin altını üstüne getirebiliyordu.* * *İlk karısı Dennis'i evde sürekli tüfekle ateş ettiği için boşadı.Evi terk eden kadın uçağa binip şehirden uzaklaşacaktı ama tam uçak piste çıkarken etraf polis arabalarıyla doldu.Dennis yanına bir tüfek almış, arabasıyla pistin ortasına kadar gelmiş ve uçağı zorla durdurmuştu.Amacı büyük ihtimalle kadını öldürmekti, ama polis zamanında işe el koydu.Bir gün bir filmi az vukuatla bitirdikten sonra filme para yatıranlar Dennis'e ‘‘Dile bizden ne dilersen’’ deme gafletinde bulundular.O da tam 50 fahişe talep etti.Evet, sonra da tam 50 fahişe ile birlikte seks partisi düzenlemeye çalıştı.* * *Bunları durup dururken niye anlattığıma gelince.Şimdi size Dennis gibi bir kaçığın ilk kez bir adamdan korktuğu gün yaşananları aktaracağım.Sıkı durun, kim biliyor musunuz Dennis'i korkutmayı başaran tek insan?Haydi tahmin edin...Büyük ihtimalle yanlış tahmin ettiniz, çünkü kitapta okumamış olsaydım olayı ben de katiyen doğru tahmin edemezdim.Dennis Hopper'ı korkutan insan John Wayne'di.Evet JOHN WAYNE* * *Şimdi olayımıza gelelim. John Wayne ile Dennis Hopper ‘‘True Grit’’ filminde birlikte çalıştılar.Wayne, doğal olarak Dennis'ten zerre kadar hoşlanmıyordu.John Wayne'in kızları UCLA Üniversitesi'nde okumaktaydılar.O gün üniversiteye Siyah Panterler gelmişti.Komünist ihtilali savunan Siyah Panterler'in başı Eldridge Cleaver okulda yaptığı konuşmada, sözlerini sık sık ‘Bok’ ve erkek cinsel organıyla ilgili cümlelerle süslemişti.Bu onun doğal konuşma biçimiydi. Adam öğle yemeğinde annesiyle yemek yerken bile iki kelimeden birini ‘Shit’ ve ‘Cocksucker’ kelimesiyle süslerdi.Annesi onun bu haline alışmıştı.Ancak John Wayne, onu tanımıyordu.Radyoda yaptığı konuşmayı dinlemişti.Üstelik telefon ederek kızlarının da onu dinlemekte olduğunu, ne yazık ki öğrenmişti.İşte o anda fırtına koptu.* * *Wayne o an stüdyodan uzak bir yerdeydi.Aniden ‘‘Nerede o pembe o...çocuğu Dennis’’ diye bağırdı'Evet, Wayne tüm komünistlerin aynı olduğuna karar vererek, okulda kızlarının önünde küfür edilmesinin öcünü Dennis Hopper'dan almaya karar vermişti.Doğal olarak kimse de bu kararının yanlış olabileceğini söylemeye cesaret edemiyordu. Çünkü o John Wayne'di işte.Wayne dolabında durmakta olan 45'lik silahını beline taktı.Helikopterine atladı ve doğruca Paramount stüdyosuna uçtu.Helikopter iner inmez Wayne silahını çekip fırladı ve ‘‘I want that red motherfucker. Where is that commie hiding’’ diye bağırdı.Yani ‘‘O anasını beceren kızılı istiyorum. Nerede saklanıyor o komünist’’ dedi.Dennis ilk önce kendisinin arandığını anlamadı.Tabii ki yine esrar içmişti ve John Wayne'ı gerçek yaşamda adam öldürmek üzereyken görmek esrar içmemiş bir insanda bile tuhaf etkiler yapabilirdi.Neyse ki setteki birileri ona Wayne'ın kendisini aramakta olduğunu söyledi.Ve arkadaşlar o Dennis, o herkesi terörize etmiş olan adam o an arkasına bakmadan öyle bir kaçtı ki görenler manzarayı daha hâlâ unutamıyorlar.