Serdar Turgut: Gazetecinin terbiyesizi makbuldür

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

İKİ ay kadar önce Amerika'da bir olay oldu. Başkan adaylarından George Bush, seçmene konuşma yapmak üzere çıktığı platformda, seyirciler arasında New York Times'tan Adam Clymer'in durmakta olduğunu görünce yanındaki başkan yardımcısı adayı Cheney'e döndü ve ‘‘Bak orada Clymer var, kendisi mükemmel bir popo deliğidir’’ dedi.

Popo deliği, ‘‘asshole’’ Amerika'da insanları rahatsız eden, sevimsiz insanları tanımlamak için sık kullanılan bir argo kelime.

Bush bu lafı önündeki mikrofonun açık olduğunu unutarak söyleyince de kıyamet koptu.

Gazeteciler böylesine bir nitelendirmeyle karşılaştıkları için güya şok olmuşlardı sevgili okurlar.

Hemen ahlakçı yazılar yazılmaya başlandı, böyle konuşmaların nasıl da terbiye sınırlarını zorladığı rutin cümlelerle anlatıldı ve insanlara medeni olma çağrısı yapıldı köşe yazarları tarafından.

* * *

Sevgili okurlarım.

Şunu gönül rahatlığıyla söylemeliyim ki Amerika'daki bazı meslektaşların yaptığı şey tam bir ikiyüzlülüktür.

Size nasıl anlatsam bilemiyorum ama biz gazeteciler gündelik yaşamımızda öyle dünyanın örnek alacağı kadar nazik, efendi ve terbiyeli insanlar hiç olmadık.

İyi ki de olmadık...

Küfür de ederiz, hem de ana avrat dümdüz gideriz.

Bugün gidin herhangi bir Ankara bürosuna, gazetecilerin siyasetçiler hakkında nasıl konuştuklarına bir kulak misafiri olsanız utançtan hemen şehri terk edersiniz.

Doğaldır da bu çünkü gazeteci, öyle havalar atan, astığı astık kestiği kestik bütün o insanların gerçek yüzünü iyi bilir.

Bazı şeyleri bilir de yazmaz, bazı şeyleri de sadece duymuştur teyit edemez yazamaz.

Ama bilir işlerin içyüzünü.

Bu işlerin gerçek yüzünü bilmek gazeteci milletini dünyanın en kötümser, en karamsar insanı yapar hep.

Zaten meslek de ömür törpüsüdür, koş koş bitmez, her gün iş yeniden başlar.

Küfretmek, ağzı bozuk konuşmak iyi gazetecinin kendini koruma, yaşamını uzatma stratejisidir bir anlamda.

* * *

Hiç sakin, zararsız, kendi halinde, sessiz, terbiyeli insan olmadık biz gazeteciler.

Ve bundan da gurur duymalıyız.

Kendi aramızda da birbirimize fazla iyi davranmayız, bu da mesleğin cilvelerindendir.

Zamanında bir foto muhabiri abimiz vardı, adamın sol kolu devamlı bükük halde aşağı yukarı oynardı.

Olaylarda fotoğraf çekerken, yanında çalışmakta olan rakip gazeteden foto muhabirlerine durmadan dirsek atardı bu arkadaşımız onların çalışmalarını engellemek için.

Sonradan bu tik olarak kaldı kendisinde.

* * *

Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada muhabirler aynıdır. Aynı şekilde davranır, aynı şekilde yer içer, aynı şekilde de küfrederler. (Kadın muhabirlerin küfretmediğini sanıyorsanız hayat hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz demektir.)

Tamam kabul, bizde muhabirler biraz daha abartırlar işi ama yapacak bir şey de yok. Dünyada başka hiçbir medyada Türkiye'de olduğu gibi yazı işleri her Allah'ın günü muhabirden ‘‘atlatma’’ yani özel haber getirmesini beklemez.

‘‘Atlatma’’ haber istenilirse her gün, zaten canından bıkmak raddesinde olan muhabir de seri katil mentalitesine sahip olur ve önüne çıkanı da perişan eder. Bu böyle biline.

Fransa'da bir olayı hatırlıyorum yıllar önce yaşanan.

Özal, Mitterand ile buluşacaktı.

Türk haberciler solda, Fransızlar sağda sanki çok sakinmişiz gibi bekliyorduk.

İki lider kapıda görününce gazeteciler arasında öne geçmek için öyle bir meydan muharebesi çıktı ki Türk gazeteciler yerine avluda Almanlar olsaydı Mitterand üçüncü dünya savaşının çıktığına kesinlikle ikna olurdu.

Küfrettik birbirimize, yumruklaştık, sonra iki lider gidince de el sıkışıp ayrıldık haber yazmaya gitmek için.

* * *

Bu işler böyle.

Kimse bana bir siyasetçi bir gazeteciye küfürlü konuştu diye gazetecilerin ölüp bitmeye başladıklarını, hayretler içinde kaldıklarını, çok üzüldüklerini filan anlatmaya çalışmasın.

Bunların hepsi palavra.

Biz kendimizi biiriz, siyasetçiyi de biliriz, ayrıca siyasetçilerin de kendi aralarında konuşurken gazeteciler hakkında neler dediğini de biliriz.

İş böyle, biz böyleyiz ve belki de muhabirlik bu yüzden de dünyanın en keyifli işi.

Bunu ahlakçı yorumlarla kimse durumu fazla değiştirmeye çalışmasın. Başaramaz ve de bence boşuna uğraşmış olur.

Yazarın Tüm Yazıları